“Therapinno” ile fizyoterapi cümbüşe dönüşecek
“Therapinno” ile fizyoterapi cümbüşe dönüşecek
Geliştirdikleri yazılımla masa başında oturanlara idman yaptırıyor
Hem çocuklar hem de büyükler kullanabilecek
Dr. Öğr. Üyesi Hakan Yılmaz :
“Ofis ortamında 5 dakikalık oyunlar oynayarak sırt, omuz, boyun ağrılarını azaltabilme bahtımız var”
KARABÜK – Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tıp Mühendisliği Kısmında vazifeli Dr. Öğr. Üyesi Hakan Yılmaz, KBÜ Teknoloji Geliştirme Bölgesi bünyesinde “Therapinno” ismini verip geliştirdikleri yazılım ile fizyoterapiyi cümbüşe dönüştürmeyi amaçlıyor.
Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tıp Mühendisliği Kısmında Dr. Öğr. Üyesi Hakan Yılmaz, KBÜ Teknoloji Geliştirme Bölgesi bünyesinde geliştirdikleri yazılıma “Therapinno” ismini verdi. Therapinno, fizikî terapiyi cümbüşe dönüştürmeyi amaçlıyor. Oyun oynarken terapi hareketlerinin yapılabileceği yazılımda, ek bir sensör ve donanım gerekmezken webcam yahut dahili bilgisayar kamerası kâfi. Kâfi ışığın olduğu her şartta çalışabilen yazılımda imaj sürece teknikleriyle beden tahlili yapılıyor ve uzuvları belirleniyor. Birçok fizik tedavi hareketini destekleyen “Therapinno”, yalnızca terapi muhtaçlığı olanlar değil uzun mühlet masa başında çalışanlar için de eğlenerek antrenman yapabilmeye imkan sağlıyor. Öte yandan kliniğe gitmeden, bireyin istediği ortamda idmanlarını yapmasını sağlayan “Therapinno”, antrenman kayıtlarını terapistin yahut hekimin denetim etmesine imkan veriyor.
“Therapinno”nun fizyoterapiyi cümbüşe dönüştürmeyi amaçlayan bir yazılım olduğunu belirten Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tıp Mühendisliği Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Hakan Yılmaz, “Therapinno, imaj sürece teknikleri ve yapay zeka teknikleriyle birlikte çalışıyor. Eş vakitli aldığımız manzaradan rastgele bir webcam yahut standart bir kamera bizim için kâfi, özel rastgele bir donanıma gereksinimimiz yok. Aldığımız manzaralar üzerinden öncelikle bedeni tanıyoruz, daha sonrasında uzuvları tahlil ediyoruz. Bu tahlil ettiğimiz uzuvların açılarını belirleyerek fizyoterapistin belirlediği hareketlerin yapılıp yapılmadığını denetim ediyoruz” tabirlerini kullandı.
“Ofis ortamında 5 dakikalık oyunlar oynayarak sırt, omuz, boyun ağrılarını azaltıyor”
Başlangıçta yazılımı çocuklar için düşündüklerini belirten Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, “Özellikle sıkıcı fizik tedavi süreçlerini daha eğlenceli hale getirme üzere bir gayemiz vardı. Fakat sonrasında bilhassa well being ofis diye bir kavram var bilhassa çalışanların rahatlıklarının ve çalışanların sıhhatlerinin düşünüldüğü ofisler. Bu üslup ofislerde de kullanılabileceğini gördük. Başta kendimiz olmak üzere ağır bir formda masabaşında çalışıyoruz, sırt ağrıları yaşıyoruz, omuz ağrıları, boyun ağrıları yaşıyoruz. Therapinno, bu sorunları de gidermeye yardımcı olabilecek bir uygulama. Yaklaşık 2 -3 saat aralıklarla 5’er dakikalık oyunlar oynayarak bu şikayetlerimizi olabildiğince azaltabilme bahtımız var. Rastgele bir ek donanım gerektirmiyor, yeşil ve mavi perde üzere art planlara muhtaçlığımız yok, kâfi ışığın olduğu her şartta çalışabiliyoruz. Şu an için dört farklı hareketi destekliyoruz boyun, omuz, bel ve istikrar hareketleri olmak üzere ve üç tane farklı oyunumuz var. Doğal ki bunlar gelişme kademesinde, şu an birinci demomuzu gerçekleştirdik. Bizim buradaki motivasyon kaynağımız klinisyenler ile yaptığımız görüşmeler ve fizik tedavi konusunda sıkıcı süreçleri yaşayan şahıslardı. Daha sonrasında kendimiz bizim için bir ilham kaynağı oldu. Bilhassa yazılımla uğraşan şahısların uzun masabaşı çalışmaları, finans dalında olanlar, bağlantı kesiminde olanlar da bu sorunları yaşıyor. Bununla birlikte de insanlık faydasına bir inovatif uygulama geliştirme muhtaçlığı bizim bu uygulamayı ortaya çıkarmamızı sağladı” dedi.
