İmamoğlu: “Tbmm’nin Üstünde Hiç Kimse Olamaz. Milletin Sesini Kimsenin Kısmasına Müsaade Etmeyeceğiz”
Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Maltepe’de düzenlenen 23 Nisan etkinliklerinde; “Türkiye Millet Meclisi’nin üstünde hiç kimse olamaz. Orası milletin yeri ve meskenidir. Onun üstünde hiçbir irade olamaz. İşte biz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yani ‘Egemenlik kayıtsız kuralsız milletindir’ diyen o iradenin, o kuralın evlatlarıyız. Sonsuza dek bunu koruyacağız. Milletin sesini kimsenin kısmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.
İBB, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle bugün Maltepe’de şenlik düzenledi. Aktifliğe katılan İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, öbür hiçbir ülkede çocuklar için bayram olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“ATATÜRK’E TEŞEKKÜR EDİYORUZ: Bu bayramı bize Atatürk ikram etti. Atatürk’e teşekkür ediyoruz. Atatürk bize çocuk bayramını armağan ederken onun tarihini de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş günü olarak tespit etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin manası eşit vatandaşlık, özgürlük, bağımsızlık, herkesin birebir haklara sahip olduğunun teminatı demektir. İşte onun için Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihini çocukların bayramı olarak ilan etti. Zira çocukların eşit olmadığı bir toplumun ileriye gitmesi mümkün değil. Çocuklarımızın eşit olduğu bir ortamda lakin biz bütün toplum olarak çok gelişebiliriz. Artık burada 10 binlerce insanımız var. Hangi anne baba, çocuklarının birbirinden farklı olmasını kabul edebilir? Her anne baba, çocuklarının eşit olduğu bir toplum, memleket, kent, eğitim hakkını aldığı, geçimle ilgili her mevzuda eşitlendiği bir memleket, devlet idaresi ister. Onun için Türkiye Büyük Millet Meclisi çok değerlidir.
TBMM’NİN ÜSTÜNDE İRADE OLAMAZ: Türkiye Millet Meclisi’nin üstünde hiç kimse olamaz. Orası milletin yeri ve konutudur. Onun üstünde hiçbir irade olamaz. İşte biz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yani ‘Egemenlik kayıtsız kuralsız milletindir’ diyen o iradenin, o esasın evlatlarıyız. Sonsuza dek bunu koruyacağız. Milletin sesini kimsenin kısmasına müsaade etmeyeceğiz. Zira milletin sesinin kısıldığı yerde çocuklarımız konuşamaz. Çocuklarımız konuşacak. Çocuklarımız o kalplerindeki tabirleri, lisanlarına geldiği biçimiyle anlatacak. Anlatacak ki onlardan inanılmaz yetenekli sanatkarlar çıksın. Anlatacak ki çocuklarımız çok hoş bilim insanları, çok âlâ sportmenler, çok uygun iş insanları olsun. Belediye liderleri olsun, başbakanları olsun, bakanlar, milletvekilleri olsun, bilim insanları, öğretmenler olsun, mühendisler olsun, emekçi olsun, çok uygun, sanatçı olsun, zanaatkar olsun.
ÇOCUKLARIMIZIN SESİNİN KISILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ: Bütün bunların olması için çocuklarımızın sesinin kısılmasına müsaade etmeyeceğiz. Çocuklar, yöneticilerden şefkat ister. Yöneticiler, bizler çocuklara bakarken biraz haddimizi bileceğiz. Zira çocuklar çok zeki, çok güzel anlıyorlar. Sevgiyi, şefkati, yeterli niyeti çok âlâ tahlil edebiliyorlar. Yöneticilerin çocuklara karşı ihtimamlı olması lazım ve faziletli davranması lazım, adil olması lazım, çocukların haklarını müdafaası lazım. Bu memleketin her çocuğu eğitimde eşit bir biçimde faydalandıkları takdirde hiçbir sorun kalmaz. Çocuklarımızın geleceğinin teminat altında olması işte bu bahsettiğim süreçlerin var olmasıyla mümkün. Ben bu bayramda büsbütün bunu hissetmekle meşgulüm, bunu hissettirmekle meşgulüm. İstanbul’da o eşitliği sağlayabilmekle, bir anne çocuğunu yetiştirirken bir düşünce çekiyorsa onu gidermekle mesulüm.
