Emeklilikte boş kalmamak için başladı, 15 yıldır ahşap oyuncak üretiyor

Emeklilikte boş kalmamak için başladı, 15 yıldır ahşap oyuncak üretiyor

SİNOP Sinop’un Gerze ilçesinde yaşayan Adnan Karagülle’nin 15 yıl evvel hobi olarak üretmeye başladığı ahşap oyuncaklar, yörenin geçmiş kültürünü yansıtıyor. Ahşap oyuncaklar, çocukların yanı sıra büyüklerin de ilgi odağı oluyor.

Emekliliğine yaklaştığı periyotlarda gelecek yıllarını düşünerek kendine yatırım yapan ve ahşaba formlar vermeye başlayan Adnan Karagülle(60), vakitle eski kültürü yansıtan ahşap oyuncaklar üretmeye başladı. Gerze’de bir atölyede seri üretime başlayan Karagülle, birebir vakitte bu mesleğin gelecek kuşaklara de aktarılması için kalfalar yetiştiriyor.

“Yaşlılıkta ne yapacağım korkusuyla başladım”

Emekli olduğunda yapacak bir uğraş ararken ahşaptan eserler üretmeye başladığını söyleyen Adnan Karagülle, “Bu işe yaşlılıkta ne yapacağım korkusuyla başladım, yaklaşık 15 yıl evvel. Birinci vakitlerde oyuncak yapayım diye gayem yoktu ancak vakitle oyuncak yapmaya evrildi. Sonuçta bir şeyler yapabilmişim ki ikinci yılımda Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatkarı oldum, klasik ahşap oyuncak imali ustası oldum. Bir sürü yararı var, bir işe dönüştü hem ferdî olarak yararı var, hem de kültürel mirası yaşatma yararı oluştu” diye konuştu.

Meslek hayatı boyunca bu işi 15 şahsa öğrettiğini lisana getiren Karagülle, “Fark ettim ki, bir anne baba oyuncak alırken, aslında kendilerine alıyorlar çocuğuna almıyorlar. Oyuncak çocuğu biçimlendirir, oyuncak söz aracıdır. Hatta bence artık İngilizce nasılsa, oyun ve oyuncak da dünya dilidir” dedi. Ahşap oyuncak işine arkadaşına yardımcı olurken başladığını söyleyen Kenan Büyük(62), “Adnan benim arkadaşım, Gerze’ye birlikte döndük. O bu işi hobi olarak yapıyordu ben de onun yanında dururken gelişti. Buradan çok büyük keyif alıyorum, vakit nasıl geçiyor hiç anlamıyorum. Bu farklı bir iş, istediğim ve vakit geçirdiğim bir iş. Mesleğin halleri çok daha vahim, ben bu dünyada gelip geçiciyim ama bu meslek yüz yıllardır devam eden bir şey. Osmanlı’dan beri, insanlığın birinci tarihinden beri farklı sembollerle oyuncak yapılırdı. Bu çok klasik bir oyuncak tarzı, lakin yeni kuşakta herkesin mühendis olma üzere uğraşı olduğu için bu türlü meslekler yapılmıyor. Şu anda da bu meslek, meslek olarak kendini kaybetmiş durumda” biçiminde konuştu.

Kendisinin de hem hobi olarak, hem de geçirdiği kuvvetli süreçlerde başını dağıtmak için bu işe girdiğini söyleyen Fatma Helvacı(53), “Annemin hastalık süreci vardı, güç vakitler geçirdik. Evvel başımı dağıtmak için başladım, sonra baktım ki ben bu işi yapabiliyorum. Kesmeye başladım, her şeyi kesmek istedim. Elim de yatkındı, Adnan ağabeyle birebir oyuncak yapmaya başladım. Şu anda usta seviyesine geldim, kendimi ilerletiyorum. Oyuncak otomobillerim var, dikiş makinesi, ütü makinesi, beşikler, koltuk kadrosu, hayvan figürleri yaptım. Boş vaktimi buraya gelip kıymetlendirerek geçiriyorum, öteki hiçbir yere gitmiyorum. Burası benim için çok hoş bir yer. Gördüğümüz her şeyi ahşaba oyuncağa çevirebiliyoruz ve bu çok hoş bir his” tabirlerini kullandı.

“Sahip çıkmak lazım”

Ahşap oyuncakları vitrinde gördükçe çocukluk günlerini hatırladığını anlatan Zafer Gökgöz(58), “Bizim çocukluğumuzda bu türlü oyuncaklar vardı plastik yoktu, kendimiz yapardık yada büyüklerimiz bu cins oyuncaklar yapar bunlarla oynardık. Artık bu türlü oyuncaklar kalmadı maalesef, o yüzden bu çok pahalı. Bu oyuncaklara sahip çıkmak lazım, üretiminin arttırılıp çocuklara ulaştırılması lazım” dedi.