“Egzersiz kayıtlarını terapistin yahut tabibin denetim etmesine imkan veriyor”
Yapay zeka teknikleri ile fizyoterapistlerin verdiği senaryoları yazılıma ekleyebileceklerini, hareketleri ne kadar yaptığını ve ne kadarını hakikat yaptığını art planda fizyoterapistlerin takip edebileceklerini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, “Görüntüyü tanımlama kısmında bilhassa yapay zeka tekniklerinden faydalanıyoruz. Kişinin bazen masabaşında çalışırken yalnızca boyun kısmını tanıtabiliyoruz yahut ayağa kalktığı vakit tüm bedeni tanıyor. Tüm bedeni tanıdıktan sonra da otomatik olarak kalibre oluyor. Yani bunu çocuklar da kullanabiliyor, yetişkinler de, masabaşında oturanlar da. Bunun için rastgele bir pürüzümüz yok. Bunların tamamını art planda yapay zeka hallediyor. İlerleyen süreçte hedefimiz bilhassa fizyoterapistin verdiği senaryoları biz programa girmek istiyoruz. Hangi hareketten kaç tane yapacağını, ne kadar yapacağını fizyoterapist bir vazife olarak ekleyebilecek ve bu hareketlerin ne kadar yaptığını, ne kadarını gerçek yaptığını da art planda takip edebilecek” diye konuştu.
“Yerli bir eser halinde pazara gireceğiz”
Yazılım sürecine çoklu oyuncuyu da katmak istediklerine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, “Belki ilerleyen günlerde Karabük Üniversitesinde bir terapi köşesi olur. Uzun mühlet masabaşında çalışanlar o köşede terapilerini yaparak hem eğlenceli vakit geçirirler, hem toplumsal bağlantılarını artırırlar, birbirleriyle de bir rekabet ortamı oluşturabilirler” dedi. Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, en büyük güçlerinin uygulamanın Teknoloji Geliştirme Bölgesinde geliştirilmesi olduğunu lisana getirerek şöyle konuştu:
“Yerli bir eser halinde pazara gireceğiz. Münasebetiyle mümkün olduğunca da bu avantajı kullanarak ülkemize yararlı olmasını diliyoruz. Geliştirdiğimiz platform çoklu platformlarda destekleyen bir platform. Hasebiyle bunun taşınabilir versiyonları olabilir, arttırılmış gerçeklikle karşınızda bir sanal asistanlar birlikte kullanılan versiyonları olabilir. Bizim buradaki emelimiz donanımı mümkün olduğunca az tutmak. Bilhassa buna misal sanal gerçeklik tahlilleri var, bir VR (Sanal Gerçeklik) gözlükleri kullanılıyor. Lakin bu hem maliyeti yükseltebiliyor hem de otizm üzere Serebral Palsi üzere ya da yaşlı şahıslarda teknolojiye biraz daha uzak olan şahıslarda bunların kullanımı güç olabiliyor. Bizim hedefimiz öncelikli olarak donanımı büsbütün ortadan kaldırmaktı. Yalnızca bir kamera karşınızda durması kâfi oluyor. Size rastgele bir sensör takılmıyor. Birinci emelimiz buydu, bunu gerçekleştirdik. İkinci maksadımıza da daha eğlenceli hale getirmek, daha kişiselleştirilebilir hale getirmek ve teknolojinin bize verdiği nimetleri kullanmak var.”