Dünyaya açılan kapı: Memleketler arası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmamhatip Lisesi
150 yıllık tarihi binada 60 ülkeden 160 öğrenci eğitim görüyor
Dünyaya açılan kapı: Memleketler arası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmamhatip Lisesi
İSTANBUL – Osmanlı padişahlarından Sultan Abdülaziz vaktinde 1873 yılında kurulan Darrüşafaka, günümüzde Milletlerarası Fatih Sultan Mehmet Anadolu Lisesi olarak eğitim veriyor. Türkiye‘nin vizyon projelerinden biri olan tarihi binada 60 ülkeden 160 öğrenci eğitim görüyor.
Fatih’te 1873 yılında Sultan Abdülaziz vaktinde yaptırılan okul, Darrüşafaka’nın 1993 yılında taşınmasının akabinde atıl durumda kaldı. Onarıma alınan bina, 2008 yılında Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Memleketler arası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne tahsis edildi. 2010 – 2011 eğitim devrinde hizmet vermeye başlayan okulun günümüzde 400 öğrencisi bulunuyor. 60 farklı ülkeden gelen 160 öğrenci, birinci etapta ağır Türkçe dersi programına alınıyor. Öğrencilerine yurt, yemek ve burs imkanı sağlayan okulun müfredatı ise yüzde 25’i İslami ilimler, yüzde 75’i olumlu bilimlerden oluşuyor.
” Türkiye‘nin vizyon projelerinden bir tanesi”
İlk çağdaş İslam okulu olan Darrüşafaka Lisesi tarihini ve günümüzdeki eğitimini anlatan Milletlerarası Fatih Sultan Mehmet Anadolu Lisesi Okul Müdürü Adem Yılmaztürk, “Darüşşafaka 1873 yılında Sultan Abdülaziz vaktinde kurulan bir okul. O vakit ki coğrafyada yetim ve öksüz çocuklar tekrar imtihanla seçilmiş, belirlenmiş ve burada okutulmuş. Bu yerleşke yaklaşık olarak 1993 yılına kadar devam etmiş. 93-94 yıllarında Darüşşafaka Lisesi şu an Sarıyer Maslak’taki yerlerine geçtikten sonra burası 15 yıl atıl kalmış. Daha sonra bu yerleşke, şimdiki Cumhurbaşkanımız o devrin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde 2008’de Memleketler arası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne tahsis edilmiş. Doğal bu Türkiye‘nin vizyon projelerinden bir tanesi. Dünyaya açılan kapılardan bir tanesi diyebilirim. Zira şu an memleketler arası imam Hatip liselerinde yaklaşık olarak 90 farklı ülkeden öğrenci eğitim görüyor. Gönül coğrafyamızdan, ümmet coğrafyamızdan bir ortaya gelen öğrenciler burada kardeşlik hisleri içerisinde lise eğitimlerini alıyorlar ondan sonra da tekrar muvaffakiyet ve isteklerine nazaran üniversite eğitimlerine devam ediyorlar. Bu okul birinci kurulduğunda, Cemiyet-i Tedrisiye İslamiye Teşkilatı o devirlerde önemli bir katkısı var eğitime. O devirdeki çağdaş okullardan diyebiliriz. Eğitim müfredatı incelendiğinde, müfredatın bir kısmının dini eğitim bir kısmının da müspet bilimler içerdiği göze çarpacaktır. Şu anki süreçte de memleketler arası imam Hatip lisesi olarak eğitim müfredatımızın yüzde 25’i İslami ilimlerden, yüzde 75’i de olumlu bilimlerden oluşmaktadır” dedi.
