Mansur Yavaş: “Teröristlerle Kimin Masaya Oturup Kalktığını Bilmeyen Var mı Bu Ülkede?

Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş, “İnşallah Millet İttifakı olarak bu seçimden muzaffer olarak çıkacağız ve tekrar Türkiye huzura kavuşacak. Her yerde söylüyorum; oy vermeyenlere çabucak kara çalınıyor. ‘Bize oy vermiyorsan sen PKK’lısın, bize oy vermiyorsan teröristsin’. Allah aşkına kâfi artık. Teröristlerle kimin masaya oturup kalktığını bilmeyen var mı bu ülkede? Kendilerine her şey hak, oburu yaptığı vakit haram. Bu zihniyet bitecek arkadaşlar” diye konuştu.

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Beypazarı’nda yaşama geçireceği projelerin temelini, bugün Beypazarı Aile Hayat Merkezi’nde düzenlendiği merasimle attı. Merasime, YETERLİ Parti Genel Lideri Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş da katıldı.

Mansur Yavaş, merasimde şunları söyledi:

“ANKARA’DA YILLARDIR ‘PROJE YAPIYORUZ’ İSMİ ALTINDA ÇÖP PROJELER YAPIP ANKARA HALKININ PARASINI TOPRAĞA GÖMDÜLER”

“Değerli hemşerilerim; daha sonra iki sefer aday olduk, üçüncüsünde tekrar Ankara’da aday olduğumuzda daima şunlarla karşılaştık: ‘Beypazarı ufacık bir yer, orayı herkes yönetim eder. Orayı yönetim etmekte ne varmış? Ancak Ankara’yı yapamazlar, edemezler’ kelamları ile karşılaştık. Ancak baktılar ki Ankaralı hemşerilerimiz bunları dinlemiyor, bir sürü uçuk kaçık kaygılarla başladılar iftiralara. ‘İşçilerin tamamını işten çıkaracaklar, toplumsal yardımları kesecekler, su sayaçlarını PKK’lılar okuyacak, faturaları DHKP-C’liler götürecek’. Aklınıza ne geliyorsa artık. Atabildikleri tüm iftiraları attılar. Pekala bunu neden yaptılar? Bunu yapmalarının sebebi; Ankara’da yıllardır ‘proje yapıyoruz’ ismi altında çöp projeler yapıp Ankara halkının parasını toprağa gömdüler, bunun açığa çıkmasından korktular. İmar rantları ile bir sürü yöntemsiz, insanlara rantlar kazandırdılar. Bunlar ortadan kalkacaktı. Artık Ankara’da soygun sistemi, talan tertibi ortadan kalkıp şeffaf bir idare gelecekti. Bunun görülmesini istemediler. Bu imkanları ellerinden bırakmamak için bu iftiraları attılar. Artık birebiri, Türkiye Cumhuriyeti’nin gittiği 14 Mayıs seçimleri için de yapılıyor. ‘Biz gidersek maaş ödeyemezler, ekonomiyi yönetim edemezler’. Evet, 20 yılda ülkemizde kesinlikle hoş şeyler yapılmıştır. Lakin bu iktidarın artık yapacağı bir şey kalmadığı ortada.

Soğan değerli, patates değerli. Yöneticilerimiz diyorlar ki ‘Böyle bir sorun yok’. Evet, sizin oturduğunuz yerlerden bu türlü bir sorun görünmeyebilir. Lakin gelin, şu Beypazarı’nın pazarını gezin, beşerler ne alıyor satıyor ya da neyi alamıyor bir görün. Türkiye’deki birinci sorunun ekonomi

“DESTEK ALAN AİLELER, SUYUN 10 TONUNU 10 LİRAYA İÇİYORLAR”

Hükümet doğal gaz verecekti, verdi mi? Kış bitti hala verecek. Bu kardeşiniz, iki yıldır her ay 200 bin aileye doğal gaz veriyor ve Ankara’da yaşayanları üşütmüyor. Tekrar, ‘Yapamaz’ dediğiniz, ‘yardımları kesecek’ dediğiniz bu kardeşiniz, tam 200 bin aileye birer kilo et vermek sureti ile o ailelerde yaşayan çocukların tahsil zahmeti çekmemesi için sistemli olarak bu yardımı yapmaya başladı. Yetmedi, 60 bin öğrenci şu anda EGO’dan fiyatsız yararlanıyor, takviye alan ailelerin çocukları. Tekrar, takviye alan aileler suyu, 10 tonunu 10 liraya içiyorlar. Evvelce 30 liraya su satmışlar bugünün parasıyla. Münasebetiyle her manada insanımıza dayanak olmaya çalışıyoruz.