ÇOCUKLAR HER HUSUSTA EŞİT VE ÖZGÜR OLSUN: Bir anne çocuğuyla İstanbul’u özgürce gezemiyorsa onu sağlamakla yükümlüyüm. Şayet okul öncesi eğitimde bir eksiklik varsa onu tamamlamakla yükümlüyüm. Çok şey anlatabilirim lakin diliyoruz ve istiyoruz ki, memleketimin çocukları en doğusundan en batısına, en güneyinden en kuzeyine kadar eşitlensin. Her mevzuda eşit hak ve özgürlüklere sahip olsun. Bunu sağlayacağız. Çok kıymetli bir süreçteyiz. Olağan ki bu bayram ikili bayram. Hepinizin Ramazan Bayramı kutlu olsun. Hepimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun. Memleketimin her yerinde coşkuyla kutlansın. Biz çocuklarımıza gelişmeyi, âlâ bir kuşak yetiştirmeyi, barış içinde bir toplum olabilmeyi ve o toplum içerisinde üretebilmeyi, tarımdan endüstriye her bahiste üretebilmeyi, bilgi çağında teknolojiyi en üst düzeye taşıyabilmeyi hazırlamakla yükümlüyüz. Onun için bu tarihi süreçte dijital, teknoloji ki, çocukların 21’inci yüzyılda muhtaçlık duyduğu ne var ise onları ona sağlayacak bir sürecin önümüze koyulabilmesi için ebeveynlerin çok dikkatli hareket etmesi gereken bir vakit dilimindeyiz.
KILIÇDAROĞLU’NUN SİZE SELAMI VAR: Çocuklarımızın şefkatle, güler yüzle konuşan, onları dinleyen, onları anlayan yöneticilere muhtaçlığı var. Biz onu temsil ettiğimizi düşünüyoruz. Umuyorum bu hislerin hakkını veren yöneticiler oluruz. Umuyorum bu hislerin karşılığını veren belediye liderleri oluruz, milletvekilleri oluruz. Umuyorum bunun hakkını veren, bunun faziletiyle bir arada hareket eden 15 Mayıs’ta bir cumhurbaşkanımız olur. Biz onu istiyoruz. Biz onu destekliyoruz. O denli birisi var. Size çok selamı var Kemal Kılıçdaroğlu’nun. Bayramınızı kutluyor, tebrik ediyor ve inşallah hoş bir ortamı daima birlikte var ederiz. Memleketimiz zelzele yaşadı. Sarsıntıda insanlarımızın canı yandı. İnsanlarımızı kaybettik. Çocuklarımızın o bölgede çok eksikleri var. Onları gidermek konusunda çok çalışmamız lazım.
DEPREMZEDE ÇOCUKLARIN EKSİKLİKLERİNİ GİDERMEKLE DE YÜKÜMLÜYÜZ: Eksiklikleri daima birlikte gidermemiz lazım zira orada tam 13 milyon insanımız bundan etkilendi ve bunun en az yüzde 25’i çocuk. O çocuklarımızın bütün eksikliklerini de gidermekle yükümlüyüz. İstanbul’da bir çocuğumuz hangi ortama ve imkanlara sahipse Adıyaman’da, Kahramanmaraş’ta, Hatay’da ve başka vilayetlerimizde de çocuklarımıza o imkanları sağlamakla yükümlüyüz. Göreceksiniz, bunu da yapacağız. Daima birlikte yapacağız. Evvelsi gün Hatay’daydım. Orada halkımızla kucaklaştık, bayramlaştık. Ben eminim ki bütün milletimiz de bu kucaklaşmayı ve bu paylaşmayı, bu dayanışmayı kabul ediyor ve istiyor. Ben işte o bölgenin çocuklarına en hoş imkanları sağlayacağız diyorum ve bizim tekrar sarsıntı bölgesinden gelen hoş çocuklarımız var. Onların da sevinci bol olsun.”