Antalya’da Mozaik Sanatkarı Çakıl Taşlarıyla Eserler Yaratıyor

BEKİR BEKTAŞ – Antalya’da mozaik sanatkarı Süleyman Sarı, kıyılardan topladığı binlerce çakıl taşını sabır ve özveriyle tabloya aktararak yaklaşık 1 yılda bir sanat yapıtı ortaya çıkarıyor.

Sarı’nın mozaik sanatına ilgisi, ilkokul yıllarında bir taş ustasının yanında çıraklık yapmasıyla başladı. Köşe taşlarına motifler işleyen Sarı, meslekte ilerledikçe Türkiye’deki tarihi taş yapıtların onarımında da vazife yaptı.

Taşlara form vererek mozaik sanatını icra eden Sarı, eşiyle 28 yıl evvel gittiği bir kıyıda çakıl taşlarının renklerinden etkilendi.

Çakıl taşlarına hiç müdahale etmeden eserler yapma fikrini geliştiren Sarı, 28 yıldır atölyeye dönüştürdüğü meskeninde kıyılardan topladığı çakıl taşlarını cımbız yardımıyla sanat yapıtına dönüştürüyor.

Emek ve sabırla koy koy gezerek topladığı yaklaşık 15 bin çakıl taşını ortalama 1 yılda bir tabloya dönüştüren Sarı, yapıtlarını Türkiye’nin çeşitli vilayetlerinde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sergileme fırsatı buldu.

Taşların rengine ve boyutuna müdahale etmiyor

Sarı, AA muhabirine, mozaik sanatının Sümerler’den bu yana yapıldığını lakin sanatkarların taşların rengine ve boyutuna müdahale ettiğini belirtti.

Kendisinin ise taşın rengine ve boyutuna hiç müdahale etmeden mozaik eserler ortaya koyduğunu tabir eden Sarı, “Bütün zorluk da burada başlıyor. Kendi yaptığım eleklerle taşları boyutuna nazaran eleyip meskene getiriyorum. Atölyemde yıkadıktan sonra seriyorum. Kuruduktan sonra da 4 yapıştırıcıyı karıştırarak yaptığım yapıştırıcı aracılığıyla çakılları tabloma aktarmaya başlıyorum. Ömrüm yettikçe bu yapıtları üretmek istiyorum.” dedi.

“Sanatımı öğrenmek isteyen herkese kapım açık”

Eserlerinde tırnak büyüklüğündeki bir alan için bile bazen 2-3 gün çalıştığına dikkati çeken Sarı, “Doğal çakıl mozaik sanatının, taşlara hiç müdahale edilmeden nasıl yapıldığını tanıtmak ve öğretmek istiyorum. Sanatımı öğrenmek isteyen herkese kapım açık. Sabır, özveri ve büyük emek isteyen bir sanat. 28 yılda 20’ye yakın eser yaptım. Hepsi benim için çok pahalı.” diye konuştu.

Sarı, standını gezen bir iş beşerinin, kendisinin gerçek boyutta portresini yapmasını istediğini anlattı.

İş beşerinin yalısını müzeye çevireceğini ve portresini burada sergileyeceğini söylediğini aktaran Sarı, şöyle devam etti:

“Atölyemde 8 ay geceleri bile çalışarak yapıtı bitirdim. İş insanı çok beğendi. Bir gün sonra beni arayarak ‘Bunun elle yapılması mümkün değil. O nedenle bedelini ödemeyeceğim.’ dedi. İkna etmek için atölyeme davet ettim lakin inandıramadım. O iş insanı ile mahkemeliğim. Üzücü bir durum lakin aslında benim için gurur verici. Yaptığım yapıtın bir insan eliyle yapılmasının mümkün olmayacağının düşünülmesi beni aslında bir yandan da memnun etti. Taşa yüreğimi, kalbimi koydum. Ölene kadar da insanların şaşıracağı, inanamayacağı eserler üretmeye devam edeceğim.”