Ergün Atalay’dan Kamu Toplu Mukaveleleri Açıklaması: “Geçen Hafta Bakanın Sözü 12 Bin Civarıydı. Artık Yüzde 40 Noktasındayız, Civarı Lafı Yok”

Haber: CEYLAN SAĞLAM- Kamera: AKSİYON LADİN DEĞER

Türkiye Personel Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Lideri Ergün Atalay, kamuda çalışan 700 bin emekçiyi ilgilendiren toplu iş kontratı için; “Geçen hafta size söz ettiği vakit bakanın tabiri 12 bin civarıydı. Artık yüzde 40 noktasındayız, civarı lafı yok. Bunu kendisine de tabir ettik, kabul etmediğimizi. Bununla ilgili kamuoyunda toplumun beklentisi var. Dilek ettiğimiz sayı olursa bitiririz. Vilayetle seçime kadar bitireceğiz diye bir iş yok. Hepinizin bildiği yasal mühletler, kanun var. Grev kararını en erken Yol İş Sendikası Mayıs’ın 17’sinde alıyor, 60 günlük mühlet var. En erkeni söylüyorum” açıklamasını yaptı.

TÜRK-İŞ Konfederasyonu Genel Lideri Ergün Atalay, kamuda çalışan 700 bin emekçiyi ilgilendiren 2023-2024 yılı kamu toplu iş mukaveleleri çerçeve muahede protokolüne ait bugün TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Atalay, şunları söyledi:

“SOSYAL YARDIMLARLA İLGİLİ EK ÖDEME ŞU ANDA 2 BİN 353 LİRA. BUNUNLA İLGİLİ TALEBİMİZ VAR. BUNU PATRON SENDİKASI İLE TAMAMLAMAMIZ GEREKİYOR”

“Bizim sendikalarımızın idari unsurları var. Onlar devam ediyor. Onları görüşeceğiz. Biz de Bakanla ne vakit yeni bir teklif vereceğimiz üzerine görüşme yaptık. Bakan ‘İşveren sendikasıyla görüşmeniz bitti mi’ diye sordu. Dedik ki ‘Bitmedi’. Dedi ki ‘Ayın birinde ya da ikisinde bitirin. Sonra biz ne yapacaksak oturup konuşalım’ Dün akşam da bir özel kanalda programdaydı. Bizim 301 tane kontrat var. Ulusal Savunma Bakanlığı’nda idari hususlarla ilgili dertlerimiz var. Bunlar da hem nakdî hem idari unsurlar. Bizim fiyat kadar değerli olan kamuda bilhassa taşerondan takıma geçenlerde ikamesi 30-40 gün olan var. Kamuda da eski işlerin ikamesi 60 gün. Bununla ilgili bir talebimiz var. Kıymetli taleplerden bir tanesi. Bu da aşağı üst 200 bin arkadaşımızı ilgilendiriyor. Hizmet artırımı mevcut şu anda 7 lira. Bununla ilgili bizim bir talebimiz var. Toplumsal yardımlarla ilgili ek ödeme şu anda 2 bin 353 lira. Bununla ilgili talebimiz var. Bunu patron sendikası ile tamamlamamız gerekiyor. Kamuoyu bunu bilmiyor. Malum geçen hafta bize teklif ettiklerinde birincisinde 11 bin 500, geçen hafta 12 bin lira tabir ettiler. Dün akşam sayın Bakan 12 bin ila 12 bin 500 üzere bir sayı tabir etti. Onun dışında taşeronla ilgili bir talebimiz var. Bakanın tabiri ‘seçime kadar bitirebilir miyiz’ diye bizim 1-2 yıldır konuştuğumuz bir husus. En son geçim problemi çözüldü. Taşeron sorunu Meclis tatile girdi, sarsıntıdan ötürü çalışılmadığını tabir ettiler. Dün akşam da sayın Bakan ‘Sorun bitti çabucak çözeceğiz’ dedi. Muhalefet partilerinden de bu vakte kadar yüksek sesle duymuyorduk. Ülkede seçim nasıl olursa olsun çözeceklerini söz ediyorlar. Bu da bizim için en değerli problemlerden biriydi.

