İnce, adaylıktan çekilmesini isteyenlere 4 sayfalık mektupla karşılık verdi: Ben seçime girmezsem Erdoğan birinci tıpta kazanır

Memleket Partisi’nin Genel Lideri ve cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, aday olmasını eleştiren muhalif seçmenlere karşılık verdi. Toplumsal medya üzerinden 4 sayfalık mektup yayınlayan İnce, seçimlere ait savlı bir çıkış yaptı. İnce, kendisinin de yarışta olmasının Cumhur İttifakı’nın aleyhine olduğunu savundu.

İnce “Bana aday olduğum için kızan kıymetli kardeşlerime” diye başladığı mektubunda şu sözleri kullandı:

“Ülkenin içinde bulunduğu durumdan adaletsizlikten, hukuksuzluktan, haksızlıklardan, palavralardan, yandaşlardan, kayırmalardan, ahlaksızlıklardan bıktınız usandınız biliyorum. Âlâ niyetlisiniz hiç kuşkum yok, gitsinler istiyorsunuz. Ben de birebir şeyi istiyorum. Üstelik yeni değil geldikleri günden beri. Tahminen kimileriniz, ömrünün bir devrinde, bunlarla yan yana yürüdü, omuz verdi, oy verdi. Olabilir. Kusur yaptınız ve artık pişmansınız. Başımın üzerinde yeriniz var. Ancak bilmelisiniz ki ben bunlarla hiçbir vakit yürümedim, bunlarla hiçbir devir bir ortaya gelmedim. Bundan sonra da gelmeye hiç niyetim yok. Gitsinler istiyorum hepinizden fazla, hem vallahi hem billahi. O yüzden kar demeden, buz demeden, yağmur, çamur, yokuş demeden, pürüz demeden 3 yıldır yollardayım. 2018 seçimlerinde de hayatımı ortaya koydum 45 günde 75 vilayette 107 miting yaptım. Kortizon iğneleri ile lakin ayakta durabildim.

“CHP İÇİNDEKİ ÇETELER AYAK OYUNLARI İLE HEPİMİZİ SATTILAR”

Mitinglere geldiği için pişman olduğunu söyleyenleriniz var. Hoş kardeşim o mitinglere benim için değil, ülken için geldin, çocukların için geldin. Lakin yeniden de teşekkür ederim. Çok uğraştık olmadı. Olmadı, zira maalesef CHP içine çöreklenmiş kimi çeteler Muharrem İnce kazanırsa biz burada barınamayız diyerek ayak oyunları ile hepimizi sattılar. Sandıklara gereğince gözlemci koymadılar. Seçim gecesi data alacak sistemleri çöktü. Kendi beceriksizliklerini kapatmak için de seçim gecesinden başlamak üzere hakkımda karalama kampanyası başlattılar. Söylediklerimin doğruluğunu internette yapacağınız küçük bir araştırma ile bulacağınız şahit görüntülerinden teyit edebilirsiniz.

Zaten 3 yıldır lisana getirdiğim tezleri CHP idaresi şimdiye kadar da yalanlamamıştır. 2018 seçimlerinde bana oy verdikleri kuşkulu derken CHP idaresine çökmüş bu insanları kastettim. Sözlerimi çarpıtıp, CHP’li seçmenlerin bana oy vermediğini söylediğimi sav edenler oldu. CHP seçmeni oy vermediyse ben kimden aldım yüzde otuz küsur oyu? Elbette o denli bir şey yok!

“KEMAL BEY’İN BENİM KAZANMAM İÇİN ÇALIŞTIĞINDAN EMİNİM”

Kemal Beyefendi, bahsettiğim çeteler ortasında istikrar kurmaktadır. Onlara hâkim değildir. Kemal Bey’in benim kazanmam için çalıştığından ve bana oy verdiğinden eminim. Benim kastım o da değildir. Benim sözlerim, merak etmeyin, adresine gitmiştir. Toplumsal medyada sık gezdirilen bir görüntüde Kemal Kılıçdaroğlu karşısında aday olmayacağım diyorum. Kelam konusu görüntü 2018 seçimlerinde adaylığım yeni açıklandığı sırada yapılan bir TV programında sarf ettiğim sözlerdir. Bu kelamları daha dün söylemişim, cumhurbaşkanlığında karşısında aday olmayacağım üzere servis ediyorlar. Hâlbuki soru CHP Genel Başkanlığında aday olacak mısınız formundaydı. O gün prestijiyle gerçek hislerim öyleydi. Fakat seçim kampanyası müddetince ve sonrasında yaşadıklarımdan anladım ki beni aday yapmaları cumhurbaşkanı seçtirmek için değil partiden tasfiye etmek içinmiş. Bu yalnızca benim tespitim değil, o günlere tanıklık eden CHP’li vekillerin, sonradan tasfiye edilen yöneticilerin, delegelerin tespitidir.

