Zelzelenin yıkamadığını dağdan kopan kayalar yıktı

Hatay‘ın Hassa ilçesine bağlı Güvenç Mahallesi’nde 6 Şubat’ta meydana gelen sarsıntı nedeniyle dağlarda derin yarıklar oluştu. Mahalledeki birtakım meskenler zelzele sebebiyle yıkılırken, sarsıntının yıkamadığı kimi meskenleri ise dağlardan yuvarlanan tonlarca tartısındaki kayalar yıktı. Hayalet köye dönen mahalleyi terk eden vatandaşlar kurulan çadır kente yerleşti.

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki sarsıntı Hatay merkez ve ilçelerinde büyük yıkıma yol açtı. Binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği sarsıntı nedeniyle kimi vatandaşlar da yurtlarını terk etmek zorunda kaldı. Hatay’ın Hassa ilçesine bağlı Güvenç Mahallesi de sarsıntıdan büyük ölçüde hasar aldı. Dağlarda derin yarıkların oluştuğu zelzelede tonlarca yükündeki kayalar adeta mahallenin üzerine yıkıldı. Sarsıntının yıkamadığı kimi meskenler dağdan gelen kayalar nedeniyle yerle bir oldu.

Dağlarda derin yarıkların oluşması dikkat çekti

Deprem nedeniyle Güvenç Mahallesi’nin sırtını yasladığı dağlarda oluşan derin yarıklar ise dikkat çekti. Sarsıntı sonrası oluşan derin yarıklar dron ile görüntülenirken, zelzelenin büyüklüğünü de gözler önüne serdi.

“Köyümüzde kimse kalmadı”

Vatandaşların köyü büsbütün terk ettiğini söyleyen Güvenç Mahalle Muhtarı Ali Gedik, “Bizim mahallemizde daha evvelce heyelan olmuştu. Kaya yuvarlanması olayı yaşanmıştı. Mahallemiz ağır hasarlı. Az hasarlı 5-10 hane kaldı. AFAD orada yaşanmaz kararı verdi. İnşallah devletimiz uygun bir yerlere taşıyacak bizi. Köyümüz şu an darmadağın. 100-150 hane kadar buraya taşındık. Benim köyüm 300 haneden oluşuyor. Köyde kimse kalmadı şu an. Geçen günlerde düzenlenen toplantıda kalıcı bir yer seçeceğimiz söylendi. 10 yıl kadar evvel heyelan tehlikesi yaşamıştık. Artık de zelzele ağır vurdu bizi. Köyümüzde kimse kalmadı” dedi.

“Bundan sonra biz orayı asla vatan edemeyiz”

Bir daha mahallelerine gitmeyeceklerini söyleyen Yakup Gedik, “Depremde meskenlerimiz yok oldu. Yıkılmayan da var ancak iki derenin içinde dağlar yarıldı. Bundan sonra biz orayı asla vatan edemeyiz. Heyelan bölgesi. 20 yıl evvel bir mühendis geldi ‘Buradan kaçın. İki dağ birbirine kavuşur yok olur gidersiniz’ dedi. Bir an önce hükümetimiz bize bir iskan yeri aşikâr etsin. Bizim diğer da bir muhtaçlığımız yok. Bolluk içerisindeyiz. Bir problemimiz yok. Biz çaresizlikten mahallemizi terk edemedik. Diğer da bir toprağımız de yok” dedi.

“‘Deprem değil, kıyamet koptu’ dedim”

Mahalleyi gördüklerinde psikolojilerinin bozulduğunu söyleyen depremzede Mehmet Karakaya, “Deprem günü adeta dağlar birbirine kavuştu. Balkona çıktım ben ‘Deprem değil, kıyamet koptu’ dedim. Dağlar uçtu. ‘Allah Allah’ sesleri de gelince ‘kıyamet kopuyor’ dedim. Bizim köyümüz derenin iki tarafına meskenler kurulmuş biçimde. Gariban bir köy. İki oda yapmış, eline biraz para geçince iki oda daha yapmış. Gariban bir köy. 20 sene evvel inşaat alanını yasakladılar lakin çaresizlikten bir yere göçemedik. Köyün hepsi burada. Köyde kimse kalmadı. Kimse de gidemez psikolojisi bozulur. Dağlar yarıldı. Osmanlı’dan kalma tapularımız şu an mahkemede” diye konuştu.

Yurtlarından kilometrelerce öteye göç ettiler

300 haneli mahalle halkı, yurtlarından kilometrelerce uzakta kurulan çadır kente yerleşti. Süreksiz olarak çadır kentte hayatlarını sürdüren mahalleliler için bölgede süreksiz konteyner konutların inşası devam ederken, mahalleli kendilerine yeni bir yuva belirlenmesini istiyor. – HATAY