CHP Tunceli Milletvekili Adayı Hüsniye Karakoyun: “Türkiye, 15 Mayıs’a Çok Büyük Coşkuyla Uyanacak, Buna Eminiz”

CHP Tunceli Milletvekili Adayı Hüsniye Karakoyun, kentin meselelerine ait, “Tunceli’nin ölçeği giderek HES’lerle, barajlarla küçültüldü, insansızlaştırıldı. Göçler var mesela. Çok önemli manada Kanada’ya göçler veriyoruz. Aslında Tunceli tarihinde geçmişte de göçler vardır. Bununla ilgili, yurdun birçok yerine dağılmış, yurt dışına gitmiş çok fazla insanımız var. Zira doğduğumuz yerde doymamıza müsaade verilmiyor. Her devir, hükümetlerin bizimle bir kederi oluyor” dedi. Tunceli’nin 14 Mayıs seçimlerine hazır olduğunu tabir eden Karakoyun, ” Türkiye, 15 Mayıs’a çok büyük coşkuyla uyanacak, buna eminiz” diye konuştu.

Gazeteci Hüsniye Karakoyun, CHP’den Tunceli Milletvekili Adayı oldu. Karakoyun, ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı.

Karakoyun, “Hozat Tunceli doğumluyum. Atatürk Üniversitesi Fransız Lisanı ve Edebiyatı mezunuyum. Uzun yıllar Ulusal Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmenlik yaptıktan sonra istifa edip gazeteciliğe başladım. Uzman öğretmendim o devirde. Tunceli’de, Tunceli Emek Gazetesi ismiyle yayınlanan günlük bir gazetem var. Onun imtiyaz sahibiyim. Artık de CHP’nin Tunceli Milletvekili adayıyım” kelamlarıyla kendisini tanıttı.

“GASP EDİLMİŞ BİR HAK OLARAK GÖRÜYORUM MİLLETVEKİLİ SAYIMIZIN TEĞE DÜŞÜRÜLMESİNİ”

Karakoyun, Tunceli’nin milletvekili sayısının 2’den 1’e düşmesiyle ilgili “Aslında gasp edilmiş bir hak olarak görüyorum milletvekili sayımızın teğe düşürülmesini. Zira, her şey nüfusla açıklanamıyor. Yani 640 nüfus sayımız daha olsaydı milletvekili sayımız düşmeyecekti. Tunceli her periyot muhalif oldu. Hiçbir vakit hükümet olan partilerin safında yer almadığı için, son 20 yıldır da AKP’den milletvekili çıkarmadığı için esasen oradan vekil çıkarmak amaçlı üzere bir şey oldu” dedi.

“GENEL LİDERİMİZ KEMAL KILIÇDAROĞLU CUMHURBAŞKANI OLDUĞUNDA BİZİM BU HAKKIMIZI TESLİM EDER”

“ÇOK OKUYAN, ÇOK DÜŞÜNEN, ÇOK YORUMLAYAN, FİKRİ OLAN VE İNİSİYATİF ALAN BİR KENT”

Tunceli’nin meselelerine değinen CHP Karakoyun, şunları söyledi:

“Ekolojik problemlerimiz var; HES meselemiz var. Yani Tunceli’nin ölçeği giderek HES’lerle, barajlarla küçültüldü, insansızlaştırıldı. Göçler var mesela. Ben yaklaşık iki buçuk ay evvel bir haber yapmıştım. ‘Hane hane göçüyoruz, bize neler oluyor?’ diye. Çok önemli manada Kanada’ya göçler veriyoruz. Aslında Tunceli tarihinde geçmişte de göçler vardır. Bununla ilgili, yurdun birçok yerine dağılmış, yurt dışına gitmiş çok fazla insanımız var. Zira doğduğumuz yerde doymamıza müsaade verilmiyor. Her devir, hükümetlerin bizimle bir kaygısı oluyor. Çok okuyan, çok düşünen, çok yorumlayan, fikri olan ve inisiyatif alan bir kent, ne yazık ki bu türlü biatkar bir kültüre alışmış beşerler tarafından çok sevilmiyor. 80’li yıllar, 90’lı yıllar, Dersim Tertelesi dönemi…

“OLASI BİR SARSINTI TEHLİKESİ KONUŞULUYOR SON GÜNLERDE”

Mesela Pertek’te bir köprü, elzem hale geldi. Tekrar Ovacık ve Pülümür güzergahlarında yollarımız çok vahim, çığ düşme tehlikesi var. Muhtemel bir zelzele tehlikesi konuşuluyor son günlerde. Zelzele bilimciler tarafından uyarısı da yapılıyor. Bu türlü bir şey olması halinde, kentin sıkışmışlığından korkuyoruz. İki tane yolumuz var. Bir Erzincan tarafından gelen yolumuz bir de Elazığ tarafından gelen yolumuz… Her iki yolumuz da çok riskli. Zira, Elazığ tarafından gelen yolumuz, köprü var ve o köprü daha evvel de kayıyordu. Çok sert bir yer değil. Kayan bir toprak üzerine kurulmuş bir köprü. Bu köprünün kayması halinde kentin dış dünya ile kontağı kesilecek.

