Bu hastalığın tanısı konulamıyor… Dünyada yüzde 10 bayanda görülen Endometriozis, doğurganlık çağındaki bayanları etkiliyor
Bu hastalığın tanısı konulamıyor… Dünyada yüzde 10 bayanda görülen Endometriozis, doğurganlık çağındaki bayanları etkiliyor
ZONGULDAK – Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nde bayanların Endometriozis farkındalık aktifliği düzenlendi. Hastalığın teşhisinin güç konulabildiğini, öbür hastalıklarla karıştırılabildiğine dikkat çeken uzmanlar, hem toplumsal alanın korunması hem de doğurganlığın korunması açısından nizamlı olarak muayene olmaları konusunda teklifte bulundu.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nde Endometriozis farkındalık aktifliği düzenlendi. Bayan Doğum Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yeşim Akdemir, Üroloji Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Dr. Engin Denizhan Demirkıran, Genel Cerrahi Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Dr. İlhan Taşdöven tarafından iştirakçilere tanısı çok sıkıntı konulan endometriozis hastalığı anlatıldı.
Hastalığın farkındalığına dikkat çeken Bayan Doğum Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yeşim Akdemir, “Endometriozis kronik bir hastalık. Aslında olağanda rahim içinde bulunması gereken dokuların, hücrelerin rahimin dışına hakikat yerleşmesiyle birlikte görülen kronik ağrılı bir kompleksli hastalık sendromu. Burada olan patoloji şu ki rahim içindeki dokular rahim dışına yanlışsız tüplere, yumurtalıklara, bağırsak yüzeylerine, karın ve pelviks iç zarına ve o bölgedeki organlara yerleşip yapışıklıklara sebep olabiliyorlar. Bu da önümüzde bizim her ay adet vakitlerinde kronik ağrılar, sancılı adet dönemlerine bunun dışında idrar yollarındaki sorunlara, bağırsak semptomlarına sebep olabiliyor. Çok sık aslında görülen bir hastalık. Baktığımız vakit genç kızlarda ve doğurganlık çağındaki bayanlarda yüzde 10 oranında görülebiliyor. Tüm dünyada yüzde 10’a yakın bayan bu hastalığın görüldüğünü biliyoruz. Ancak şöyle bir durum var ki bu hastalığın tanısı maalesef sıkıntı konuluyor. Semptomları atlanabiliyor. Bir hastanın Endometriozis semptomlarından başlamasından teşhis konulmasına kadar geçen müddet 10 seneye yakın alabiliyor. Bu mevzudaki farkındalığın artırılması hedefiyle Mart ayında farkındalık ayı olarak belirlenmiş ve dünyada bu hususta çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Hastalarda en değerli şikayet pelvik ağrı, ağrılı adet devirleri, ağrılı cinsel alaka, çok değerli kısımda da hamile kalamama görüyoruz” dedi.
“Önlenebilen bir hastalık değil”
Sağlıklı hayat, sağlıklı beslenme, fizikî olarak etkin olunması gerektiğini söyleyen Akdemir, “Fakat burada dikkat edilmemesi gereken durum rastgele bir ağrılı semptomun atlanmadan bayan doğum uzmanına başvurulması. Bir hamile kalamama durumunda akla Endometriozis getirilmeli. Yüzde 50’ye yakın oranda Endometriozis saptıyoruz. Vaktinde ve aktif muayene ve tedavi ile bu hastalığı tedavi etmek zorundayız. Zira bu kronik bir süreç. Kesin tedavisi olan bir hastalık değil. Yapışıklık durumu tüm karın içi dokularına yayılabilir. Bu hastalarda bağırsakların, idrar yollarının rahme yapışık olduğunu görüyoruz. Bu tıp durumlar, yapışıklıklar çok şiddetli ağrılara sebep olabiliyor. Bu hastalarda cerrahi prosedürlerle bunları çözme zorunda kaldığımız vakit cerrahiler çok major cerrahiler olabiliyor. Komplikasyon oranları da başka cerrahilere nazaran biraz daha fazla olabiliyor. Bu hastaların çok içinden çıkılamayan ağrı kompleks sendromları olabiliyor. Bu hastalar tekrarlayan depresyon ve anksiyate atakları geçirebiliyorlar. Hem toplumsal alanın korunması hem de doğurganlığın korunması açısından bu hastaların nizamlı olarak muayene olmalarını öneriyoruz” diye konuştu.
“Tanıları net olarak konumladığında hastalar muhakkak bir tedaviyi göremiyor”
Üroloji Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Dr. Engin Denizhan Demirkıran, ürolojik açıdan değerlendirildiğinde idrar yollarının tutulma ihtimali olduğuna dikkat çekti. Hastalığın teşhisinin net olarak konulmadığında hastaların aşikâr bir tedaviyi göremediğini söyleyen Demirkıran, “Mart ayı Endometriozis farkındalık ayı olarak tanımlanmış olduğu çok fazla hasta var ve bunlar teşhis alamıyorlar. Kendi şikayetlerinin ne olduğunu tam olarak gösteremedikleri için teşhisleri net olarak konmadığı için aşikâr bir tedaviyi göremiyor bu hastalar. Üroloji açısından multidisipliner olarak yaklaşımda Endometriozis hastalarında ilerlemiş Endometriozis de üriner sistemin yani idrar yollarının tutulma ihtimali de mevcut. Ekseriyetle mesane tutuluyor. Daha düşük olasılıklarla da üriter ve böbrek tutulumları görülebiliyor. Hastalarda idrar yollarında kanamalar, idrar yollarından gelen bu alana yansıyan ağrılar olabilir. Kesinlikle geniş bir multidisipliner bir yaklaşımın yapılabileceği ileri düzey bir hastanede bu alanla ilgilenen doktorlar tarafından kıymetlendirilerek birden çok branşın bir ortada tedavi etmesini gerektiren ileri hastalıklar konusunda hastaların takviye almalarını öneriyorum” diye söz etti.
“Multidisipliner olarak yaklaşmak çok önemli”
Genel Cerrahi Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Dr. İlhan Taşdöven ise kronik ağrı ile gelen hastalara farklı teşhislerle yaklaşılabildiğini hatırlatarak şöyle dedi:
“Bu tıp kronik ağrı ile gelen hastalar bazen atlanabiliyor. Tümör, hemoroid yahut anal fistül halinde yaklaşılıp atlanabiliyor. Bu tıp hastaların multidisipliner olarak yaklaşılmalı, bayan doğum ve üroloji ile ortak kıymetlendirilmek gerekiyor. Pelvik ağrısı olan hastaları. Bu çeşit hastalarda ekseriyetle bağırsağı da tutup kanama yapabiliyor. Bu tıp hastalarda kolonoskopi ile ayrıyeten tanıya gidilebiliyor. O yüzden bu çeşit hastalarda yaklaşım kıymetli. Bayan doğum ve üroloji ile ortak çalışıp hastalığın teşhisini koymak multidisipliner olarak yaklaşmak çok değerli.”