Oğuz Kaan Salıcı: “Son Dakikaya Kadar; Sandıklar Kapanıp, Sayım Bitip, Islak İmzalı Tutanaklar Partili Arkadaşlarımızın Eliyle Teslim Edilene Kadar…

GENÇAĞA KARAFAZLI

CHP Genel Lider Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Rize’de; “13. Cumhurbaşkanımız, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacak. Bunu biliyoruz, buna inanıyoruz. Ancak rehavete de kapılmıyoruz. Son dakikaya kadar; sandıklar kapanıp, sayım bitip, ıslak imzalı tutanaklar partili arkadaşlarımızın eliyle teslim edilene kadar biz bu uğraşın bir neferiyiz. Bu gayretten geri adım atmayacağız. Coşku güzeldir. Heyecan hoştur. Ancak siyaset, serinkanlı yenilen bir yemektir. Son gün, bütün işler bitene kadar, hiçbir arkadaşım ister Saadet Partili olsun, ister DEVA’lı, ister Gelecek’li, ister DÜZGÜN Partili, ister Demokrat Partili, ister Gelecek Partili olsun, ister CHP’li. Hiçbir kardeşim şuurunu bir kenara bırakmasın, misyonuna sahip çıksın ve bu çabayı tamama erdirelim. Bu zulüm periyodunu kapatalım” dedi.

CHP Genel Lider Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, bugün Rize Kültür Merkezi’nde düzenlenen Millet İttifakı Rize Milletvekili Adayları Tanıtım Toplantısı’na katıldı. Salıcı, burada şunları söyledi:

“Bu seçim devrinde, kampanya başladıktan sonra benim geldiğim birinci kent Rize. Ankara’dan geldim. Bu coşkuyu görüyor olmaktan; kürsüde yapılan bu hoş konuşmaları dinliyor olmaktan da büyük memnunluk duydum. Gururlandım. Bu altı partinin genel liderlerinin, kıymetli önderlerin bir ortaya getirdiği bizlerin, aslında ne kadar büyük bir iş yaptığımızı, ne kadar tarihi bir iş yaptığımızı bir sefer daha gördüm. ve bunun Rize’de ete kemiğe büründüğünü görmekten de büyük bir keyif aldım. Sahiden değerli bir iş yapıyoruz. Tarihi bir iş yapıyoruz…

“AĞZIMIZDAN KEM KELAM ÇIKMAYACAK”

Bizi yıllarca ayrıştırmaya çalıştılar. Bizi doğuştan gelen birtakım özelliklerimizden ötürü, ya da çok doğal kimi farklılıklarımızdan ötürü, bizi farklılaştırmaya çalıştılar. Uzun vakit, muvaffakiyet oldular. Fakat günün sonunda altı farklı siyasi gelenekten gelen partiler bir ortaya geldiğinde; ortaya aslında ‘Bir ortaya gelemez’ dedikleri siyasetler bir ortaya geldiğinde tarihi muvaffakiyetlerin altına imza atıldı. Şu anda altı siyasi parti bir ortaya geldi; çok daha büyük, Türkiye’nin geleceğini kucaklayacak çok daha büyük siyasi muvaffakiyetlerin altına imza atmaya namzet bir ittifak kuruldu.

Bizim berbat kelamla işimiz yok. Şu mübarek Ramazan’da kimse ile ilgili berbat bir şey söyleyecek durumda değiliz. Ne kadar zulme uğrarsak uğrayalım. Ne kadar ötekileştirilmiş olursak olalım, bizim ağzımızdan kem kelam çıkmayacak.

“İLK KERE MI SEÇİM YAPIYORUZ?”

Ama bir yandan da hayatın gerçekleri ile karşı karşıyayız. Daha bugün, birkaç saat evvel, İstanbul’da Ataşehir’de Örnek Mahallesi’nde, CHP’nin seçim irtibat ofisine hücumda bulunuldu. Bundan çok kısa bir mühlet evvel İstanbul Vilayet Başkanlığımıza hücumda bulunuldu. Ondan bir hafta evvel ÂLÂ Parti’nin İstanbul Vilayet Başkanlığı kurşunlandı. Biz bu milletin ağzının tadı bozulsun istemeyiz. Biz kimsenin burnu kanasın istemeyiz. Biz Türkiye’de, uzun bir periyot iktidar olan şu anda iktidar partisinin değişiminin kimsenin burnu kanamadan huzur içinde gerçekleşmesini isteriz. 2002 yılında iktidara geldiklerinde, kimse onların iktidarını tartışmadı. Mazbatayı verelim mi, vermeyelim mi tartışması bu ülkede olmadı. Seçimi yenileyelim mi, yenilemeyelim mi tartışması bu ülkede olmadı. Sandıktan AKP çıktı, millet dedi ki gereği yapılacak; Tayyip Erdoğan Genel Lider, o devir Abdullah Gül’dü Başbakan, iktidarı devralacak. Bundan daha doğal bir şey var mı? Birinci kere mı seçim yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti birinci kez mı seçim yapıyor?