Olup biteni içeriden bilen delegeler harekete geçerek 700 imza ile bu CHP idaresini değiştirmek istediler lakin kimi delegeler üzerinde kurulan baskı sonucu imzalarından geri döndüler. CHP’de siyaset yapmamızı imkânsız hale getiren bir ortam oluşturuldu. Biz CHP’den ayrılmadık, gönderildik. Gitmemiz için ellerinden geleni yaptılar, palavra söylediler iftira attılar. Zira bizi kendi dar iktidarlarına tehdit olarak gördüler. Atatürk diyenler, CHP’nin mirasına sahip çıkanlar, yeni CHP diye yutturulmaya çalışılan anlayışa tenkit getirenler parti idaresi tarafından istenmedi ve tasfiye edildi. Murathan Mungan’ın dizilerinde dediği üzere ‘Kimdi giden kimdi kalan/Giden mi hatalıdır her zaman/ Aslında giden değil kalandır terk eden/ Giden de bu yüzden gitmiştir esasen.’

“BU İNSANLARIN UĞRAŞINI GÖRMEZDEN GELMEYE KİMSENİN HAKKI YOK”

İşte bu kurallar Memleket Partisini doğuran koşullardır. Memleket Partisi, Mayıs 2021 tarihinde siyasi ömrüne başladı. Çok süratli bir formda teşkilatlanmasını tamamladı ve seçimlere girmeye hak kazandı. Partinin kurulmasında, teşkilatlanmasında hem merkezde hem vilayet ve ilçelerde binlerce insan çalıştı. Bu beşerler belediyede iş verirler, devlet takımlarına alırlar yahut tayinimi yaparlar üzere rastgele bir menfaat beklentisi içinde çalışmadı. Umudun adresi olarak Memleket Partisini gördüğü için, güvendiği için hem emek verdi hem para harcadı.

Bu insanların eforunu emeğini görmezden gelmeye kimsenin hakkı yoktur. Siyaset bir talebi lisana getirmek için yapılır. Siyasetçi bu talebi kamusal alana taşıyan vekildir. Vekâlet ile iş yapar. Size vekâleti veren seçmen bu vekâletle neler yapmanız gerektiğini söylemiştir. Daha doğrusu siz seçmenden oy isterken yahut vekâlet isterken bunu nasıl kullanacağınızı anlatarak istersiniz. Bize vekâlet verenler ne Cumhur ne Millet tek yol Memleket dedikleri için verdiler. Bunun için bizi desteklediler, partiye bağış yaptılar, türlü zorluklara göğüs gerdiler.

6 SORU YÖNELTTİ

Bazılarının anlamadığı şu: bu hareket Muharrem İnce’den oluşmuyor. Bu beşerler Muharrem İnce’nin istediği yere taşıyabileceği müritleri değil. Aklı başında, ne istediğini ve neyi niye istemediğini çok düzgün bilen şuurlu bir seçmen kitlesinden kelam ediyoruz.

Şunları sormayacak mıyız?

• CHP içinde kalmamız için neden bir uğraş sarf edilmemiştir?
• CHP’de parti içi demokrasi sistemleri neden yok edilmiştir?
• Atatürk’ün partisinde Atatürk’e hakaret eden beşerler neden baş tacı yapılmaktadır?
• Memleket partisinin 2 yıldır lisana getirdiği tenkitler neden duymazdan gelinmiştir?
• Neden masa oluşturulurken Memleket Partisine bir davet yapılmamıştır?
• 6’lı masanın kurulması ve dağılmaması için harcanan eforun neden onda biri geçmişte bir halde CHP’den ayrılmış bireyleri bir ortaya harcanmamıştır?

Memleket Partisi ve Muharrem İnce yok sayılmıştır. Zira alacağı oy hesap edilememiştir. Zira salon siyasetçileri alanda olmadıkları için halkın sesini dinlemekten uzaktır. Demokratik düzenekler işletilmediğinden, partinin gerçek sahibi olan üyeler karar alma sistemlerinde yer almadığından tabanın talepleri de duyulmamıştır.

