Depremzede mühendisten, depremzedeler için teknolojik gözlük

HATAY’da felçli hastaların kullanabileceği aygıtlar üzerine çalışma yaptığı iş yeri sarsıntıda yıkılan mekatronik mühendisi Mehmet Arslanyüreği, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Teknokent’te depremzedeler için göz kırpma hareketi ile çalışan gözlük geliştirdi. Gözlük, bilinçli yapılan göz kırpma hareketini algılıyor ve telefon, tablet, bilgisayar kullanımını sağlıyor.

Mekatronik Mühendisi Mehmet Arslanyüreği, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde eğitim gördüğü devirde, biomekatronik sistemler laboratuvarında, insanların farklı hallerde hareket edebilecekleri sistemler üzerinde çalışmalar yaptı. Arslanyüreği, 2018’de üniversiteden mezun olduktan sonra tüm bedeni felçli bireylerin teknolojiye erişimini kolaylaştırmak için çalışmalar yaptı. Bu konuda olumlu sonuçlar alan Mehmet Arslanyüreği, bu tip hastaların kullanımına yönelik aygıtların seri üretimine başladı. Bu aygıtların dizaynları ve üretimini Hatay‘da gerçekleştiren Arslanyüreği’nin iş yeri zelzelede yıkıldı, ürettiği aygıtlar da enkaz altında kaldı.

DEPREMZEDELER İÇİN ODTÜ’DEDepremden yara almadan kurtulan Mehmet Arslanyüreği, sarsıntıdan sonra birçok kişinin bu aygıtlara muhtaçlık duyacağını düşünerek, çalışmalarına devam etmek için çeşitli kurumlarla bağlantıya geçti. ODTÜ’den gelen davetle Ankara’ya gelen Aslanyüreği, çalışmalarını ODTÜ Teknokent’te sürdürdü. Mehmet Arslanyüreği, ODTÜ Teknokent’te, bilhassa sarsıntıda uzuv kaybı yaşayan depremzedeler için göz kırpma hareketi ile çalışan gözlük geliştirdi. Kullanıcı, bu gözlük sayesinde yalnızca göz kırpma hareketi ile televizyon, bilgisayar yahut telefonunda komut verebiliyor. Arslanyüreği ayrıyeten, bu cins hastaların bilgisayar kullanabilmesi için baş ve parmak ile kullanılabilen bilgisayar faresi ile dokunmatik bilgisayar faresi de geliştirdi.’İHTİYACI OLAN DEPREMZEDELER ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUZ’DHA’ya konuşan Mehmet Arslanyüreği, sarsıntı nedeniyle aksayan üretimine ODTÜ Teknokent’te devam ettiğini anlatarak, “Burada enkaz altında kalan eserlerimizin dizaynını 45 günde tekrar yaptık ve bilhassa zelzele bölgesinde bu tip aygıtlara gereksinimi olan insanlara ulaşmaya çalışıyoruz. Elimizde 4 farklı eser var ve geliştirmekte olduğumuz aygıtlarımız da var, hepsinin Ar-Ge çalışmalarına devam ediyoruz. Yaptığımız aygıtlarda tüm bedeni felçli bireyler de dahil olmak üzere uzuv kaybı yaşamış bireyler, farklı formlarda telefon ve bilgisayar kullanmasını sağlayan baş mouse, parmak mouse, parmak hareketleri ile çalışan dokunmatik mouselar ile bağlantı kurabiliyorlar” diye konuştu.’BİLİNÇLİ GÖZ KIRPMAYLA BİLİNÇSİZİ AYIRABİLİYOR’Tüm bedeni felçli olan bireyler için geliştirdikleri gözlüğün göz kırpma ile hareket ettiğini belirten Arsanyüreği, “Bilinçli göz kırpmayla bilinçsizi ayırabiliyor bu aygıt. Kullanıcı bir şey izlerken ya da telefonuyla bir şey yaparken uzun göz kırpış hareketiyle gerekli komutlar iletiliyor. Boyun altı felci yaşamış bireylerin yalnızca baş hareketi ile telefon ve bilgisayarı kullanabilmesine imkan sağlayan baş mouse var. Bu aygıt 3 eksenli olmasıyla dünyada birinci ve tek. Bu eserlerin hepsi de tak-çalıştır özelliğine sahip” dedi.’60’A YAKIN KULLANICIYA ULAŞTIRDIK’Mehmet Arslanyüreği, şu anda sarsıntıdan etkilenen 60’a yakın kullanıcıya aygıtlardan ulaştırdıklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Kitap yazan, bilgisayarda oyun oynayan, sanatsal çalışmalar yapan, öncesinde hiç irtibat kuramayıp geliştirdiğimiz gözlük sayesinde bağlantı kuran kullanıcılarımız var. Daha ilerisi için gerekli Ar-Ge çalışmalarını yapmaktayız. Bu teknolojilerin merkez üssünün Türkiye olması için elimizden geleni yapıyoruz. Amerika’dan da 3 adet sipariş aldık. Onlardan olumlu dönüşler de aldık. Bu teknolojinin yayılımı konusunda çalışmalar yaptıktan sonra daha güçlü bir formda yurt dışına çıkmayı planlıyoruz. Apollon gözlük aygıtımızın memleketler arası piyasada tam olarak bir karşılığı yok. Bu türlü bir sistem alınmak istendiği vakit bizim satış fiyatımızın 10 katı bir maliyetle alınabiliyor ve heyetimde, yer değiştirmelerde sıkıntılar yaşanmakta. Bizim cihazımızda o denli bir sorun yok. O sistemler yalnızca bilgisayar tabanlı sistemlerde çalışırken bizimkiler hem bilgisayar hem de telefonlarda çalışmakta. Bu da kişinin milyonlarca uygulamayı kullanabileceği manasına gelmekte.”