Depremzedeler Yozgat’ta El Sanatları Kursuna Katılıyor

SEYFİ ÇELİKKAYA

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki zelzelelerin akabinde Yozgat‘a gelerek çeşitli yurt, pansiyon, misafirhane üzere toplu ömür alanlarına aileleriyle birlikte yerleşen bayanlar, Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan el sanatları kursunda birbirinden farklı eserler tasarlayarak afetin tesirlerinden uzaklaşmaya çalışıyor.

Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin akabinde konutları yıkılan ya da hasar gören binlerce depremzede, kamu kurumlarının uyumu ya da kendi imkanlarıyla geldikleri Yozgat

“KURSİYERLERİMİZ BUNLARLA MEŞGUL OLARAK SARSINTISI UNUTTULAR”

Malatya’dan gelen depremzede Suna Altunsu, sarsıntı sonrasında Yozgat Bozok Üniversitesi aracılığı ile Yozgat’a geldiklerini belirterek “Geldikten bir mühlet sonra burada halk eğitim vasıtasıyla kurslar açıldı. Depremzedeler burada moral olarak biraz daha uygun duruma gelsinler, birebir vakitte vakit geçirsinler diye, burada elişi kursları açıldı. Ahşap yakma kursu açıldı, buradan memnunuz” dedi.

Hatay Hassa’dan gelen depremzede Leyla İzsüren de “Burada el işi yapıyoruz, şu an benim ördüğüm çanta. Deşarj oluyoruz, bize çok rahatlatıcı oluyor. Bir nebze de olsa sarsıntı günlerini hatırlamaktan ya da yaşamaktan kurtuluyoruz, o günleri unutuyoruz. Burada günlerimiz çok hoş geçiyor” diye konuştu.

“İLK GELDİKLERİNDE SARSINTININ İZLERİNİ DAHA UNUTAMAMIŞLARDI”

Yozgat Halk Eğitim Merkezi Usta Öğretici Zeynep Şenol da, kursun birinci günlerinde kursa katılan kursiyerlerin zelzelenin tesirinden şimdi kurtulamadıklarını gözlemlediklerini söyledi. Bugün daha güzel bir durumda olduklarını aktaran Şenol, şöyle konuştu:

“Halk Eğitim Merkezi aracılığıyla Şehit İbrahim Yılmaz Eğitim Merkezi’nde el sanatları kursumuzu açtık. Depremzedelere yönelik, onların o günlerini, berbat günlerini unutturmak için birlikte el sanatlarından birer kesim yaptık. Hem armağan olarak hem de başlarını dağıtmak için kendilerinin o gününü unutmak için kursumuza devam ediyoruz. Kursumuzda çocuk yeleği yaptık, lif ördük, çok fazla çanta ördük, filografi yaptık, yakma çalışmaları yaptık. 30 kursiyerimiz var, herhalde daha devam ederiz, zira istek çok fazla talep çok fazla. Birinci geldiğimizde, gördüğümüzde zelzelenin daha izlerini unutamamışlardı. Burada yaptığımız faaliyetlerle, yaptığımız işlerle o günleri bir nebze inşallah unutturabilmişizdir. Biraz sohbet biraz elişi günlerimizi bu formda geçirdik arkadaşlarımızla bir arada.”