“OYUMUZ ŞU ANDA YÜZDE 16”

Daha evvel söyledim. Ben bu adayın da bu stratejinin de birinci çeşitte seçimi kazanacağına inanmıyorum. Millet İttifakının oyu %50’nin biraz üzerinde, biz seçime girdiğimizde bunun altına düşecek şeklide bir algı yaratıldı. Bu türlü bir durum yok. Şuna içtenlikle inanıyorum ki biz seçime girmezsek Erdoğan seçimi birinci çeşitte alacak, tek bir kayığa bindirdiği muhalefeti basitçe batıracak. Biz bu oyunu bozuyoruz. Oylarımızın yüzde 1 yahut 2 olduğu konusunda sizi ikna ettiler. Hâlbuki biz biliyoruz ki şu anda %16 ve kampanya sonrası çok daha üst çıkacak. Aldığımız oylar da yüklü olarak kararsızlardan ve sandığa gitmekte isteksiz olan seçmenlerden geliyor. Algı manipülasyonun tersine bizim sahnede olmamız gün geçtikçe daha güzel anlaşılacak ki Cumhur İttifakının aleyhinedir. Daha evvel de tabir etmiştim, Erdoğan’ın rakibini millet sandıkta belirleyecek, seçmenlerin süreç içerisinde Erdoğan’ı yenebileceğine inandığı kişinin etrafında toplanacağına inanıyorum.

“İNSANIMIZ HUZUR İSTEMEKTEDİR”

3 yıldır memleketi karış karış geziyoruz, milletimizi dinliyoruz. Türkiye, siyasi çekişmelerden, boş laflardan, kutuplaşmadan bıkmıştır. İnsanımız huzur istemektedir. Görüyoruz ki milletimiz bu iktidardan bıkmıştır fakat bu muhalefete de güvenememektedir. Durum budur. Biz bunu dillendirsek de sussak da bu gerçek değişmeyecektir.

İnsanlarımıza alternatif üretmediğiniz vakit bundan iktidar faydalanacaktır. Her seçimden evvel yalancı cennet öyküleri uyduran seçimlerden sonra insanlarımıza derin hayal kırıklığı yaratan bu muhalefet baronlarının kendi küçük iktidarlarını korumaktan öbür kaygıları yoktur. Yenilen onlar değil ki sizlersiniz. Onların makam odaları küçülmüyor, makam otomobilleri değişmiyor aldıkları maaşlar azalmıyor. Her seçimden sonra, her mağlubiyetten sonra seçimlerde gece gündüz çalışan seçmenlerimiz hayal kırıkları yaşarken, biz beceremedik diğer arkadaşlar denesinler diye koltuğunu bırakan oldu mu? Biz bu sinemanın tekrar tekrar sahneye konulmasından bıkanlar olarak yola çıktık, bu kâbusu tekrar yaşamak istemediğimizden çaba ediyoruz.

“6’LI MASA HAYALİ BİR KOALİSYONDUR”

6’lı masa hayali bir koalisyondur. Bir siyaset mühendisliği projesidir. Partilerin tabanlarının sesine kulak vermeden yapılan tabanda karşılığı olmayan bir projedir. Gerçekte tabanda bu türlü bir ittifak yoktur. 13 toplantıda liderin kim olacağını lakin belirleyebilen bir ittifak memleketi yönetemez. Seçmen baş karışıklığı istemez, önünü görmek ve güvenmek ister ve birbirinden farklı sesler çıkaran bir yapıya tek bir partiymiş üzere oy veremez. Biri kalk gidelim, oburu otur bekleyelim diyen bir yapı ülkeyi yönetemez. Seçmen bunu görür.

Buradaki beceriksizliği, tutarsızlığı gören, masanın bileşenlerine gönlü razı olmayan, masadaki birlikteliği ilkesel değil menfaat icabı gören seçmeni ikna edemeyenler, öteki adayları, ihale mafyası metotları ile yarıştan düşürmeye çalışıyorlar. Hâlbuki herkesin yapması gereken seçmeni ikna etmektir.

