Sözcü gazetesinin “2020’nin torbasından felaket ve gözyaşı çıktı” manşetine ait dava

Sözcü gazetesinin “2020’nin torbasından felaket ve gözyaşı çıktı” manşetinde Ayasofya-i Kebir Camii açılışına ait ifademer üzerine açılan davada gazetenin sorumlu müdürü ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkiliye 7 ay 15’er gün mahpus cezası verildi.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya gazetenin sorumlu müdürü Süleyman Hilmi Ak ile sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili Metin Sarıkınacı’nın avukatları Fahri Emeksiz katıldı.

Duruşmada kelam verilen Emeksiz, dava konusunun o periyoda ilişkin aylarda yaşanan değerli olaylar olduğunu, hakaret kastı olmadığını savundu.

Söz konusu haberde milletlerarası kamuoyunun buna reaksiyon gösterdiğinin belirtildiğini sav eden Emeksiz, “Haber içeriği görünür gerçeğe uygundur ki o periyot milletlerarası kamuoyu reaksiyon göstermiştir.” dedi.

Haber yayınlandıktan sonra Sözcü gazetesinin genel yayın direktörünün hakaret izlenimi uyandırdığı için kamuoyundan özür dilediğini aktaran Emeksiz, gazetenin toplumun dini ve ulusal pahalarla çelişen bir istikameti olmadığını belirtti.

Mahkeme, sanıklar Metin Sarıkınacı ve Süleyman Hilmi Ak’ın, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama” kabahatinden 7 ay 15’er gün mahpusla cezalandırılmasına karar verdi.

Sarıkınacı’nın cezasını erteleyip 1 yıl kontrole tabi tutulmasına hükmeden mahkeme, sanık Ak hakkında kararın açıklanmasının geri bırakılmasını ve 5 yıl kontrole tabi tutulmasını kararlaştırdı.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Sözcü gazetesinin 1 Ocak 2021 tarihinde “2020’nin torbasından felaket ve gözyaşı çıktı” başlığıyla yayımlanan haberin içeriğinde yer alan telaffuzlar üzerine soruşturmaya başlandığı belirtilmişti.

Yapılan incelemede haberin sahibinin belirli olmadığı, araştırmalar sonrasında kanunlara nazaran Sözcü gazetesi sorumlu müdürü Süleyman Hilmi Ak ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili Metin Sarıkınacı’nın sorumlu olduğunun belirlendiği kaydedilen iddianamede, haberdeki içerikte 2020 içinde yer alan olaylara yer verildiği, “Temmuz 2020’de Ayasofya açıldı” başlıklı kısımda, “Yalnızca müze olarak hizmet veren İstanbul’daki Ayasofya Camii 86 yıl ortadan sonra ibadete açıldı. Dünya reaksiyon gösterdi.” halinde telaffuzların yer aldığı bildirilmişti.

İddianamede, İslam dinine inananlar için kutsal sayılan ve dini pahaya sahip olan Ayasofya-i Kebir Camii’nin açılışının 2020 içerisinde yaşanan felaketlerden birisi olarak gösterildiği, haber içeriğinde yer alan telaffuzların caminin açılışını tahkir edici nitelikte olduğu, haberde yer alan telaffuzların kamu barışını bozmaya elverişli olduğu tabir edilmişti.

Her iki sanığın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama” cürmünden 6’şar aydan 1’er yıla kadar mahpus cezası verilmesi istenmişti.