İstekli hekim yazdığı “Deprem Zelzele” müziğinin gelirini depremzedelere bağışlayacak

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen sarsıntılardan etkilenen Adıyaman’da istekli olarak misyon yapan hekim Hatice Duçem, bir depremzedenin kelamlarından etkilenerek yazdığı “Deprem Zelzele” müziğinin gelirini bağışlayacak.

Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde çalışan hekim Duçem, Adıyaman’da istekli olarak sıhhat hizmeti verdi.

Şeref Cengiz İlkokulu’nun bahçesinde kurulan çadırda hastaları tedavi eden Duçem, bir depremzededen etkilenerek “Deprem Zelzele” müziğini yazdı.

Şarkıyı seslendirerek toplumsal medya hesaplarından paylaşan Duçem, buradan elde edeceği geliri depremzedelere bağışlamaya karar verdi.

UMKE gönüllüsü Hatice Duçem, AA muhabirine, sarsıntıların akabinde Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinden gelerek zelzele bölgesindeki çalışmalara dayanak verdiğini söyledi.

Bölgede gördüklerinden çok etkilendiğini ve bir müzik yazdığını anlatan Duçem, “Doktorluğun yanında müzisyenlik de yapmaktayım. Genelde yapıtlarımın kelam ve bestesi bana ilişkin. Şahsî olarak da depremzedelere yardımlarım oluyor. Tıpkı vakitte bir maaşımı bağışlamayı düşünüyorum.” dedi.

Duçem, depremzedeleri istekli olarak tedavi ettiğini belirterek, “Depremden etkilenen vatandaşları görünce etkileniyoruz fakat işimizi yapmaya çalışıyoruz. Doktorluk her yerde hoş, bunu bir kere daha burada anladım. Tedavilerinin dışında kendilerini dinliyoruz, burada ruhsal dayanaklarımız de oluyor.” diye konuştu.

Bir depremzedenin bildirisinden çok etkilenip müzik yaptığını lisana getiren Duçem, şöyle devam etti:

“Bir depremzedenin kelamlarından etkilendim. Daha sonra müzik yazmak geldi aklıma ve bu şarkıyı çıkardım. Sarsıntının akabinde bir arkadaşıma gelen ‘Yüzde 3 şarjım kaldı. Nefes alamıyorum. Annem yanımda öldü, imdat!’ formundaki bildiri beni çok etkiledi. Bu kelamların üzerine eser ortaya çıktı. Müzik; ‘İsyan etsem yana yana, sığınsam mı Yaradan’a / Hayat borcun kaldı bana, benden yana baksana / Bir değil bin mevt, kapkaranlık iki gözüm / Hiçbir şeyi göremiyorum, her yer kapkaranlık / Önce ahir, ağlar özüm / Kıyamete kaldı sözüm’ biçiminde devam ediyor.”