BBP Genel Lideri Destici, bayram namazı sonrası açıklamalarda bulundu Açıklaması

Büyük Birlik Partisi Genel Lideri Mustafa Destici, gazeteci Merdan Yanardağ’ın, katıldığı televizyon programında terör örgütü PKK/KCK’nın elebaşıyla ilgili açıklamaları nedeniyle tutuklanmasına ait, “Kim vatan hainliği yapıyorsa elbette ki kanun önünde, hukuk önünde hesabını verecektir. Bu ismi geçen şahıs da açıkça devletin varlığına, ülkenin bütünlüğüne, milletin kardeşliğine kasteden bir terör örgütünü ve onun teröristbaşı ve öbür terör örgütü üyelerini alenen övmüştür, onlara sahip çıkmıştır.” dedi.

Memleketi Eskişehir’in Günyüzü ilçesi Gecek Mahallesi’ndeki Gecek Mescidi’nde bayram namazını kıldıktan sonra vatandaşlarla bayramlaşan Destici, gazetecilere gündeme ait açıklamalarda bulundu.

Destici, İslam aleminin Kurban Bayramı’nı tebrik ederek, bayramın Türk ve İslam coğrafyasında birlik, beraberlik ve kardeşliğe vesile olmasını diledi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki zelzelelerde hayatını kaybedenler için Allah’tan rahmet dileyen Destici, “Gözlerimiz, gönüllerimiz sarsıntı bölgesinde. Daima gittik, yeniden gitmeye devam edeceğiz. Onlarla birlikte onların yaralarını birlikte saracağız. Bölgeyi inşallah birlikte kalkındıracağız.” sözünü kullandı.

Türkiye’nin terörle çabasının tüm süratiyle devam ettiğini hatırlatan Destici, “Bu vesileyle şehitlerimizi bir defa daha rahmetle, şükranla yad ediyorum. Yerleri cennet olsun. Makamları ali olsun. Olağan bu bayramda şehitlerimizin ailelerini de onların geride bıraktığı gözü yaşlı eşlerini, evlatlarını da bir sefer daha hürmetle selamlıyoruz. Öncelikle onların bayramını tebrik ediyorum. Şu anda yiğitçe, kahramanca vatan savunması için çaba eden askerimizin, polisimizin, güvenlik güçlerimizin Rabb’im yar ve yardımcısı olsun. Onların da bayramını tebrik ediyorum.” değerlendirmesini yaptı.

“Bölgemiz daha inançlı, huzurlu hale gelecektir”

Destici, bayramların birlik, beraberlik ve kardeşlik hislerinin doruğa ulaştığı günler olduğunu lisana getirdi.

Bayramın en kıymetli tarafının bayramlaşmak, insanların bir ortaya gelmeleri ve bayram sevincini birlikte yaşamaları olduğunu anlatan Destici, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Rabb’im bu sevinci doya doya yaşayanlardan eylesin ve milletimizin her bir ferdine de inşallah bunu nasip etsin diyorum. Yüz binlerce hatta milyonlarca vatandaşımız sılayırahim yapmak için ya da tatil sebebiyle bulundukları yerlerden öbür memleketlere ya da kendi memleketlerine gittiler. Her vakit trafik kazalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Son yıllarda azalmış olsa da yeniden maalesef bu üzücü hadiseler yaşanıyor. Bizim buradan bir sefer daha davetimiz, bütün vatandaşlarımızın trafik kurallarına uymaları ve sağ salim gittikleri yere ulaşıp daha sonra da sağlıklı bir biçimde yuvalarına dönmeleridir.”

Destici, kendilerinin de bayramı memleketinde komşularıyla, aile efradıyla geçireceğini bildirdi.

Türk ve İslam coğrafyasında zulmün, kanın ve gözyaşının sürdüğüne değinen Destici, şunları tabir etti:

“Bütün dileğimiz, duamız ve uğraşımız bu kanın, gözyaşının durması ve bütün kardeşlerimizin, soydaşlarımızın daha inançlı, huzurlu, memnun bir biçimde hayatlarını sürdürmeleridir. Son periyotlarda bu sıkıntılara yönelik atılan adımlar, Türk Devletleri Teşkilatının kurulması, İslam ülkeleriyle ve komşularla bağların geliştirilmesi. Bunlar Türkiye açısından ve coğrafyamız açısından da değerli adımlardır. İnşallah bu adımların sonucu bölgemiz daha inançlı, huzurlu hale gelecektir. Türkiye daha büyüyecektir ve büyüyen Türkiye, soydaşlarının ve dindaşlarının, kardeşlerinin yanında daha güçlü bir formda duracak ve onlara hiç kimsenin zulmetmesine müsaade etmeyeceği günlere kavuşacaktır. Bunu da birlikle, beraberlikle ve dayanışma içinde yapabiliriz. Bu türlü yapacağımıza ben yürekten inanıyorum. Kıymetli olan bir olalım, birlikte olalım, birlik içinde kardeşçe yaşayalım. Milyarlarca yürek, kalp şu anda birlik, beraberlik için atıyor. Bunu ne kadar artırabilirsek o kadar amaçlarımıza ulaşabiliriz.”