“İŞTE ESER, ANKARA’DAN ALDIĞIN PARAYI ANKARA HALKI İÇİN HARCAMAKTIR, ANKARA ÇİFTÇİSİNİ AYAĞA KALDIRMAKTIR”

Beypazarı, çiftçi memleketi. Evvelden Kırsal Kalkındırma Daire Başkanlığı, taş toplama makinesi, birtakım yerlere traktör, biraz arı kovanı üzere yardımlar yapmış. Biz ise Ankara Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı bütün çiftçilerle birlikte çalışıyoruz. Tümünün yerini internete yükledik. Vakit içerisinde ekecekleri, tarlalarında varsa hastalıkları o uygulamadan bakıp çiftçiye bildiriyoruz. Bu türlü bir sistem kurduk. Çiftçilere tohum verdik, çiftçilerimize gübre veriyoruz. Çiftçilerimize, mazot veriyoruz. Münasebetiyle bilhassa Haymana ve Bala bölgesinde tarımı bırakan insanların birçoğu tarıma döndü. 600 milyon lira yaptığımız bu takviyeden sonra 30-35 bin çiftçimizin cebine 4 buçuk bin lira para girdi. Soruyorlardı ‘proje proje’ diye. Hatta Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Ankara’da, İstanbul’da eser gördünüz mü’ diyor. Şayet eser Anka Park ise göremezsiniz. Ankara’daki giriş kapıları var ya, bugünün parasıyla 350 milyon lira. Şayet bunları eser diye arıyorsanız bunları göremezsiniz. İşte eser, Ankara’dan aldığın parayı Ankara halkı için harcamaktır, Ankara çiftçisini ayağa kaldırmaktır, Ankara turizmini ayağa kaldırmaktır. Asıl belediyecilik budur. Rastgele bir Ankaralı, pandemi devrinde gördünüz, en ufak bir problem çektiği vakit Ankara Büyükşehir Belediyesi bütün vatandaşın yanında oldu. Beşerler konuttan çıkamazken kuryeler ile iş birliği yaptık, meskenlerine paketlerini gönderdik. Devlet, ‘Hayır, siz maske alamazsınız, biz konutlara göndereceğiz beşer tane beşer tane’ dedi. Onlar maskeleri konutlara dağıtıncaya kadar ben, Ankara’daki terzileri yan yana getirdim, onlara maske diktirmek sureti ile onlara para kazandırdım. Hasebiyle Ankara’da el uzatmadığımız kimse kalmadı.

“ANKARA BÜYÜKŞEHİR’İN ÇADIRLARINI KALDIRIP, CUMHURBAŞKANI GÖRMESİN DİYE, AFAD’IN ÇADIRLARINI KOYDULAR”

Deprem devrinde de dünyanın her yerinden yardım gönderiyorlar, alıyoruz. Demek ki oluyormuş ancak şöyle bir mantık var; ‘Yardım yapılacaksa biz yaparız, siz karışmayın, ortalarda görünmeyin’. Bunu sarsıntı bölgesinde de gördük. Ankara Büyükşehir’in çadırlarını kaldırıp, Cumhurbaşkanı görmesin diye, AFAD’ın çadırlarını koydular. Artık bu uygulamalar karşısında ne diyeceğimizi bilemiyoruz.

“SADECE ANKA PARK’A HARCANAN PARA 16 KATRİLYON. BİZ, BUNUN DÖRTTE BİRİNE, BEŞTE BİRİNE, BÜTÜN İLÇELERİN NE KADAR EKSİĞİ VARSA ONLARI TAMAMLIYORUZ”

200 kadar projenin geçen hafta tanıtımı yaptık. O 200 kadar projenin tamamı Ankara halkının muhtaçlıkları ile ilgili… Düşünebiliyor musunuz? Yalnızca Anka Park’a harcanan para 16 katrilyon. Biz, bunun dörtte birine, beşte birine, bütün ilçelerin ne kadar eksiği varsa onları tamamlıyoruz. Daha dün Çamlıdere’den Elmadağ’a su akıttık. Elmadağ susuzdu. Artık Beypazarılı hemşerilerimiz ile Harmanca köyünden su alıyoruz şu anda. Sondajlar da bitti, onu yeniden ırmağın kenarından getiriyoruz. Bunun da sonu var. Şu anda bir proje yapılıyor, projeden artan parayı Japon Büyükelçisi ile konuştuk, Çamlıdere’den de tekrar Ayaş, Güdül ve Beypazarı’na pak su gelmeye başlayacak. Ankara’nın etraf vilayetlerine birer ikişer eser yapıyoruz. Kimi belediye liderleri elini uzatıyor, yardımcı oluyoruz. Kimi belediye liderleri görmezden geliyor ancak oranın halkı ile birlikte oranın muhtaçlıklarının tespit edip hepsinde birer eser kalsın istiyoruz.

“TERÖRİSTLERLE KİMİN MASAYA OTURUP KALKTIĞINI BİLMEYEN VAR MI BU ÜLKEDE”

Uzun müddettir Beypazarı’ndan milletvekili çıkmamıştı. Yüksel Aslan, bu bölgeden birinci sıradan GÜZEL Parti’den milletvekili adayı oldu. İnşallah Millet İttifakı olarak bu seçimden muzaffer olarak çıkacağız ve artık engellenen ne varsa… Tekrar Türkiye huzura kavuşacak. Rahmete kavuşacak. Her yerde söylüyorum; oy vermeyenlere çabucak kara çalınıyor. ‘Bize oy vermiyorsan sen PKK’lısın, bize oy vermiyorsan teröristsin’. Allah aşkına kâfi artık. Teröristlerle kimin masaya oturup kalktığını bilmeyen var mı bu ülkede? Kendilerine her şey hak, oburu yaptığı vakit haram. Bu zihniyet bitecek arkadaşlar. Artık bundan sonra gelecek olan hükümet, Allah nasip ederse ben de aktif ve yetkili olarak onun içinde olacağım. Sizin istemediğiniz hiçbir şey olmaz merak etmeyin. Bizlere itimadın. Tüm toplumun bütün katmanları ile birlikte 61 milyon seçmenin hepsinin oyuna talibiz.”