“1 MAYIS’I ADANA’DA KİTLESEL YAPACAĞIZ”

1 Mayıs’ı Adana’da kitlesel yapacağız. İsteğimiz 1 Mayıs’tan önce bitirebilir miydik fakat şu anda gördüğüm yetişmesi mümkün değil. Bugün Cuma, yarın 1 Mayıs ile ilgili Adana’ya gidiyoruz. Ana merkezimiz orası. Türkiye’nin Kıbrıs dahil bütün velayetlerinde 1 Mayıs nerede varsa arkadaşlarımız vilayetlerinde katılacaklar, yapacaklar. Ana üssümüz Adana. Sebebi de şu; biz, her 1 Mayıs’ı Soma oldu Zonguldak’a geldik. 15 Temmuz oldu, Tandoğan’a geldik. Zeytindalı oldu, Hatay’a gittik. Çanakkale’ye gittik. Kıdem tazminatı oldu. İzmit’teydik. Bu sene de sarsıntıdan ötürü Adana’yı tercih ettik. Bölge vilayetleri oraya toplayacağız. Bölgedeki vilayetleri topladıktan sonra bütün vilayetlere yardım tırları çıkaracağız. Miting alanında Adıyaman’a bir tır içinde 1,5 aylık koli olacak. Yahut Maraş bir tır, içinde 1,5 aylık koli olacak. Adıyaman, Hatay bir tır… On bine yakın koli… O anda miting bittikten sonra o koliler, o bölgelere götürülecek. Muhtaçlık sahiplerine AFAD vasıtasıyla dağıtılacak. Orada madenciler olacak. O anda zelzele hasebiyle orada olan madenciler en önde olacaklar. Onlar da miting bitiminde zelzele bölgelerine gidecekler. Maden İş’in lideri burada. Takımı nerede çalışmışsa bizim arkadaşlarımız, madenciler kurtarma grubunun olduğu yerleri ziyarete gidecekler. Orada miting alanında bizim gündemimiz ne? Sarsıntı, mukavele, taşeron. Ana üç husustu. Akşam müspet bir karşılık aldık sayın Bakandan. Mukavele ana gündemimiz. Hepimizin bildiği düşük fiyata 15 bin lira teklif ettik şu anda. 12 bin lira da bu pazarlık süreci. Üstteki fiyata de yüzde 45 teklif ettik. Bir de uygunlaştırma teklif ettik.

“GEÇEN HAFTA SİZE TABİR ETTİĞİ VAKİT BAKANIN SÖZÜ 12 BİN CİVARIYDI. ARTIK YÜZDE 40 NOKTASINDAYIZ”

Geçen hafta size söz ettiği vakit bakanın tabiri 12 bin civarıydı. Artık yüzde 40 noktasındayız, civarı lafı yok. Bunu kendisine de tabir ettik, kabul etmediğimizi. Bununla ilgili kamuoyunda toplumun beklentisi var. Bizim de süremiz de var önümüzde. Son 20 yıldır birinci sefer Ocak ayında başladık. Ondan önce biz temmuz, ağustos aylarında mukaveleyi yazıyorduk. İsteğimiz seçim arifesinden önce bitirebilirsek bitiririz. İstek ettiğimiz sayı olursa bitiririz. Vilayetle seçime kadar bitireceğiz diye bir iş yok. Dilek ettiğimiz sayı olursa sorun yok. Hepinizin bildiği yasal mühletler kanun var. Grev kararını en erken Yol İş sendikası Mayıs’ın 17’sinde alıyor, 60 günlük mühlet var. En erkeni söylüyorum. Temmuz oluyor yani. Bunu evvela da kullanabilirsin. Diyorlar ki bize erken kullan. O denli bir yetkimiz yok. Güçte, ulusal savunmada, muhakkak bölümlerde bu yasağın dışında bizim süremiz aşağı üst 65-70 gün. O denli bir imkan olsa anında alırız bu kararları. Sürelerimiz var. O mühlete gelmedik daha. Orta bulucu var. Topladığın vakit müddetin en sonu ağustos ayını buluyor. Arkadaşların da bekleme tahammülü yok. İmkanımız olursa seçimden önce bitirmek bizim isteğimiz. Dilek etmediğimiz sayı olursa seçim önce bitireceğiz diye bir şey yok. Sendikaların razı geleceği sayı olursa sorun yok. Olmazsa biz bu işin içinde olmayız. Tablo bu. Memur o denli aldı, emekçi bu türlü aldı. Ben, refahta birleşelim, zahmette birleşmeyelim. Memur da emekli de dar gelirli de alabileceğini alsın. Memurla ilgili de elimden gelen iş varsa önde giderim. Bu türlü bir pazarlık da bizim çalışma kurallarımız öbür biz burada yerin altında elektrik direğinin tabanında çalışıyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde bedenen çalışanla beyaz yakalı tıpkı noktada olmamalı. Onlar da tıpkı noktaya gelsinler gayret edelim. Vakit zaman kamuoyunda bu türlü ayrışmalar görüyorum. Ben ayırmıyorum. Memur da emekçi de işçi de bizim. Refahta birleşelim daima bir arada. Kahır da birleşmenin bir manası yok. İnsanların masasına bir dilim ekmek daha çok koyar mıyız diye çalışıyoruz. İnsanların alım gücü düştü. TÜİK’in verdiği sayı, pazardaki enflasyona benzemiyor. Mevzu bu.”