“Okulumuzda şu an 400 civarı öğrenci var; 160’ı 60 farklı ülkeden memleketler arası öğrenci”
Okul binası hakkında bilgiler veren Yılmaztürk, “Yetim ve öksüz çocukların o vakit seçilip okutulduğu bir okul olması sebebiyle ‘şefkat evi’ manasındaki Darüşşafaka ismi verilmiş. Sarıyer’deki Darüşşafaka okulu tekrar tıpkı konseptiyle yerleşkesinde eğitim öğretim faaliyetlerine devam ediyor. Milletlerarası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne seçilen öğrenciler muvaffakiyet merkezli seçildikleri için ekonomik durumları direkt bir kriter olarak kabul edilmiyor. Okulumuzda şu an 400 civarı öğrenci var. 160’ı 60 farklı ülkeden memleketler arası öğrenci, 220’si ise LGS imtihanı ile okulumuzu kazanmış Türkiye‘nin farklı vilayetlerinden öğrencilerden oluşmaktadır. Okulumuz pansiyonlu bir okul, öğrencilerimizin yüzde 85’i de pansiyonda kalmaktadır. Pansiyon tekrar yerleşkemiz içerisinde. Okul yaklaşık 22 dönümlük bir arazi. Okul binamız 2 bin 600 metrekareye şurası. Okul binamız dışında bir tatbikat camimiz var. İki tane yurt binamız var yaklaşık 430 kişi kapasiteli. Şu an yerleşkemizde süreci devam eden konferans salonu, kapalı spor salonu, havuz ve yeniden 200 bireyden fazla öğrenci yahut kişi kabul edebileceğimiz kütüphanenin üretimi da devam etmektedir. Onlar da tamamlandığında burası tam bir eğitim kompleksine dönüşmüş olacak” tabirlerini kullandı.
“Türk ve Milletlerarası öğrencileri bünyesinde bir arada barındıran birinci okul burası”
Dil eğitiminde başarılı olduklarına değinen Yılmaztürk, “Bu okul 2008 yılında resmi olarak açılmış oldu. 2010 -2011 eğitim periyodunda birinci sefer öğrenci kabul etti. Ülkemizde şu anda 19 tane memleketler arası İmam Hatip lisesi var. Bunlar içerisinde birinci de Türk ve memleketler arası öğrencileri bünyesinde birlikte barındıran birinci okul burası. Bu uygulamadan sonra başka tüm açılan memleketler arası okullara hem Türk hem de milletlerarası öğrenciler birlikte kabul edildi. Bu projede üstün burs diyebileceğimiz bir burs programı var. Yani öğrenciler Ocak – Şubat aylarında internet üzerinden müracaatta bulunuyorlar. Nisan ayında elektronik ortamda bir kıymetlendirme yapılıyor. Daha sonra 2 bireyden oluşan heyet onların ülkelerine mülakat ve imtihan yapmak üzerine gönderiliyor. Sonraki süreçte seçilen öğrenciler Din İdare Genel Müdürlüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı eğitim hizmetleri iştirakinde istikrarlı bir biçimde okullara dağıtılıyor. Sonrasında öğrencilerin intikalleri okula sağlanıyor ve eğitim hayatlarına başlıyorlar. Eğitim lisanımız Türkçe münasebetiyle 9. sınıfın birinci devrinde milletlerarası öğrenciler ağır bir biçimde lisan eğitimi alıyorlar. Lisan eğitimi noktasında başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz. Natürel burada eğitim takımımızın nitelikli olmasının yanında çocukların yaşlarının küçük olması, tekrar bu ülke yaşıyor olmaları ve Türklerle birlikte, Türk öğrencilerle birlikte yaşamaları bir artı özellik olarak karşımıza çıkmaktadır” halinde konuştu.
“Öğrencilerimiz kendi ülkelerine döndüklerinde gönül elçisi olacaklar diye ümit ediyoruz”
Türkiye’nin dünyada ehemmiyetinin her geçen gün arttığını söyleyen Yılmaztürk, “Burası dünyaya açılan farklı bir kapı olarak kıymetlendirilebilir. Türkiye’nin vizyon projelerinden bu proje. Karşılığını devletimiz ne vakit daha net alacak? Zannediyorum, 20 – 30 yıl sonra bu öğrenciler eğitimlerini tamamladıktan sonra kendi ülkelerine döndüklerinde orada elde edecekleri konumlarla yeniden bizlerin, ülkemizin gönül elçisi olacaklar diye ümit ediyoruz. Dünya barışına, dünya kardeşliğine katkı sağlayacaklar hem aldıkları eğitimle hem de oluşturdukları arkadaşlıklarla” dedi.