Kılıçdaroğlu: “Onların Gece Yatmadığını, Kabuslar Gördüklerini Biliyorum. Fakat Kul Hakkı Yiyenleri Asla ve Asla Affetmeyeceğim”

CHP Genel Lideri ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Beşli Çete kazanmayacak, çiftçi kazanacak. Beşli Çete kazanmayacak, esnaf kazanacak. Esnaf için, çiftçi için, üreten için çalışacağız. Bazen diyorlar ki ‘Efendim Beşli Çetelerden bu parayı nasıl alacaksın?’. Adalet içinde, söke söke alacağım. Hiç kaygı etmeyin. Söke söke alacağım. Her kuruşu alacağım. Götürdüler ya dışarıya 418 milyar doları. Sanıyorlar, ‘götürdük ve bunu kimse alamaz’. Alacağım, alacağım. Bay Kemal, onların tamamını alacak. Tamamını alacağım. Onların gece yatmadığını, kabuslar gördüklerini de biliyorum. Ancak kul hakkı yemek en büyük günahsa kul hakkı yiyenleri asla ve asla affetmeyeceğim” dedi.

CHP Önderi Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, bugün İBB’nin Çatalca’da düzenlediği sığır süt yemi ve mazot dağıtımı programına katıldı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Baharı birlikte, birlikte getireceğiz. Göreceksiniz, hoş Türkiye‘yi göreceksiniz. Hoş Türkiye‘de daima birlikte yaşayacağız. Bayanı, erkeği, yaşlısı, genci, daima birlikte huzur içinde yaşayacağız. Kelamım söz. Size sahiden de keyifli bir ömür vaat ediyorum. Huzurlu bir hayat vaat ediyorum. Gerginliklerden arınmış bir Türkiye vaat ediyorum. Kucaklaşan bir Türkiye vaat ediyorum. Az evvel Büyükşehir Belediye Başkanı’mızı dinlediniz, Cumhurbaşkanı Yardımcımızı dinlediniz. Çatalca’nın köylerine yaptığı yardımları da tabir etti. O Çatalca’ya, biz bütün Türkiye’ye birebir yardımları yapacağız. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye inşa edeceğiz.

“BÜTÜN DÜNYA DUYACAK”

Sevgili anneler; evlatlarınızı okula gönderirken beslenme çantası uygulamasına artık son. Zira evlatlarımız, okulda arkadaşları ile bir arada suyunu içecek, sütünü içecek, yemeğini yiyecek, karnı tok meskenine dönecek. Böylelikle hiçbir anne, ‘acaba beslenme çantasına bugün ne koyayım’ diye düşünmeyecek. Evlatlar, hepimizin evladı. En güzel beslenmeyi hak ediyorlar. 20 yıldır yapamadılar. Allah nasip eder, göreceksiniz, ilköğretim devrinde yapacağız. Bütün Türkiye duyacak. Bütün dünya duyacak.

İktidar için çalışacağız. ‘Nasıl olsa kazanıyoruz, oturalım’ dediğiniz anda bu iş olmaz. Çalışacağız. Daima bir arada, birlikte çalışacağız. Zira gün, bir siyasi parti günü değil. Gün, artık bir Türkiye günüdür. ya demokrasi ya diktatörlük; ortada tercihimiz olacak. Demokrasiden, insan haklarından yana, adaletten yana, hak ve hukuktan yana, bayan ve erkek eşitliğinden yana çaba edeceğiz. Herkesin karnının doyduğu, her konutta huzurun olduğu bir Türkiye için çalışacak ve gayret edeceğiz.

Esnaf kardeşlerimiz var etrafta. Esnafın pandemi periyodundaki aldığı kredilerin faizlerini sileceğiz. Çiftçinin aldığı kredilerin faizlerini sileceğiz. Onların huzur içinde hizmet vermelerini ve kazanmalarını sağlayacağız. Beşli Çete kazanmayacak, çiftçi kazanacak. Beşli Çete kazanmayacak, esnaf kazanacak. Esnaf için, çiftçi için, üreten için çalışacağız. Bazen diyorlar ki ‘Efendim Beşli Çetelerden bu parayı nasıl alacaksın?’. Adalet içinde, söke söke alacağım. Hiç kaygı etmeyin. Söke söke alacağım. Her kuruşu alacağım.

“KUL HAKKI YİYENLERİ ASLA VE ASLA AFFETMEYECEĞİM”

Götürdüler ya dışarıya 418 milyar doları. Sanıyorlar, ‘götürdük ve bunu kimse alamaz’. Alacağım, alacağım. Bay Kemal, onların tamamını alacak. Tamamını alacağım. Onların gece yatmadığını, kabuslar gördüklerini de biliyorum. Ancak kul hakkı yemek en büyük günahsa kul hakkı yiyenleri asla ve asla affetmeyeceğim.

Demokrasi için beraberiz, altı önder bir ortadayız. Tek amacımız Türkiye. Türkiye huzur içinde yaşasın istiyorum. Az evvel Ekrem Başkan’ımız söyledi, ‘Partizanlık yapamayacağız’ diye. Partizanlık yok. Kişinin kimliği başımın üstüne, inancı başımın üstüne. Ben, şuna bakacağım; o konutta herkeste huzur var mı, o konutta çocukların karnı tok mu, o meskende anne çocuklarını huzur içinde yatağa yatırıyor mu? O meskende huzur varsa benim için de bütün dünyada ve Türkiye’de huzur var demektir. Lakin bir çocuk açsa, artık diyeceğim ki ’85 milyon açız’. Zira o çocuğun evvel karnının doyması lazım. İdeolojim, inancım, dünyaya bakışım da bu. Saraylarda oturmayacağız. Çankaya Köşkü’ne, Gazi Mustafa Kemal’in oturduğu ve Türkiye’yi yönettiği yere gideceğiz. Onlar, sarayın meraklısı. Onlar, para meraklısı. Onlar, dolar meraklısı. Onlar, haram yeme meraklısı. Lakin bizde o denli bir merak yok. Çok şükür mütevazı yaşıyoruz. Hoş yaşıyoruz. Herkese hizmet etmekten de onur duyuyoruz. Herkes ile bir arada ve birlikte olacağız.

