İSTANBUL-ALEYNA PARILTI GÖKÇE’NİN VEFATIYLA İLGİLİ DAVADA SANIK: GENCECİK BİR İNSANIN VEFATINA NEDEN OLDUM

ESENYURT’ta metrobüsten inip konutuna giden Aleyna Parıltı Gökçe‘ye(21), arabasıyla çarparak vefatına neden olan şoför Sezer Hükümdar, yayalara çarpmamak için istinat duvarına gerçek yöneldiğini sav ederek, “Oradaki 2 kişi kaçtı ancak Aleyna kaçamadı. Ben de evvel ona, sonra duvara vurdum. Gencecik bir insanın vefatına neden oldum” dedi. Baba Recep Gökçe ise olaydan sonra sanığın 3 ya da 4 kahve ve su içtiğini, 40 dakika sonra alkolmetreyi üflediğini sav etti.

Sezer Hükümdar’ın, 10 Mart 2008 tarihinde çalıştığı şirket için kamyonetle mal dağıtımı yaparken, Mustafa Kemal Paşa Karanfil Sokak’ta karşıdan gelen araca yol vermek için geri giderken, yolun karşısına geçmek isteyen 66 yaşındaki Satı Yılmaz’ı ezerek, vefatına neden olduğu ortaya çıkmıştı. Hükümdar Esenyurt’ta 8 Kasım 2022 tarihinde, bu sefer metrobüsten inip meskenine giden 21 yaşındaki Aleyna Parıltı Gökçe’ye arabasıyla çarptı. Hastanede tedavi altına alınan Aleyna, 18 gün süren ömür gayreti sonunda ömrünü yitirdi.

“ÖNCE ONA SONRA DUVARA VURDUM”

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Sezer Hükümdar getirilirken Aleyna Parıltı Gökçe’nin ailesi ve taraf avukatları katıldı.

Hükümdar davanın birinci duruşmasında, aracını bakımdan almak için Esenyurt’a gittiğini, akşam dönerken E-5’te yan yola girdiğini, gerisinden süratle gelen bir aracın kendisine tekraren selektör yaptığını, yol verip sağa yaklaştığını anlattı. Aracın rampa aşağıya inerken bir anda frene bastığını, ona çarpmamak için ansızın frene basıp sağ şeride geçtiğini söyleyen Hükümdar, “Orada da bir minibüs yolcu indiriyordu. Ona da çarpmamak için Torıum AVM’nin otopark girişinden girdim. Üç kere sağ yaptığı için, aracın denetimini kaybettiğini söyleyen Hükümdar, “Güvenlik kulübesiyle karşı karşıya kaldım. Çarpmamak için sola geçtim. AVM’ye yürüyen yayalar vardı. Onlara da çarpmamak için istinat duvarına yöneldim. Orada da yürüyen 3 kişi vardı. İkisi kaçtı, Aleyna kaçamadı. Bir ileri bir geri yapıp karşımda kaldı. Ben de evvel ona sonra duvara vurdum” dedi.

“GENCECİK BİR İNSANIN VEFATINA NEDEN OLDUM”

Aleyna Parıltı Gökçe’yi yerde yaralı yatarken görüp 112’yi aradığını da anlatan Hükümdar, “Kızılay’ın kan bağış aracı geçiyordu. Onlar birinci müdahaleyi yaptılar. Trafik polisleri bana alkolmetre üflettiler, 0.40 promil çıktı ben alkol almadığımı söyledim, nasıl çıkar diye sordum. Onlar da yasal hududun altında dedi. Yediğinden içtiğinden bile çıkar bu dedi. Makas attığım tezi var. Kimseyle yarışmadım, makas da atmadım. Frene basmadığım ve fren izi olmadığı var. Üç şeridi fren yapmadan geçsem takla atardım. Frene bastım ve ABS’nin sesini duydum. Suratım 70-80 kilometre ortasındaydı. Aracın hakimiyetini kısmen kaybetmiştim. Ayağım aslında frendeydi, araç kayma yapıyordu. Olaydan beş ay evvel alkollü araç kullandığım için ehliyetim alınmıştı. Alkol seviyem 1.12 promil çıkmıştı. Gencecik bir insanın vefatına sebebiyet verdim” dedi.

Hükümdar savunmasının sonunda, tahliyesini ve beraatini istedi.

