Şanlıurfalı hububat üreticilerini mart ve nisandaki yağışlar umutlandırdı
Türkiye‘nin değerli tahıl üretim merkezlerinden Şanlıurfa’da, mart ve nisandaki yağışlar hububat üreticisinin yüzünü güldürdü.
Ülkedeki mercimeğin yüzde 36’sının, buğdayın yüzde 10’unun, arpanın da yüzde 11’inin üretildiği Şanlıurfa’da, eylül ve şubat ayları ortasındaki periyodun kurak geçmesi, hububat ekimi yapan çiftçileri endişelendirmişti.
Yaklaşık 6 milyon 400 bin dekar alanda hububat tarımının yapıldığı kentte, kuraklık dönemini mart ve nisandaki yağışlarla geride bırakan üretici bu yılki randımandan umutlu.
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, AA muhabirine, Türkiye’de son yıllarda sistemsiz yağışlarla birlikte vakit zaman kuraklığın tesirinin daha çok hissedilmeye başlandığını söyledi.
Çullu, 2021 ve 2022’de meydana gelen kuraklığın bilhassa Güneydoğu’da ziraî ve doğal dengeyi bozduğunu belirterek, bu yıl ekim döneminin başlamasının akabinde yaklaşık iki ayın daha kurak geçtiğini anımsattı.
Eylül ve şubat ortasında yaşanan kuraklığın hububat üreticisini endişelendirdiğine işaret eden Çullu, “Güneydoğu Anadolu Bölgemizde bir çok çiftçi tarımla uğraşıyor. Bunların değerli oranı da kuru tarımla uğraşıyor. Bunlar sulama imkanı olmayan, büsbütün doğal yağışlara bağlı üretimi olan çiftçiler.” dedi.
“Şu anda bitkilerde su gerilimi bulunmuyor”
Çullu, şu değerlendirmede bulundu:
“Birçok çiftçi umduğunu bulamadı. 2023 yılına girdiğimizde ekim dönemin akabinde neredeyse iki ay yağış düşmedi. Vaktinde düşmesi gereken yağışlar olmadı, bitkiler gerekli çıkışı yapamadı. Şubat ayından sonra bu bölgede kar ve yağmurla birlikte çiftçilerde bir umut başladı. Mart ile nisan ayı ortalarında düşen nizamlı yağışlarla birlikte ekinler toparlandı. Şu anda bitkilerde su gerilimi bulunmuyor. Arpa ve buğday başaklanma periyodu geçiyor ve içi dolu geçiyor.”
Üründeki gelişimin şu an için hoş olduğuna anlatan Çullu, “Önümüzdeki günlerde de yağışlar nizamlı giderse hububata yüksek rekolte bekliyoruz. Bu hususta umutluyuz. Ülkemizin rekoltesinin üzerinde bir rekolte yakalayabiliriz. 20 milyon tona yakına rekolte bekliyoruz.” diye konuştu.
Çullu, sarsıntı nedeniyle çiftçilerin yerine gidemediği için vaktinde ilaçlama ve gübreleme yapamadığının altını çizerek, şöyle devam etti:
“Dünyada iklim krizi her türlü etkilemeye başladı. Bizler tarım istikametinden değerli bir ülkeyiz. Yağış dağılımı bizim için çok değerli. 14 Mart’ta bölgede çok ağır bir yağış düştü. Ağır yağışın toprağa düşmesiyle su alt katmanlara gitmeden yüzeysel olarak akmaya başladı. Bu yağış öncelikle toprağa ziyan verdi, santimetrelerce verimli toprağı aldı derelere taşıdı. Harran Ovası’nda birçok çiftçimiz bu hususta ziyan gördü. Sel bilhassa dere yataklarına yakın bölgelere çok önemli ziyanlar verdi. Bizler ne yapacağız? Yağmur sularına nazaran tarımı planlayacağız.”
“Yağışların devamıyla birlikte bu yıl hoş randıman alacağımızı düşünüyorum”
Gülveren Mahallesi’ndeki yaklaşık 100 dönümlük toprağına buğday eken Kemal Yurtseven, kuraklık nedeniyle geçen yılın çok sıkıntı geçtiğini söyledi.
Üründen bekledikleri randımanı alamadıklarını lisana getiren Yurtseven, “Martta bir sel oldu, bu bizi korkuttu. Lakin yağışların nizamlı devam etmesi bizi umutlandırdı. Şu anda ekinlerimizde bir külfet yok şükür. Yağışların bu türlü sistemli bir formda devam etmesi için dua ediyoruz. Yağışların devamıyla birlikte bu yıl hoş randıman alacağımızı düşünüyorum.” tabirlerini kullandı.