Sarsıntılardan etkilenen Kahramanmaraş’taki dokuma fabrikaları ayağa kalkmaya çalışıyor

Kahramanmaraş‘ta zelzeleden etkilenen fabrikaların sahipleri, yaraların sarılmasıyla kısa müddette toparlanılacağına inanıyor.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen sarsıntılar sonrasında kentin farklı noktalarında bulunan birçok fabrika hasar gördü.

Kentten yapılan ihracatın yaklaşık yüzde 86’sını oluşturan dokumacılıkta, geçen yıl 1,5 milyar lira düzeyine ulaşılmıştı.

Ticaret Bakanlığının da ihracatın artırılması hedeflediği 5 pilot vilayet ortasında yer alan Kahramanmaraş‘ta sarsıntı sonrası üretimle birlikte ihracat da durdu.

BLC Group İdare Şurası Lideri Aykut Balcıoğlu AA muhabirine, Kahramanmaraş‘ın dokumacılığın merkezi bir kent olduğunu, bilhassa Türkiye’deki pamuk ipliği, kumaş, denim üretiminde başı çektiğini vurguladı.

Geçen yılın da dokumacılık dalı için dünyadaki karışıklıklar, güç fiyatlarındaki farklılaşma nedeniyle âlâ geçmediğini belirten Balcıoğlu, yeni yeni toparlanma sürecine 2023 yılıyla birlikte girildiğini düşünürken zelzelenin yaşandığını söyledi.

Deprem sonrası arz talep istikrarı ve tedarik zincirinde bozulmalar olduğunu anlatan Balcıoğlu şunları kaydetti:

“Yaşanan birçok değişiklik, Kahramanmaraş‘ta Türkiye’de ve dünyada bölümü etkiledi. Fiyatlarda değişiklikler oldu. Evvelden kelam verilen fakat yapılamayan siparişler diğer yerlere kaymak zorunda kaldı ve bu da kesimi etkiledi. Buradaki fiziki yıkımdan çok ruhsal olarak da bir yıkım yaşıyoruz. Binalar yapılacak, tesisler ayağa kaldırılacak. Bilhassa buradaki insan kaynağı, insan gücü çok değerli diye düşünüyorum. Zira burada yine bir hayat kurulacak. Bunun için de insanların motive edilmesi, desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerekiyor. Bunu hem işletmeler eliyle hem de devletimiz eliyle bir halde toparlamak zorundayız.”

İnsanların öncelikli beklentilerinin barınma problemlerinin tahlili olduğunu tabir eden Balcıoğlu, “Konteyner kentlerin yeni yerleşim yerlerinin, kısa ve orta vadedeki yerleşim yerlerinin bir an evvel faaliyete geçmesini istiyoruz. İnsanların burada yaşaması için gerekli olan toplumsal gereksinimlerin bir an evvel giderilmesini istiyoruz. Bunlar sağlandıktan sonra dokumacılık bölümünün de bu esnada yaralarını sarıp, bina hasarlarını ve makinalarındaki arızalarını giderip, bir an evvel üretime başlaması gerekiyor.” diye konuştu.

Finans kaynaklarının çok önemli ehemmiyet taşıdığının altını çizen Balcıoğlu, “Para kaynakları konusunda bir kısım KGF dayanakları açıklandı lakin bunların biraz daha artırılması gerektiğini düşünüyoruz. Zira biz burada en az 5-6 yıl bizi geriye atan bir süreç yaşadık. Bu sürecin süratli bir biçimde toparlanması gerekiyor. Bu 5-6 yılı o kadar vakitte değil, 1 yılda toparlamamız gerekiyor. Bu esnada bu dayanaklarla birlikte bu insanların birlikte hareket ederek bunu ayağa kaldıracağına inanıyoruz.” tabirlerini kullandı.

Depremin, birçok fabrikada ağır hasar oluşturduğunu aktaran Balcıoğlu, şöyle konuştu:

“Az hasarlı geçirenler de oldu, onlar ufaktan yarım yahut düşük kapasitede de olsa faaliyete geçmeye başladı. Tek vardiya da olsa üretime geçilmeye başlanıldı. 1-2 ay içerisinde orta hasarlı olanlar da faaliyete geçecektir. Lakin yıkılan işletmeler var. Onların yine ayağa kalkması 1-1,5 seneyi bulacak tahminen lakin benim konuştuklarım ‘bu işi yapmayalım’ demiyor. Tekrar ayağa kalkıp üretime başlamak istiyorlar. Bu sarsıntı, bölümü elbet etkileyecek lakin Kahramanmaraş eski olduğu konuma bir anda gelemeyebilir, birkaç yıla kadar daha düzgün bir konuma gelebileceğini düşüyorum.”

Nazar Dokumacılık İdare Şurası Lideri Emre Balduk da Kahramanmaraş’ın sarsıntıdan evvelki datalara nazaran, Türkiye’deki iplik üretiminin yüzde 35’ini gerçekleştirip, 170-180 bin kişilik istihdam sağladığının altını çizerek, “Yaklaşık 1,5 milyar dolar tüm dallardan ihracat sayısı vardı. Lakin şu an önemli biçimde üretime devam edemeyen, hasar gören işletmeler var. Kendi işletmemizde yüzde 55 kapasiteyle üretime başladık.” dedi.

Bir an evvel kent hayatına yine dönülmesi gerektiğini vurgulayan Balduk, “Okulların başlaması, hastanelerin çalışması gerekiyor. Tekrar kent hayatına dönmeliyiz. Hem devlet hem özel bölümün elini taşın altına koymasıyla inşallah bu barınma sorunu çözülür. Buradan bir iş gücü göçü olursa bu tesisler güç durumda kalır ve ülke iktisadımızı önemli biçimde tesirler.” Tabirlerini kullandı.