“SEÇMENLERE BİR SEÇENEK SUNUYORUM”

Biz adayımıza ve söyleyeceklerimize güvenmiyoruz, bu yarışı fakat rakipleri baskı, şantaj ve tehditle müsabakadan düşürerek kazanabiliriz demek acizliktir. 21 yıldır iktidar olan ekonomiyi berbat bir hale getirmiş, hiçbir sorunu çözemeyen Erdoğan’ı göndermek için 2 yıl evvel kurulmuş bir partinin ve onun adayının seçimlere girmemesini talep etmek, beceriksizliğin iş bilmezliğin kabul edilmesidir. Seçimlere girerek, her iki tarafın da adaylarına oy vermek istemeyen seçmenlere bir seçenek sunuyorum. Seçim seçenekler ortasından yapılır. Seçme ve seçilme hürriyeti lakin seçenekler varsa vardır. Muharrem İnce seçimlere girmesin ona gidecek oylar bize gelsin diyenler, bu kolaycılık yerine bu oyları nasıl kazanırız diye baş yormalılar.

“MUHALEFETE MUHALEFET ETTİĞİMİZ İÇİN OY ALMIYORUZ”

Bakın biz seçmenden, muhalefete muhalefet ettiğimiz için oy almıyoruz. Yeni şeyler söylediğimiz için, söylediklerimiz insanlarımızı ikna ettiği için oy alıyoruz. Zelzele sıkıntısını güçlü bir formda lisana getirdiğimiz için, ziraî üretimlerle ilgili problemlerin tahlil yollarını gösterdiğimiz için, ülkenin karşılaşacağı, su sorunu üzere, çok büyük meseleleri gündemimize aldığımız için halkımız bize teveccüh gösteriyor. Erdoğan idaresinin yorulduğunu Türkiye’nin önünü açamadığını, iktisatta işlerin gün geçtikçe berbata gittiğini Erdoğan’ın gerçeklikle bağı koptuğu için buna bir deva üretemeyeceğini söylüyoruz. Ülkede liyakatin rafa kaldırıldığını, adam kayırmacılığın tepe yaptığını, yolsuzluğun hırsızlığın ahtapot üzere her tarafı sardığını, adalete inancın yerlerde olduğunu dillendiriyoruz. Bu ve emsal bir sürü sebepten ötürü Erdoğan’ın kesinlikle gitmesi gerektiğini her fırsatta söylüyoruz.

“GENÇLER UMUT İSTİYOR”

Diğer taraftan da her yapılan işe muhalefet etmediğimiz için uygun olana güzel, makus olana berbat dediğimiz için makul bulunuyoruz. Ulusal sorunlarda örneğin Libya’ya asker gönderilmesinde, Mavi Vatan siyasetine, Azerbaycan takviyesine, PKK ve FETÖ üzere terör örgütleri ile yapılan gayrete takviye verdiğimiz için, savunma sanayi projelerine, SİHA’lara, İHA’lara, yerli sanayin gelişmesi için gösterilen gayretleri takdir ettiğimiz için de seviliyoruz. Gençler umut istiyor, yaşama sevinci görmek istiyor; katı, ötekileştirici, asık hızlı siyasetçiler gençlere hitap etmiyor. Onlar kendilerini anlayan ve içtenlikle sıkıntılarını dinleyecek adresi buldukları için Memleket Partisine akın akın geliyorlar.

“İÇİNİZE EN FAZLA SİNEN ADAYA OY VERİN”

Bize orantısız bir medya gücü ile saldıran arkadaşlar, bize saldırmayı bırakın, halkımıza yapacaklarınızı anlatın onları nasıl ikna edeceğinizi düşünün. Adayınıza inancın ve onu destekleyin. Seçenekleri yok ederek seçim kazanma kolaycılığına gitmeyin. Türk Milleti mevt ile sıtma ortasında tercih yapmak zorunda değildir. Bizim oylarımıza talipseniz bizi sevenleri kırmayın. Biz de sizi kırmayalım. İçinize en fazla sinen adaya oy verin. Ortak gayemiz olan iktidarı göndermeye odaklanalım. İktidarı gönderirken yerine ne koyacağımızı da çok net bir halde halkımıza anlatalım.

Her seçimde o seçimin son seçim olduğu, dönülemez bir yola girileceği halinde halkı korkutma yoluyla safları sıkılaştırma taktiğinden vaz geçilsin. Hiçbir seçim son seçim değildir. Cumhuriyetimizin temelleri çok sağlam atılmıştır. Atatürk sevgisi gün geçtikçe artmaktadır. Cumhuriyetin getirdiği hoşluklar her geçen gün halkımız tarafından daha uygun anlaşılmaktadır. Biz inanıyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti ebediyen payidar kalacaktır. Hepinizi hürmet ile selamlıyor, en içten sevgilerimi sunuyorum.”