Lise öğrencileri hem alın terinin ekmeğini yiyor hem de bilinçleniyor
– Lise öğrencileri hem alın terinin ekmeğini yiyor hem de bilinçleniyor
Kocaeli‘de lise öğrencileri kendi zerzevat ve meyvesini üretiyor
KOCAELİ – Kocaeli’de öğretmenler ve öğrenciler okul bahçesinde zerzevat ve meyve üretiyor. Toprakla uğraşmaya başladıklarından itibaren bilinçlendiklerini söyleyen öğrenciler, israftan kaçınıyor, canlıları keşfediyor ve bitkiler hakkında bilgileniyor.
“Çocuklarımıza toprağı işlemeyi, tüketmeden evvel üretmeyi öğretmemiz gerekiyor”
Toprağın rahmet olduğunu söyleyen Okul Müdürü Mesut Tekin, “Topraktan geldik toprağa gideceğiz. Toprak işlenirse bereketlenir. Aşık Veysel’in dediği üzere, ‘Benim sadık yarim kara topraktır.’ Öğrencilerimiz 21. yüzyıl teknoloji zamanında topraktan kopmamalılar. Çocukların tırnaklarının tabanı toprak olmalı, böylelikle toprağı işlemeyi öğrenmeliler. Üzülerek söylüyoruz 20-30 yıldır yalnızca tüketen toplum haline geldik. Sosyolojik olarak da bu türlü bir yapı var. Yalnızca bizim ülkemizde değil her yerde o denli. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Çocuklarımıza toprağı işlemeyi, tüketmeden evvel üretmeyi öğretmemiz gerekiyor. Daha evvel çalıştığım okulda da birebir şeyi yapıyordum. Şu anki okulda biraz daha profesyonel hale getirdik” diye konuştu.
“Hayatı yaparak ve yaşayarak öğrenmelerini istiyoruz”
“Bahçemiz laboratuvarımız oldu”
12 sınıf öğrencisi Bahadır Başçı, “Tarım işine pek merakım yoktu lakin Kartepe Ertuğrulgazi Anadolu Lisesi’ne başladığımdan beri tarımla içi içe oldum. Bilhassa biyoloji dersi sonrasında öğretmenimizle bahçeye gelip bitkilerin nasıl olduğunu ve nasıl geliştiğini öğreniyoruz. Bahçemiz laboratuvarımız üzere bir yer oldu. 2 yıldır zerzevat ve meyve ekiyoruz. Toprağı nasıl işlendiğini bilmiyordum, küreği bile adam akıllı tutmamıştım fakat burada eğitim ve öğretimin yanında tarımla ilgili eğitim aldım” tabirlerini kullandı.
“Güçlü bir Türkiye’nin gerisinde üretim ve tarımın olduğunun şuuruna vardık”
Projenin kendisine değerli bilgiler kattığını söyleyen Barış Gülbaba, “Sürdürülebilir bir gelecek için insanlığın tabiat içerisindeki yerini anladık. Güçlü bir Türkiye’nin gerisinde üretim ve tarımın olduğunun şuuruna vardık. Bamya, patlıcan, domates biber ve salatalık ektik” halinde konuştu.
“Neler yediğimizi görmek ve kendimiz yetiştirmek çok önemli”
Doğayla içi içe olduğunu söyleyen Azra Onal, “Projeyi birinci duyduğumda çok sevindim zira toprağın güzelleştirici gücüne çok inanıyorum. Soframıza gelen eserlerin nerden geldiğini, neler yediğimizi görmek ve kendimiz yetiştirmek çok değerli. Marul, soğan, sarımsak ektik. Geçen sene çiçek ektik. Bu sene de lale ekme projemiz olacak” dedi.
“Saatlerce çapa yapıyoruz”
Üretim yaptıkça ve emek harcadıkça israftan kaçındığını söyleyen Mehmet Berk Erenlerçayı, “Çalışıp, çabalayıp emek harcadığımız için israfa karşı tedbirler alıyoruz. Zira zorlanıyoruz ve pahasını biliyoruz. Saatlerce çapa yapıyoruz, suluyoruz. Bu sayede 400’e yakın öğrenci israfa karşı bilinçlenmiş oluyorlar. Kendi açımdan da toprakla temas edince gerilim açısından beni rahatlattı” diye konuştu.
“Öğrenciler toprakla uğraşırken okula ilişkin olduğunu hissediyor”
Projenin öğrencilere düzgün geldiğine dikkat çeken matematik öğretmeni Erdoğan Baygeldi, “İlerde matematik öğrenme ile tarla projesini birleştirmek istiyorum. Öğrenciler toprakla uğraşırken okula ilişkin olduğunu hissediyor. 20 yıllık deneyimimle sevgi olmadan matematik öğrenilmeyeceğini düşünüyorum. İlişkin epey kulüp faaliyetleri ve tarım projesiyle öğrencilerin daha faal olduklarını düşünüyorum. Zira okul ve öğretmenlerle bağ kuruluyor” formunda konuştu.