“Gazeteci olmak, ağzına gelen her şeyi söyleme hakkını kimseye vermez”

Mustafa Destici, katıldığı televizyon programında terör örgütü PKK/KCK’nın elebaşıyla ilgili açıklamaları nedeniyle gazeteci Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına değinerek, “O ismi geçen şahsa aslında gazeteci demek gazeteciliğe hakaret olur diye düşünüyorum. Zira tam bir vatan haini, millet, düşmanı, din düşmanı.” dedi.

Yanardağ’a takviye verenleri eleştiren Destici, “Bu kadar açıktan devlet düşmanlığı, vatan hainliği, millet düşmanlığı yaptılar. Bunlara göz yumuluyor. Maalesef kimi kısımlar, birtakım siyasetçilerimiz, birtakım siyasi partilerimiz, ana muhalefet başta olmak üzere bunlara sahip çıkıyorlar. Aslında terör örgütünün bir partisi var. Onun bir küçük partisi daha var. Birkaç partisi daha var. Bunlar sahip çıkıyorlar. Lakin bunların sahip çıkmasıyla maalesef bu gazeteci kılıklı vatan hainleri, din, devlet, iman, inanç düşmanları gitgide hadsizleşiyorlar, pervasızlaşıyorlar. Bunun son örneğini de burada görmüş olduk.” diye konuştu.

Destici, Yanardağ’ın, PKK’yı kurmuş ve on binlerce şehidin kanını elinde bulunduran, on binlerce saf insanın kanının dökülmesinin buyruğunu veren teröristbaşıyla ilgili alenen övücü kelamlar kullanabildiğini belirtti.

Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Destici, şöyle devam etti:

“Hiç kimse devlet düşmanlarına sahip çıkamaz”

BBP Genel Lideri Destici, devlet, millet ve İslam düşmanlığının moda haline getirilmeye çalışıldığına dikkati çekti.

Bir trend yakalatılmaya çalışıldığını kaydeden Destici, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Bir taraftan PKK övülüyor, teröristler övülüyor, öbür taraftan DHKP-C ya da bir oburu. Bir bakıyorsunuz öbür taraftan bu toplumun kıymetlerinin büsbütün karşısında olan, bu toplumun inançlarının, dininin, kültürünün, irfanının kabul etmeyeceği sapık bir cins fikirler ya da ömür usulleri özgürlük, hürriyet diye millete dayatılmaya çalışılıyor. Bunlar güya düzgün bir şeymiş üzere gençlerimiz, çocuklarımız bunlara özendiriliyor. Biz bunlara ‘dur’ dediğimizde… Bu yanlıştır. Doğrusu budur. Efendim burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Burası Müslümanların ülkesidir. Bu milletin bir inancı, kültürü, kıymetleri, ahlakı vardır. Hasebiyle da herkesin buna hürmet göstermesi gerekir. Devlet, millet, inanç ve ahlak düşmanlığından da toplumun genel düşmanlığından da vazgeçmesi gerekir. Ailemizi, milletimizi, devletimizi, ülkemizi korumak hepimizin vazifesidir. Bu hususta biz elimizden gelen her şeyi yaptık, milletimiz de yaptı. Bundan sonra da yapacağız.

Kim vatan hainliği yapıyorsa elbette ki kanun önünde, hukuk önünde hesabını verecektir. Bu ismi geçen şahıs da açıkça devletin varlığına, ülkenin bütünlüğüne, milletin kardeşliğine kasteden bir terör örgütünü ve onun teröristbaşı ve öteki terör örgütü üyelerini alenen övmüştür, onlara sahip çıkmıştır. Onlara sahip çıkıyorsan elbette bunun da bir karşılığı olacaktır. Karşılığını da ödemektedir ve sonuna kadar da ödemelidir. Asla hukuk, medyadan, onların medyasından gelen baskılara boyun eğerek geri adım atmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde hiç kimse devlet düşmanlarına sahip çıkamaz ve sahip çıkmamalıdır.”