Geçen hafta yapılan toplantıda Ulusal Savunma Bakanlığı’nın işletmelerinde çalışan HARB-İŞ Sendikası üyesi çalışanların TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in hükümete sunduğu artırım teklifini protesto ettiğinin anımsatılması üzerine Ergün Atalay şu cevabı vermişti:

“Dün gazetecinin biri yazıyor, size de söyleyeyim bu manayla yazmış. ‘TÜRK-İŞ’in önü kapalı’; O gazeteciye sordum, 13 yıllık gazeteci… Dedim, ‘Benim yeni işe giren çay getiren, senin aldığından 5 bin lira fazla maaş alır. Evvela sizin oradaki fiyatları düzeltmemiz lazım’, sizin orası dahil dedim ki; ‘Sizin orada 15 yıllık gazeteci, üniversite mezunu sizin aldığınız maaştan, yeni işe girecek adamım beş bin lira fazla maaş alır’. Az mı çok mu değil, tekrar az. Ancak tabloyu anla diye anlattım. Bu sayılar benim önümde. Ne alıyorlar ben onları görüyorum. Burada biz yanlış yapmıyoruz. Birinci vazifemiz, personelin masasına bir zeytin daha koymak, personelin dediğini yapmak.”

“MECLİS’TE EMEKÇİ YOKSA KİM ANLATACAK BENİM DERDİMİ”

Atalay, kelam konusu bu açıklamalarının akabinde bugünkü basın toplantısında, tekrar mevzuya değindi ve şunları söyledi:

“Burada örgütlü olduğum alan yüzde 5. Bilhassa gazetelerde. Bu sayısı 20-30’a çıkarmadığım surece istediğim kadar konuşayım, bu işin altından kalkamam. Daha değerlisi. Meclis’te 10-15 güne seçim var. Altı tane personelin oraya gireceğini zannetmiyorum. Görmüyorum. Orada Meclis’te emekçi yoksa kim anlatacak benim sıkıntımı. Kim söyleyecek? Soruyorum ‘işçi yok’ diyorlar. Babası personel, yok evvelden emekçiydi. Personel, işsiz, küçük esnaf bu ülkenin yüzde 60-65’iyiz. Fakat o çatının altına beş kişi girmiyorsa ki sayılar burada. İnşallah yanılırım doğrudur. Seçilebilecek listeleri görüyorum. Burada istediğin kadar yüzde 70-80 ol. O çatının altında yoksan problem devam ediyor. Siz benden şanslısınız sizden 10-11 gazetecinin Meclis’e gireceğini düşünüyorum. Tahminen birinci kere 10-11 gazeteci girecek. Gazeteci, Meclis’te yoksa, emekçi Meclis’te yoksa, biz kaygımızı anlatmakta zorluk çekmeye devam ederiz.

“GAZETECİLER SENDİKASI, REUTERS’DA ÖRGÜTLENİYOR. REUTERS ŞİRKETİ İŞ YERLERİNDE YURT DIŞINDAN GAZETECİ GETİRİYOR”

Gazeteciler Sendikası, Reuters’da örgütleniyor. Reuters şirketi iş yerlerinde yurt dışından gazeteci getiriyor. Avrupa ülkelerinden gazetecileri Türkiye’ye göndermeye hazırlanıyor. Türkiye’de çalışma müsaadeleri için yardım istiyorlar. Türkiye’de sorun bitti. Yurt dışından 10 tane gazeteciyi buraya getirecek seçim sürecine. Bize diyor ki ‘bunlara çalışma müsaadesi verdirmeyin’ Dün bakanlığa yolladım. Örnek vererek söylüyorum. Dert her yerde var. Benim vazifem emeklinin sıkıntısını anlatmak, emekçinin sıkıntısını anlatmak lakin gazetecinin de sıkıntısını anlatmak.”