‘Kalp pili takılan hasta sayısı her geçen gün artıyor’

TEKİRDAĞ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Kent Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Lütfi Çağatay Onar, hastaneye başvuranların 5’te 1’inin kalp hastalıkları ve kardiyovasküler sistem rahatsızlıkları olduğunu belirtti. Onar, 6 Aralık 2020’de açılan hastanede şu ana kadar 150 binin üzerinde kalp hastasına tedavi uygulandığını, bunun 700’üne kalp pili takıldığını söyledi.

Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Kent Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Lütfi Çağatay Onar, 6 Aralık 2020’den itibaren hasta kabulüne başlayan hastanelerinde 150 binin üzerinde kalp hastasına tedavi uyguladığını söyledi. Hastaneye başvuranların 5’te 1’inin kalp hastalıkları ve kardiyovasküler sistem rahatsızlıkları olduğunu belirten Onar, “Geçtiğimiz yıllara kıyasla baktığımızda aşağı üst yüzde 10’luk bir artış oldu son 5 yılda” dedi.

Hastaneye başvuran kalp hastalarından 700’üne ritimle alakalı tedavi uygulandığını belirten Onar, “Bunların içerisinde elektro fizyolojik çalışmalar var, ICD var, CRT var, DDR kalp pilleri var. Hastalığa nazaran yeniden geniş spektrumda tedavi seçeneklerimiz mevcut. Hastaya en uygun seçeneği belirleyip ritmin korunmasıyla alakalı terminal devir kalp yetmezliği de dahil olmak üzere, ritim idamesini sağlayacak tedavilerimiz mevcut. Kalp pilinin ömrü aslında pilin ne kadar devreye girdiğiyle direkt bağlantılı. Hiç devreye girmeyen, yalnızca sigorta emeliyle takmış olduğumuz kalp pillerinin ömrü haliyle daha uzun oluyor. Batarya bitimi daha kısa müddette gerçekleşmiyor, uzun müddette gerçekleşiyor. Lakin çok sık devreye giren, çok sık ritmi elinde tutan pillerde batarya müddeti biraz daha kısa oluyor. Onlarda da ortalama 5 yıl içerisinde batarya değiştirdiğimizi söylemek mümkün” diye konuştu.’KALP PİLİ TAKILANLARIN SAYISI ARTTI’Hastanede kardiyoloji uzmanı olarak vazife yapan Dr. Kubilay Erselcan ise sağlıklı ömür şartlarının bozulması, beslenmenin bozulması hem de genetik faktörler, tütün kullanımının artması nedeniyle kalp krizi geçirme yaşını öne çektiğini söyledi. Hastalığın artmasıyla birlikte kalp pili takılma sayısının da arttığını dikkat çeken Dr. Erselcan, “Kalp pili takılmasının artmasının sebebi ritim bozukluğu hastalarının artması. Artık üç çeşit kalp pili takıyoruz. Bir tanesi kalp suratını ayarlayan kalp pilleri, bir tanesi kalp performansını arttıran, bir tanesi de şok verme özelliği olan. Kalp suratı gereğince yükselmediği vakit yalnızca kalp suratını ayarlayan kolay kalp pillerini takıyoruz. Lakin kalp krizi geçirmiş hastalarda ritim bozukluğuyla karşılaştığımız vakit çoğunlukla şoklayabilen kalp pilleri takıyoruz ki hastalar konutta ritim bozukluğu yaşadığı vakit ölmesinler, hayatta kalsınlar diye. Kalp yetmezliği hastaların bir kısmında da uygun olanlarda kalp performansını arttırıcı kalp pilleri takıyoruz. Kalp krizi oranlarının artması beraberinde kalp yetmezliği hastalarını da artması sebep oldu. Hasebiyle kılavuzların önerisi doğrultusunda çabucak hemen her hastasına bu şoklayıcı kalp pillerinden takmamız gerekiyor. Yalnızca kalp yetmezliği oranına bile baksak kalp hastalarının yüzde 10-20 ortasında bir oranı kalp yetmezliğinden muzdarip. Doğal olarak en az yüzde 10-20 civarında da bir kalp pili hastası bulunuyor. Hem kalp krizi ölçüsünün artması hem kalp krizi yaşının erken yaşlara inmesi hem de kalp krizinden kurtardığımız insanların artması sebebiyle kalp pili hastalarında da bir artış oluyor, dünya çapında da bu türlü. Lakin gelişmiş ülkelerde bu tedavilere ulaşma talihi daha fazla olduğu için gelişmiş ülkelerde bu oranlar daha yüksek” dedi. ‘SPOR YAPAN 40 YAŞ ÜSTÜ KESİNLİKLE EFOR TESTİ YAPTIRMALI’Özellikle halı alanda futbol oynayan ve spor yapan 40 yaş üstü bireylerin kesinlikle efor testi yaptırması gerektiğini söyleyen Dr. Erselcan, “Yapılan çalışmalar göstermiş ki 40 yaşın üstündeki atletlerde anjiyografi yapıldığı vakit yüzde 50’sinden neredeyse kalp damarlarında daralmalar görülmüş. Bu da beraberinde kalp krizi riskini getiriyor. Yani spor sırasında ani vefat riskini beraberinde getiriyor. Yalnızca bu risk değil, spor sırasındaki ani mevt. Diğer hastalıklarda gerekiyor fakat 40 yaşın üstündeki şahıslarda spor sırasında kalp krizine bağlı kalp durması riski ne yazık ki yüksek diyebilirim. O yüzden 40 yaşın üstünde zorlayıcı spor yapacak insanların öncelikleri kardiyoloji muayenesi olmasında yarar var. Şayet risk durumuna nazaran gerekli görülürse bir efor testiyle bu riski kıymetlendiriyoruz tekrardan. Efor testinde bir sorun yoksa, kabaca şunu söyleyebiliriz. O kişinin kalp krizi geçirme riski dünyadaki öbür beşerlerle çabucak hemen birebirdir. Lakin efor testinde sorun varsa o sorunun kaynağını bulmamız gerekiyor. Yani ekseriyetle bir damar darlığına kuşku eder. Efor testinde sorun gördüğümüz insanların anjiyosunu yaparak damarlarını denetim ediyoruz. Şayet damarlarında bir sorun yoksa ve efor sırasında ritim bozukluğu meydana gelmediyse spor yapmasını inançlı kabul ediyoruz” dedi.’DÜNYA SIHHAT ÖRGÜTÜ’NÜN VERDİĞİ BEDELLER ORTADA’

Dünya Sıhhat Örgütü’nün bilgilerine nazaran insanların 3’te 1’nin kalp hastalıklarından öldüğünü söz eden Dr. Erselcan, “Bu 3’te 1’den yarıdan fazlası 70 yaş altında beşerler. Yani genç beşerler Dünya Sıhhat Örgütü’nün bilgilerine nazaran kalp hastalıklarından ölüyor. Bunların bir kısmı da büyük bir kısmı da kalp hastası olarak hayatlarını devam ettiriyor. Bu hastaların çoğuna kalp pili takmamız gerekiyor. Bilhassa kalp yetmezliği gelişen hastalarda. Hem sağlıklı ömür şartlarının bozulması hem beslenmenin bozulması hem de genetik faktörler tütün kullanımının artması ne yazık ki kalp krizi yaşını öne çekti” dedi.