Karacabey’de Longoz ormanlarında görsel şölen

Karacabey‘de Longoz ormanlarında görsel şölen

BURSA – Karacabey Longoz ormanları, hem doğasıyla hem lokal üretime katkılarıyla öne çıkıyor. Karacabey Belediye Lideri Ali Özkan, ‘yaban lavantası’ olarak bilinen karabaş otlarının açtığını müjdeledi. Özkan, bu görsel şölenin bölgeye turistlerin olduğu kadar arıcıları da çektiğini belirterek, “Bir yandan tabiat insanoğluna en hoş renkleri ve kokuları sunuyor, bir yandan da mahallî üretime ve organik tarıma imkan sağlıyor” dedi.

Türkiye‘deki bilinen 3 longoz ormanından biri olan Karacabey Longozu, bahar ayıyla birlikte renkli manzaralara sahne alıyor. 300 çeşit kuş tipinin görüldüğü ormanda, güçlü bitki örtüsü de dikkat çekiyor. Karacabey Belediye Lideri Ali Özkan, geçtiğimiz günlerde longozda açan su papatyalarının sergilediği görsel şöleni kamuoyuyla paylaşmış ve büyük beğeni toplamıştı. Özkan artık de açmaya başlayan yaban lavantalarını müjdeledi.

Tamamen doğal ve organik ortam

Longoz ormanlarını ziyaret eden Özkan, burada açan mor çiçekleri ile karabaş otlarından bahsederek, “Şu anda hoşluklar kenti Karacabey’imizin dünyaca ünlü longoz ormanlarındayız. Longoz ormanları çok çeşitli özelliklere sahip. 300 çeşit tespit edilen kuş tipi var, endemik bitkiler var. Su papatyaları, nilüfer çiçekleri, bunların yanında da en kıymetlileri şu anda içerisinde bulunduğumuz karabaş otları merası. Yaban lavantası olarak da isimlendirilen karabaş otları, Türkiye’mizdeki en büyük doğal meraya sahip Karacabey longoz ormanlarında. Hakikaten de bir renk cümbüşü içerisindeyiz. Marmara denizinin kıyısında tuzlu su, bununla birleşen tatlı su var; longoz ormanlarımızın karşısında ıhlamur ormanları, kestane ormanları, defne ormanları ve bakıldığında organik olarak gerçekleştirilen küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık faaliyetleri, arıcılık faaliyetleri, büsbütün doğal ve organik ortamda gerçekleşmektedir” dedi.

Ekolojik turizm vurgusu

“Karacabey Belediyesi olarak ekolojik turizme, kırsal turizme vurgu yapıyoruz ve bu dünyaca ünlenmesi gereken bir alanı da hemşerilerimize tanıtmaya çalışıyoruz” diyen Lider Özkan, “Bu çabalarımız sonucunda Eskikaraağaç köyümüzü de ek edersek, yaklaşık 2 aylık turizm dönemi burada 6 aya uzatılabilmiş pozisyonda. Ben bütün vatandaşlarımızı, hemşerilerimizi bu hoşlukları görmeye davet ediyorum. Adeta bir tabiat safarisi yapma imkanına sahipler burada. Denizimiz var, tatlı suyumuz var, longoz ormanlarımız var, ayı rehabilitasyon merkezimiz var, yaban hayatı merkezimiz var. Hasebiyle burada hiç sıkılmadan, büyük bir keyif alarak tabiatla iç içe tatil yapma imkanına sahip olacak burayı ziyaret eden insanlarımız. Lavantalara Türkiye’nin çeşitli yerlerinde vurgu yapılıyor. Ben de geçtiğimiz yıl farklı bölgeleri ziyaret ettim, ancak doğal yaban lavantaları, karabaş otlarının ambiyansını, renk cümbüşünü, hoşluğunu görmek mümkün olmadı oralarda. Karacabey’de bu doğal olarak yetişiyor. En büyük karabaş otu merası Karacabey longoz ormanlarında. Öteki yerlerde zirai faaliyet olarak yetiştirilmeye çalışılıyor. Biz de Karacabey Belediyesi olarak, park ve bahçeler müdürlüğümüzde bu faaliyetleri yapmaya çalışıyoruz. Ancak bu hoşluklar Allah’ın bir vergisi olarak burada resen yetişiyor” diye konuştu.

Türkiye’deki en büyük mera Karacabey’de

Başkan Özkan, karabaş otlarının bu kadar geniş bir alanda doğal yayılım gösterdiği tek yerin Karacabey Longozu olduğuna vurgu yaparak, bunun yalnızca görsel bir şölen olmadığını bölgede lokal üreticilerin, arıcıların da bundan faydalandığını belirtti. Özkan, lavanta balı için Türkiye’nin farklı yerlerinden arıcılık faaliyeti yapan bireylerin bu devir longoza geldiğinden bahsederek, “Arıcılar bu bala büyük ehemmiyet veriyor. Zira bu balın tadı ve içeriği daha hoş ve yararlı oluyor. Pazar meselesinin hiç olmadığından bahsediyor arıcılar. Tıpkı vakitte bu arıcılık faaliyeti, ormanda tozlaşmayı sağladığı için tabiat ismine da önemli” formunda konuştu.

Herkes longoz balını soruyor

15 yıldır arıcılıkla uğraşan Enver Güneş de yaptığı açıklamada, “Bir satıcıdan aldığımız bir balın makûs olmasıyla başladık arıcılığa. Kendimize kadar üretiyorduk, 1-2 kovanla başladık 40-50 kovan oldu. Birinci longoz ormanlarına geldik, ondan sonra da mutlu kaldığımız için her sene gelmeye başladık ve buranın balını yemesi çok hoş, hafif. Herkes longoz balını soruyor, sahiden kaliteli hoş balı var bu bölgenin. Satılması da hiç sorun olmuyor, alan bir daha alıyor. Türkiye’nin her yerine gidiyor balımız çok da mutlu kalıyorlar. Tabi havalara bağlı olarak her sene randıman tıpkı olmuyor; bu da meyve ağacına benziyor yani bazen hoş meyve veriyor, bazen iklim koşullarına nazaran arımız kıştan hoş çıkmıyor. Bu sene iklim değişikliği baya geç kaldı, olağanda peteklerimizin bembeyaz olması lazımdı hiç şurup vermememiz gerekiyordu, mecbur beslemek zorunda kaldık zira kışın yağmadı yağmur, artık yağmaya başladı. Biz 10 şahsa yakın arıcılıkla uğraşan arkadaşlarla birlikte üretimimizi bu aylarda longozda yapıyoruz” dedi.