Konya Ovası’nda ziraî kuraklık yerini yüksek rekolte beklentisine bıraktı

Türkiye‘nin en büyük tarım havzası olarak bilinen Konya Ovası’na düşen son yağışlar çiftçilerin yüzünü güldürdü, yüksek rekolte beklentisini artırdı. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, yağışlarla birlikte ovada bitkilerin gelişiminin beklenilen düzeylere ulaştığını, yağışların devam etmesi durumunda hububat rekoltesinin geçen devirlerle birebir olacağını söz etti.

Yüz ölçümünün yüzde 67’si tarım yeri olarak kullanılan Konya’da, 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanında üretim yapılıyor. Ovada yağışlar, hububat eserlerinde randıman ve kalitenin artmasında büyük rol aldı. Türkiye’nin toplam ziraî üretiminin yaklaşık yüzde 10’u Konya’dan karşılanıyor. Yağışların artmasıyla birlikte kıraç alanlardaki üretimde de artış yaşanacağını söz eden Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Özellikle kış ayları yalnızca Konya Ovası’nda değil, ülke genelinde çok büyük kuraklık yaşandı. Konya Ovası şubat ayında başlayan yağışlı dönem, devamında Mart ayında da çok hoş yağışlar aldı. Nisan ayının birinci yarısında da kayda kıymet yağışlar aldık. Natürel bu durum ziraî alanda çok rahatlattı. Meteorolojik manada barajlardaki, Beyşehir Gölü’ndeki ve Seydişehir Suğla Depolama alanında doluluk manasında istenilen düzeye ulaşmadı ancak bizim istediğimiz bitkinin istenilen vaktinde yağışların düşmesi, bu alanda bilhassa sonbaharda ekimi yapılan arpa, buğday alanlarında tam muhtaçlıkları olan periyotlar yağışları aldık. Şu an ovada bitki gelişimleri hayli güzel” dedi.

“Ülke genelinde baktığımız vakit ziraî kuraklık yok”

Prof. Dr. Süleyman Soylu, Konya Ovası olarak baharlık eserlerde ülkede kelam sahibi olduklarını kaydederek, “Başta şeker pancarı, mısır, ayçiçeği, patates üzere eserler bölgede çok ekiliyor. Natürel çiftçilerimiz de bunların şu anda ağır bir halde ekimini yapıyor. Birden fazla çiftçimiz sulama yapmadan tavında dediğimiz toprakta nem kâfi olduğu için, direkt toprak hazırlığını yaptığı ekimini gerçekleştirdi ve ekim devam ediyor. Şayet bu yağışları almasaydık bölgede baharlık eserlerin çıkışı için de çok önemli bir sulama yapılması gerekiyordu. Toplamda ülke genelinde baktığımız vakit ziraî kuraklık yok lakin meteorolojik kuraklık manasında hala geçmiş periyottaki durumu yakalayamadık. Hala yüzde 25 düzeyinde bir açığımız var. Bunun da en değerli sebebi kış aylarında kâfi kar yağış ve yağmurun düşmemesinden kaynaklı, bilhassa su havzalarının kâfi biçimde beslenmemesinden kaynaklı. Konya Ovası için inşallah önümüzdeki 1 haftalık dönemde yağışlı bir devir gözüküyor. Şayet iddialar tutarsa Mayıs’ta da 40-50 mm civarında yağış alırsak, ülke genelinde çok bereketli bir hububat dönemi geçirebileceğimizi söyleyebiliriz. Bilhassa zelzele üzere çok külfetli bir süreçten geçtiğimiz dönemde ülkemizin en kıymetli üretimi olan buğday ve hububatta kıymetli bir rekoltenin elde edilmesi ülkeyi de rahatlatacaktır” formunda konuştu.

“Bitkilerimizin gereksinimi olan bu devirde istikrarlı bir yağış aldık”

Ocak ayına kadar Konya Ovası’nın yüzde 60 uzun yıllar ve geçen yıl yağış ortalamasının gerisinde olduğunu tabir eden Prof. Dr. Soylu, “Özellikle Şubat, Nisan ve Mart ayı içerisinde yağan yağışlarla birlikte makas daraldı yüzde 25’lere kadar düştü. Hala uzun yıllar düzeyi yağış ortalamasının gerisindeyiz. Bu istikametiyle bitkinin suya gereksinimi olan periyotta yağdığı için çok büyük bunun eksikliğini hissetmedik. Ancak bunu kim hissetti? Konya’da büyük yer üstü su sahibi olan Beyşehir Gölü hissetti, Seydişehir Sulama Havzası hissetti. Yeniden yer altı kuyularının sulama düzeyiyle bunu hissetti. Dolasıyla uzun yıllar su düzeyinin altında yağış almasıyla şu an için en çok rezerv kaynakları etkilendi. Çok şükür ki bitkilerimizin gereksinimi olan bu devirde istikrarlı bir yağış aldık. Bunun devamı da bize çok büyük kolaylık sağlayacaktır” sözlerini kullandı.

“Baharlık eser dikecek olan çiftçilerimiz de yağışları takip etsin”

Son gelen yağışlarla birlikte buğday ve arpa ekim alanlarındaki bitki gelişiminin hızlandığını söyleyen Prof. Dr. Soylu, “Havalar da çok nemli gidiyor. Hava sıcaklıkları da bilhassa mantari hastalıkların gelişimi için uygun bir biçimde gidiyor. Çiftçiler bu bakımdan sık sık tarlalarını denetim etmeli. Mantar hastalıkları ile ilgili bir emare varsa kesinlikle bir uzmana istişareleri, ziraî müdahale yapmaları son derece değerli. Zira bu mantari hastalıklar bitkinin yaprak dokusunu tahrip ettiğinden ötürü kaliteyi kıymetli manada düşürebiliyor. Tekrar baharlık eser dikecek olan çiftçilerimiz de yağışları takip ederek, toprak tavında iken ekim yapmaları hem su maliyeti istikametiyle hem de sağlıklı çıkış istikametiyle son derece kıymetli. Bu iki konu tarım takvimi tarafından çiftçilerimizin dikkat etmesi gerekenler olarak söyleyebilirim. Konya Ovası’nda uzun yıllar ortalamasına baktığımız vakit yağışın güzel olduğu yıllarda 2 milyon ton civarında buğday rekoltesi 1 milyon ton civarında da arpa rekoltesi var. Yeniden beklediğimiz yağışları aldığımız takdirde Konya ovasında 3 milyon tonun üzerinde hububat rekoltesini elde etme bahtımız devam ediyor” diye konuştu. – KONYA