Tip Ankara Milletvekili Adayı Barış Akademisyeni Çongur: “Bu Ülke ya Siyasal İslam’dan Vazgeçecek ya da Tarihinin En Karanlık İttifakına Yol Alacak”

Haber : Parıltı Kaplan – Kamera: Hareket Ladin Değer

Türkiye Personel Partisi (TİP) Ankara 3. bölge Milletvekili adayı Misket Elif Çongur, “Bir kişinin iki dudağının ortasından çıkan bir kararnameyle haksız, hukuksuz, yargısız, sorgusuz işimizden, gücümüzden, ekmeğimizden alıkonulduk. 6,5 sene oldu. İki tarafta kalmış bir ülkenin seçimini oyluyoruz. Bu ülke ya siyasal İslam’dan vazgeçecek, üzerindeki mecnun gömleğini fırlatacak ya da ülke tarihinin en karanlık, en gerici ittifakına gerçek yol alacak” dedi.

Ankara Üniversitesi Lisan ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nin Tiyatro Kısmı’ndan Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ni imzaladığı için 7 Şubat 2017’de KHK ile ihraç edilen Misket Elif Çongur, TİP Ankara üçüncü bölge, ikinci sıradan Milletvekili adayı oldu. Akademik hayatı boyunca çok sayıda ünlü oyuncu yetiştiren, bunun yanı sıra spor müellifliği yapan Çongur, TİP’ten aday olmasının nedenlerini ve TBMM’de yer alması durumunda yapmak istediği çalışmaları ANKA Haber Ajansı’na anlattı:

“SARAY REJİMİYLE HESAPLAŞMAK İÇİN”

Akademisyen Elif Çongur, şunları söyledi:

“Çocukluğumu 80’lerde, gençliğimi 90’lar Türkiye’sinde geçirdim. Neden Türkiye Emekçi Partisi? Hayata birebir yerden baktığımız için soldan baktığımız için… Seçim bildirgemiz ‘Halkın Kırmızı Çizgileri’ diye bir bildirge ilan ettik. Oradaki ‘kırmızı çizgi’ler benim için de yaşamsal olduğu için… Mesela, laikliği savunmak, planlı eşitlikçi kamucu bir ekonomik planlama, bayan haklarının üstünde durmak, saray rejimiyle hesaplaşmak, gençlerin idarede kelam sahibi olması üzere çok temel kırmızı çizgilerimiz var. Bunlar da bana çok yakın olduğu için Türkiye Personel Partisi’yle tıpkı yolda yürüyoruz.

“İNSANLAR AZARLANMAKTAN, TEK ADAM REJİMİNDEN SON DERECE YORGUNLAR”

Saha çalışmalarımız çok hoş gidiyor. Kederimizi anlatmaya gidiyoruz, kederimiz ortak. Halkla, ekonomik durumda anlaşacağımız şeyler çok kesişiyor. Biz anlatıyoruz, onlar anlatıyorlar. Kaygılarımız, tahlilimiz ortak. Saray rejiminden artık herkes bunalmış ve nefes alamaz durumda. Ankara 3. bölgede de bunları anlatıyoruz, dinliyoruz. Çok hoş geçiyor. Çok hoş geri dönüşler alıyoruz. İnsanların artık nefes alacak bir şeyi kalmadı. Ekonomik olarak da çok zorlanıyorlar, özgürlükler manasında da daima kendilerine parmak sallanmasından da… Bilhassa gençler bundan çok yılgınlar. Daima ders verilmesinden, azarlanmaktan tek adam rejiminden son derece yorgunlar.

“YA BU ÜLKE SİYASAL İSLAMDAN VAZGEÇECEK YA DA EN GERİCİ İTTİFAKA HAKİKAT YOLA ÇIKACAK”

Siyasal İslam’la vedalaşacağımız bir seçim olarak görüyorum o yüzden çok kıymetli. Yalnızca Parlamento’yu ve Cumhurbaşkanlığı’nı oylamıyoruz. İki tarafta kalmış bir ülkenin seçimini oyluyoruz. Bu ülke bu seçimi yapacak. Bu ülke ya siyasal İslam’dan vazgeçecek, üzerindeki meczup gömleğini fırlatacak ya da ülke tarihinin en karanlık, en gerici ittifakına gerçek yol alacak. İkisinin ortasında bir yerdeyiz. O yüzden Türkiye tarihinin en kıymetli seçimlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Ben hocayım, eğitim siyasetleriyle ilgili önemli çalışmalar yapmak isterim. Bir yandan spor yazarlığım var. Sporla önemli bir bağ içerisindeyim. Herhalde spor siyasetleri da alanıma girer. Bir yandan da tiyatro akademisyeni olduğum için sanat kültür siyaseti tarafım var. Bu üçü üzerinde çalışmalar yapabilirim diye düşünüyorum.

“HAKSIZ, HUKUKSUZ, YARGISIZ, SORGUSUZ İŞİMİZDEN, GÜCÜMÜZDEN, EKMEĞİMİZDEN ALIKONULDUK”

Çok uzun vakit oldu. Biz 6,5 yıl bu hukuksuzlukla uğraş ediyoruz, adalet arıyoruz. Rastgele bir yargılama, sorgulama yapılmadan, bir hakim önüne çıkmadan, savunmamız alınmadan bir gece yarısı Harika Hal Kararnamesi’yle Resmi Gazete’de ismimizi gördük. Ki oralar bizim evimizdi. Oraları bir iş yeri üzere düşünmeyin. Akademi o denli bir yer değil. Hele Lisan Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Kısmı hiç o denli bir yer değildi. Bir kişinin iki dudağının ortasından çıkan bir kararnameyle haksız, hukuksuz, yargısız, sorgusuz işimizden gücümüzden ekmeğimizden alıkonulduk. 6,5 sene oldu. Temelinde çok yorgunuz. 6,5 yılın sonunda da geldiğimiz nokta birkaç iade. Kemal Bey’in bu çıkışı çok değerli. Biz, bütün ihraç edilen Barış Akademisyenleri işimize dönmeyi bekliyoruz.

“ANKARALILARIN ÇOCUKLARINA HOCALIK YAPTIM”

Meclis’te olmak da çok değerli. Halkın sesini, kelamını oraya taşımak çok değerli. Bize hayatta düşen misyonun bir modülü… Ankaralılar neden bana oy versin? Zira onlardan biriyim, içlerinden gelen biriyim. Çocuklarına uzun müddet hocalık yaptım. Kederlerini Meclis’e taşımak istiyorum. Seslerini orada çıkarmalarına yardımcı olmak istiyorum.”