“4 KAHVE İÇTİ OLAYDAN, 40 DAKİKA SONRA ALKOLMETREYİ ÜFLEDİ”

Maktulün ağabeyi Hakan Gökçe, tabirinde Sezer Hükümdar’ın kardeşine çarptığı noktanın yaya yolu olduğunu belirtti. Gökçe, “Kazanın olmaması için çok sebep vardı. Alkol almasaydı, ehliyetsiz otomobil kullanmasaydı, kardeşim hayatta olurdu. Sanık ambarlı kavşağından kapışa kapışa geliyor. Dediği üzere 80 kilometre süratle gitse aracı durdururdu. Kulübeye niçin vurmadı, gelip kız kardeşime vurdu” diye konuştu.

Maktulün babası Recep Gökçe ise sanığın olay sonrasında alkolmetreyi üflememek için polislere direndiğini anlattı. Hükümdar’ın arkadaşlarını çağırarak 3 ya da 4 kahve ve su içtiğini belirten baba Gökçe, olaydan yaklaşık 40 dakika sonra trafik polis takımlarının dayanak grup çağırmasıyla alkolmetrenin üflendiğini tabir etti.

“ALEYNA’DAN EVVEL ÖTEKİ BİR BAYANI DA EZİP, ‘AYNAM KİRLİYDİ GÖRMEDİM’ DEMİŞ”

Anne Dilek Çalboğazlı ise tabirinde, “Bu katil cani, iki kişiyi öldürdü. Benim kızım dikkatliydi. Ben her gün gidip kızımın mezar taşını, toprağını öpüyorum. Ben onu yalnız başıma, mesken paklığına giderek büyüttüm. Nefes alıyoruz ancak acı çekiyoruz. Kızım hostes olacaktı. Ben yandım, öteki anneler yanmasın, diğer çocuklar ölmesin. Bu adam daha öncede öbür bir kişiyi araçla öldürmüş. Ölen kişinin oğlu bizi buldu. Geri geri gelirken bayan ‘Dur’ demiş durmamış, bayanı ezmiş. Mazereti de ‘Aynam kirliydi, görmedim’ demiş. Bu yaşta iki can aldı. Kızım gideli 102 gün oldu. Bu adama gerekli ceza verilseydi, bu kadar özgüveni olmayacaktı. Tahminen bu olay yaşanmayacaktı” dedi.

“BU KALABALIK KIZIMIN DAVASINA DEĞİL DÜĞÜNÜNE GELMELİYDİ”

Duruşmadan sonra adliye önünde gazetecilere açıklama yapan anne Dilek Çalboğazlı, sanığın annesine seslenerek “Oğlun, 30 sene, 10 sene mahpus cezası da alsa sonuçta oradan çıkacak. Kendisi orada nefes alıyor, devlet ona bakıyor fakat benim kızım bir daha gelmeyecek. Toprağın altında Aleynam, bir daha görmeyeceğim. Verilen karar yalnızca benim biraz da olsa içimi rahatlatacak. Sebep olduğu birinci vefatta ceza almış olsaydı, tahminen benim kızım yaşıyor olacaktı. Tahminen ben onun fotoğrafını ve toprağını öpmüyor olacaktım. Kızımın arkadaşları, dostları, teyzeleri, dayıları kızımın düğününe gelmeliydi. Kızım öldü diye davasına gelmemeliydiler. Bu kadar kişi davasına değil, kızım hostes olacaktı onu kutlamak için geleceklerdi. Ben hala inanamıyorum. Vakitle geçer diyorlar fakat geçmiyor. Yavrumun vefatı her geçen gün daha da ağır geliyor. Şayet ki gerekli ceza verilmezse öteki Aleynalar, diğer anneler de yanacak. Her konuta bir ateş düşecek. Ben 3,5 aydır her gün ağlıyorum, acı çekiyorum. Gerekli ceza verilirse diğerleri da kabahat işlemeye teşebbüs edemez, akıllanırlar. Sezer Hükümdar üzere ehliyetsiz ve alkollü araç kullanan bir sürü insan var. Beni lakin benim üzere yanan anneler anlar. Anneler ya da geleceğin annesi olacaklar, sesimi duyun. Benim kızım da anne olacaktı. Yanımda olun siz evlatlarınız da bu türlü olmasın” dedi.

Şikayetçilerin avukatı Osman Yeşil ise, “Biz buradan emsal bir karar çıkartmak istiyoruz. Trafik kazalarında ehliyetsiz ve alkollü araç kullanarak gencecik insanların vefatına sebep olan şoförlerin bunu bir daha yapmasına mahzur olmak istiyoruz” dedi.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede Sezer Hükümdar (35) hakkında ‘Olası kastla taammüden adam öldürme’ cürmünden 6 yıldan 10 yıla kadar mahpus cezası istendi.