Partiler değişir, iktidarlar el değiştirir. Maksat, Türkiye’ye hizmet etme yarışıdır. Biz bu yarış için varız. Siyasi partiler bu yarış için var. Lakin bugün, 2019’dan beri üzülerek görüyoruz ki; sandıktan millet iradesi çıkıyor. İktidar diyor ki, ‘Ben bu millet iradesine inanmıyorum.’ İktidarın küçük ortağı diyor ki, ’14 bin oyla İstanbul seçimi bitmez.’ Kaç oyla biter beyefendi? İstanbul seçimi kaç oyla biter? İstanbullu, 800 binden fazla oy farkı ile seçimi bitirdi.

“HAKKIMIZI DA YEDİRMEYİZ”

30 gün sonraki seçimde de ortamı germek isteyenlere biz prim vermeyeceğiz. Bütün bu yapılanlara, seçim ofislerine yapılan taarruzlara prim vermeyeceğiz. Biz itidalli duracağız. Bizim sıkıntımız, 14 Mayıs’ı bayrama çevirmek. Bizim gayemiz bu. Biz Türkiye’de rastgele bir biçimde zorluk yaşayan insanımızın, daha da sıkıntı bir duruma düşmesini katiyen istemeyiz. Ancak hakkımızı da yedirmeyiz. Kimseye hakkımızı da yedirmeyiz. Biz bu altı siyasi partinin gayretini kutsal bir iş belledik. Onun gerisinden yürüyoruz. 13. Cumhurbaşkanımız, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacak. Bunu biliyoruz, buna inanıyoruz.

“SİYASET, İTİDALLİ YENİLEN BİR YEMEKTİR”

Ama rehavete de kapılmıyoruz. Son dakikaya kadar; sandıklar kapanıp, sayım bitip ıslak imzalı tutanaklar partili arkadaşlarımızın eliyle teslim edilene kadar biz bu gayretin bir neferiyiz. Bu gayretten geri adım atmayacağız. Coşku yeterlidir. Heyecan hoştur. Lakin siyaset, serinkanlı yenilen bir yemektir. Son gün, bütün işler bitene kadar, hiçbir arkadaşım ister Saadet Partili olsun, ister DEVA’lı, ister Gelecek’li, ister YETERLİ Partili, ister Demokrat Partili, ister Gelecek Partili olsun, ister CHP’li. Hiçbir kardeşim şuurunu bir kenara bırakmasın, misyonuna sahip çıksın ve bu çabayı tamama erdirelim. Bu zulüm devrini kapatalım.

Hani diyorlar ya Saadet Partili kardeşlerimize; ‘Siz CHP’nin altı okunun altına nasıl oy atacaksınız?’ Haram yiyenlere oy atmaya uygun görüyorsunuz da CHP’nin namuslu altı okunun altını mı uygun görmüyorsunuz?

“FARKLI PARTİLERİZ, PROGRAMLARIMIZ, BAŞKANLARIMIZ VAR. LAKİN BİR TANE SEVDAMIZ VAR: TÜRKİYE”

Demokrat Parti, bizim 1950’den beri kadim rakibimiz. Biz 1950’de, çok partili hayata geçildiğinden beri Demokrat Parti ile kadim rakipler olduk. Bugün bir aradaysak, bundan Türkiye’nin geleceği için bir hayır var demektir. Saadet Partisi ile öbür partilerle farklı farklı yerlerde durduk, farklı siyasetlerimiz var. Biz Saadet Partili kardeşlerimizi, CHP’lileştirmeye çalışmadık. Bu türlü bir kaygımız yok. Saadet Partili kardeşlerimiz de bizi Saadet Partilileştirmeye çalışmadı. Biz farklı siyasetler olduğumuzun farkındayız. Farklı partileriz, farklı programlarımız var, farklı başkanlarımız var. Lakin bir tane sevdamız var. O sevdamız Türkiye. Bu sevdamız için bir ortaya geldik. Bu sevdayı, daha uygun bir yerde görmek için bir ortaya geldik…

Bu işi, tamamına daima birlikte erdireceğiz. Herkesin dayanağına gereksinimimiz var. Allah sizden razı olsun. Bu çabayı veren başkanlarımızdan razı olsun.”