“DAĞ KEÇİLERİNİN KATLEDİLMESİNE YÖNELİK AVCILIK, SPOR İSMİ ALTINDA AÇILAN İHALELER OLUYOR”

Erzincan güzergahından gelen yolda da tekrar önemli riskler var. Hem dağların kayması ihtimali var hem oradaki viyadüklerin patlaması ihtimali var. Birçok risk var. Tunceli’nin meselelerini alışılmış ki şu ana kadar lokal ölçekte baktık. Bundan sonra çok daha geniş perspektiften bakacağız. İşsizlik problemimiz var. Göçlerin bir kısmı da işsizlikten. Bayanlara istihdamın yaratılması konusunu bizim çok kıymet atfettiğimiz bir şey. Biz aslında o denli bir kültürde yaşıyoruz ki tabiata, çiçeğe, böceğe her şeye hürmet duyan, onların haklarını koruyup gözetiriz. Dağ keçilerinin katledilmesine yönelik avcılık, spor ismi altında açılan ihaleler oluyor. Biz onlara karşı çok önemli refleks gösteriyoruz. Zira biz onlara kutsiyet atfetmişiz. Biz doğayı bir bütün olarak algılayan bir kentte yaşıyoruz. Ömür hakkı, insan hakkı, bunların hepsinin bir bütün olduğunu düşünerek bu istikamette çalışmalarımız olacak.”

“TÜRKİYE, 15 MAYIS’A ÇOK BÜYÜK COŞKUYLA UYANACAK BUNA EMİNİZ”

Karakoyun, Tunceli’nin eğitim seviyesine değinirken, “Eğitimde biliyorsunuz, Türkiye birincisiyiz. Bu liderliği hiçbir vakit elimizden bırakmıyoruz. Fakat şöyle, mesela haberlerde görüyorsunuz, Çemişgezek’te sürü sahibi, çobanlık yapan bir gencin, birinci olarak üniversite kazandığını okuyoruz. Sonrasında hiç merak ettiniz mi o gençlere ne oluyor? Zira nüfus cüzdanımızda yazan o Tunceli ibaresi, bizim önümüzdeki en büyük set olarak karşımıza çıkıyor. Biz onu aşamadığımız için Türkiye birincisi olarak girdiğimiz okullarda çok büyük muvaffakiyetler elde etmemize karşın Türkiye’de istediğimiz yere gelemiyoruz. Bundan sonra Tunceli’nin o üreten, düşünen, sorgulayan yapısının bu ülkenin en zirvesine getirilecek, kazanan sayın Cumhurbaşkanımız olacak inşallah. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile bunun bir milat olacağı tarihe tanıklık edeceğiz. Bizler bugüne kadar kaybettiğimiz, kimliğimizde yazan o nereli olduğumuza ait ibareden ötürü bize verilmeyen hakların bize teslim edileceği günü bekliyoruz. Türkiye, 15 Mayıs’a çok büyük coşkuyla uyanacak buna eminiz” diye konuştu.

“ALEVİ KÜLTÜRÜ İLE ÖZDEŞLEŞTİRİLMİŞ ‘AŞURE’ ÜZERE. BİR SÜRÜ TAT VAR ANCAK HİÇBİRİ LİSANINIZI EKŞİTMİYOR, RAHATSIZ OLMUYORSUNUZ”

Tunceli’deki seçim atmosferine ait de Karakoyun, şunları söyledi:

“Tunceli halkı, seçime hazır. Biraz baskın bir seçim üzere oldu fakat hiç sorun değil. Tunceli o kadar hoş bir coşkuyla o seçimi bekliyor ki. Zira kendi ortalarından çıkan, imkansıza inat okumuş, ki sayın Genel Liderimiz da hayat öyküsünü paylaşırken hangi şartlarda okuduğunu söylüyor. Bununla gurur duyuyor, imkansızlığı yara yara geldiği için. Tunceli’de çok hoş bir coşku var, zira kendi ortalarında çıkmış bir insanı cumhurbaşkanı olarak göreceklerine güçlü kanaatleri ve inançları var. Bizler de milletvekilliğini kazanacağız inşallah. Bir Tuncelilinin, ülkenin mukadderatını nasıl değiştireceğine tanıklık edeceğiz 15 Mayıs’ta. Gökyüzüne baktığımızda ne kadar hoşmuş diyeceğiz. Zira bilhassa son 10 yıldır büyük bir kasvet ve kaosun içine bağdaş kurmuşuz, sahiden daima onun geçmesini bekliyoruz. Azarlayan, hakaret eden bir lisan, bir üslup… Lakin sayın Genel Liderimize bakın, bunları görüyor musunuz, hayır. Bilakis bütün naifliği, zarafeti, saygılı halleriyle muhalif olan farklı kulvarlardaki insanları birebir çatı altında birleştirdi. Tıpkı Alevi kültürü ile özdeşleştirilmiş ‘aşure’ üzere. Bir sürü tat var lakin hiçbiri lisanınızı ekşitmiyor, rahatsız olmuyorsunuz. Biz geliyoruz.”