Bakan Bozdağ, “Cezaevinde Öcalan’la görüşüldü” tezlerini yalanladı: Bu türlü bir şey yok, çok net

HDP’nin cezaevinde tutuklu bulunan eski Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İmralı’ya heyet göndererek PKK elebaşı Abdullah Öcalan’la görüştüğünü argüman etmişti. Demirtaş, “Erdoğan, İmralı’ya heyet gönderip ne istemiş olabilir sizce? İstediğini alamayınca yeniden hepimizi “terörle” iş birliği yapmakla suçlamaya başladı anlaşılan. Bu ikiyüzlülüğün takdirini size bırakıyorum.” demişti.

İDDİALARA BAKAN BOZDAĞ’DAN KARŞILIK

Demirtaş’ın argümanlarına hükümet kanadından birinci cevap geldi. Şanlıurfa’dan AK Parti milletvekili adayı olan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Haber Küresel canlı yayınında, gündeme ait açıklamalarda bulundu. Bakan Bozdağ’a, “PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’la görüşme yapıldığı” savları hatırlatıldı.

“ELLERİNDE NE KANIT VARSA KOYSUNLAR ORTAYA”

Bu hususta Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş’ın da açıklama yaptığının belirtilmesi üzerine Bozdağ, şöyle konuştu: “Çok net söylüyorum, Mansur Beyefendi de palavra söylüyor, bunu lisana getiren öbürleri da palavra söylüyor. Buradan davette bulunuyorum, ellerinde ne kanıt varsa koysunlar ortaya. Cezaevleri idaresi Adalet Bakanlığında. Bu türlü bir görüşme yoktur. ‘Görüşme vardır’ diyenler milletin gözünün içine baka baka palavra söylüyorlar. Ayıptır, günahtır. Siyaseten kendileri istismar edecek bahis bulamayınca ‘orada görüşme yapıldı’ diye konuşuyor. Yani bu türlü bir şey yok. Çok net, palavra, palavra, palavra.”

“İNSANLARIN SEÇİM SONUÇLARINI NASIL KUTLAYACAĞINA DAİR DEĞERLENDİRME”

“14 Mayıs akşamı Türkiye’de iki fotoğraftan biriyle karşılaşılır. ya şampanya patlatıp bunu sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da pak alnını şükür için secdeye koyup Rabb’ine hamdedenler olacak” açıklamasının reaksiyon gördüğünün aktarılması üzerine Bozdağ, bunların istismar reaksiyonları olduğunu belirtti. Bozdağ, “Bizim söylediğimizde ne var? Seçim olduğu gün, akşam seçim sonuçlarını insanların nasıl kutlayacağına dair bir kıymetlendirme. Bu da benden kaynaklanmıyor, toplumsal medyada bir sürü, kim nasıl kutlayacağına dair biliyorsunuz görüntüler var, haberler var.” diye konuştu.

“SİYASETEN BUNU İSTİSMAR EDİYORLAR”

İngiliz The Guardian gazetesinin eski dış siyasetler şefinin “14 Mayıs akşamı Erdoğan kaybederse Washington’dan Berlin’e kadar şampanyayla kutlama yapılacak” açıklamasında bulunduğuna dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti: “Başkaları da açıklamalar yapıyor. Ben de bu açıklamalar, bu değerlendirmeler üzerine vatandaşlarımıza değerlendirmemi yapıyorum. O gün çıkan seçim sonuçlarını ülkemizde kimileri bu türlü kutlayacak, kimileri da bu türlü kutlayacaktır. Bunda olağandışı olan, yanlış olan ne var? Biz yanlışsız bir tespiti yapmayacak mıyız? Yapmışız lakin siyaseten onlar bunu istismar ediyorlar. ‘Bak ayrıştırıyor, bak kutuplaştırıyor’. Çok net söylüyorum. Biz ayrıştırma, kutuplaştırma lisanı hiçbir yerde kullanmıyoruz, kullanmadık da. Birleştiren bir lisan kullanıyoruz.

“KİMİN ÖMÜR ŞEKLİNE MÜDAHALE EDİLMİŞ”

Türkiye’de cebir, şiddet ya da tehdit ya da hukuka alışılmamış öbür bir davranışla ömür biçimlerine rastgele bir müdahale yoktur. AK Parti 20 yıldır iktidarda. Bize aralıksız daima söylediler, ‘Yaşam üslubuna müdahale edecek, şöyle olacak, bu türlü olacak’. Biz, 20 yıldır hem Türkiye’nin kudretli bir iktidarıyız hem de mahallî idarelerde iktidarız. Kimin hayat biçimine müdahale edilmiş? Kime, hukuka ters bir müdahale kelam konusu? Kimin giysisine, kuşamına, yemesine, içmesine, eğlenmesine karışılmış? Kimse bu noktada bir örnek gösteremez.”

“AYRIŞTIRMA DEĞİL TESPİT”

Türk Ceza Kanunu’na, ömür biçimine müdahaleyi kabahat sayan düzenlemeyi kendilerinin koyduğunu aktaran Bozdağ, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Şimdi kalkıp yediği domuz etiyle övünen beşerler var bu ülkede. Ben bunu söylemeyecek miyim? Elbette söyleyeceğim. O gün nasıl kutlayacağını anlatan beşerler var. Ben bunu seçmenlerimizin dikkatine sunmayacak mıyım? Ben bunu sunacağım. Bu ayrıştırma değil, bu bir tespittir. Bu, ülkede olan durumu, milletin takdirine sunmaktır. Bunun değerlendirmesini vatandaşımız yapacaktır. Benim yaptığımda bir yanlış yok. Yanlış, benim bu yaptığımı çarpıtarak, ‘şunlar kazanacak, bunlar kazanacak’ demiyorum. Bu seçim sonucunu birileri bu türlü kutlayacak, birileri bu türlü kutlayacak. Bunda yanlış olan ne var? Palavra olan ne var? Yanlışsız bir tespit yaptık diye suçlanmak nitekim kabul edilebilir bir yaklaşım değildir.”

“BUNDAN NİÇİN RAHATSIZ OLUYORSUNUZ?”

“Ayrıştırıcı lisan kullanıyorlar” denildiğine değinen Bozdağ, “Bizi suçlayarak kendi tabanını bir yandan konsolide ederken insanların bize yönelişini engellemek istiyorlar. Temel istismarı, bizim yaptığımız gerçek tespiti yapanlar yapıyor. Aslında onlar kendileri de nasıl kutlayacaklarını söylüyorlar. Ben sizin söylediğinizi biraz yüksek sesle tekrar etmiş oldum. Bundan niçin rahatsız oluyorsunuz?” tabirini kullandı.