“HER YERDE HUZURSUZLUK VAR”

Geçen seçimlerde AK Parti ve MHP’ye oy veren vatandaşlarıma da seslenmek isterim. Bakınız, Türkiye’ye bakınız. Her yerde bir huzursuzluk var. Her yerde bir sorun var. Esnaf hayatından mutlu değil, çiftçi hayatından mutlu değil. Evladını üniversiteye gönderen anne ve baba hayatından şad değil. Herkeste bir telaş, ‘Ne olacak bu memleketin hali’ diye. Onlara sesleniyorum. 22 yıldır ülkeyi yönetenler, bugün Türkiye’yi nereye getirdiler? Herkese el avuç açar duruma geldik. Bakınız, Suriye’de 34 askerimiz şehit oldu. Beyefendi, koşa koşa Putin’in kapısına gitti, dakikalarca bekledi Putin’in kapısında. Kronometreyi açtı Putin, bütün dünyaya onu gösterdi. O, Türkiye Cumhuriyeti için bizim kabul edebileceğimiz bir olay değildir. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, bir diğer ülkenin liderinin kapısı önünde saatlerce, dakikalarca beklemez. Bekletmeyeceğiz ve olmayacak bu türlü bir tablo. Halbuki ne olması gerekirdi? Şehit olan bizim askerimiz, onların bizden özür dilemesi gerekirdi, değil mi? Şehit olan bizim askerimiz. Ne diyor? ‘Dünya lideriyim’ diyor. Sen geç onları, kapıda dakikalarca beklendin mi? Kronometre açıldı mı? Geç onları geç.

“SANDIKLARIN GÜVENLİĞİNİ ALDIK, EMİN OLUN”

Heyecanınızı 14’ünde kaybetmeyin, sandığa gidin, komşunuzu, yakınınızı alın. Aman ‘bugün hava hoş, biz pikniğe gidelim’ demeyeceksiniz. Sandığa gideceksiniz. Bütün sandıkların güvenliğini aldık, ondan emin olun. Bütün sandıkların garantisi alınmış vaziyette. Hiç kaygı etmeyin. Hasebiyle bayan kardeşlerime seslenmek isterim. Acı ve sorunu yaşayan sizsiniz. Sizin huzur içinde yaşayabileceğiniz hoş bir Türkiye’yi inşa etmek istiyorum. Aile Dayanakları Sigortası’nı, Allah nasip ederse uygulamaya koyacağız. Göreceksiniz, hiçbir bayanı bir erkeğe muhtaç ettirmeyeceğim. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek, hiç kimsenin yoksulluğunu afişe etmeyeceğiz. Herkesin sorunu ile ilgileneceğiz. Her sorunu çözmeye çalışacağız. Bizi artık suçluyorlar. Hangi münasebet ile suçladıklarını da biliyorum. Gaffar Okan’ın katilleri ile iş tutanlar, bizi suçlayamazlar. Gaffar Okan’ın katilleri ile iş tutanlar, bizi suçlamaya kalkanlar; çatalca meydanından söylüyorum. Bizim, CHP’nin iki kırmızı çizgisi var. Bir; vatan. İki; bayrak. Bunu her yerde söyleyin. Deyin ki ‘Gittik, Bay Kemal’e sorduk, senin kırmızı çizgin nedir diye. Bay Kemal dedi ki benim iki kırmızı çizgim var. Bayrağım ve vatanım.’

Katillerle, teröristlerle iş tutanlar, bize ders vermeye kalkamazlar. Biz, Kuvayi Milliyeciyiz. Onlar Kuvayi Milliye’nin ne olduğunu da bilmezler. Biz her şeyi biliriz. Tarihimizi biliriz, geleceğimizi inşa etmek isteriz.

“SİZE HİZMET, HAKKA HİZMETİR”

Fidan üzere evlatlarımız geleceklerini yurt dışında bekliyorlar. ‘Almanya’ya mı, Fransa’ya mı, Kanada’ya mı gideyim’ diye bekliyorlar. O evlatlarımıza o denli hoş bir Türkiye inşa edeceğiz ki, gidenler de Türkiye’ye gelecek. Burada çalışacaklar, burada üretecek ve kazanacaklar. Burada evlenecek, burada anne ve babalarına hoş torunlar verecekler. (Her şey çok hoş olacak sloganı üzerine) Her şey nitekim de her şey çok hoş olacak. Her şeyi çok hoş yapacağız. İnanın. Bizim mala ve mülke muhtaçlığımız yok. Plato’nun söylediği, 2 bin 400 yıl evvel söylediği hoş bir kelam var; ‘İktidar sahipleri, iktidardayken zenginleşiyorlarsa sizin haklarınızı değil kendi mallarını muhafazaya başlarlar’. İktidar sahiplerinin zenginleşmesini asla kabul etmiyoruz. Size hizmet, hakka hizmettir. Bunu unutmayın.”