Ankara’da 23 Nisan coşkusu (2)

Ankara‘da 23 Nisan coşkusu (2)

1’İNCİ MECLİS’TE ANMA TÖRENİ

23 Nisan aktiflikleri kapsamında 1’inci TBMM binasında (Kurtuluş Savaşı Müzesi) anma merasimi düzenlendi. Törene TBMM Lideri Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve siyasi partilerin temsilcileri katıldı. 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışında en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Milletvekili Şerif Bey’in yaptığı konuşma seslendirildi. Hürmet duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının akabinde Şentop, iştirakçilere hitap etti. Şentop, “Bu çeşitten merasimlerin ve anma toplantılarının sık tekrar edildikçe; tarihi hadiselerin, şahsiyetlerin ve fikirlerin anlamlarını örseleyip sıradan hale getirdiği istikametinde tenkitler vakit zaman söz edilir. Şayet bu merasimler ve anma toplantıları, yüzeysel yaklaşımlarla, basmakalıp şekilcilikle gerçekleşiyorsa, hakikaten de bu sonucu doğurabilir. Ama bu toplantılar, temeli ve ruhu anlamaya dönük bir çabayı içeriyorsa, olağanüstü yararlıdır, yol göstericidir. İşte bu yüzden, 23 Nisan’ın tarihi manasını kavramaya, bize bıraktığı siyasi mirası hakkıyla tespite, kavradıklarımızı ve tespitlerimizi genç kuşaklara aktarmaya mecburuz. Bugün 103’üncü açılış yıl dönümünü idrak ettiğimiz TBMM’nin ve ulusal gayretin karargahı olmuş 1’inci Meclis’in bu devlet var epeyce, bu millet hayatiyetini devam ettirdikçe büyük ve yol gösterici bir manası olacaktır” diye konuştu.İçinde bulundukları binanın manevi kıymetine işaret eden Şentop, “Bu Anadolu beldesi içinde, bulunduğumuz şu mütevazı bina, dünya başkentlerine meydan okuyan bir uğraşın karargahı, 200 yıllık yenilgiler silsilesini parlak bir zaferle sona erdiren merkez olmuştur” dedi.’SINIRLARI, HARİTALARLA CEVAPLAMAK YETMEZ’Türkiye’nin yeni bir yüzyılın eşiğinde olduğunu söyleyen Şentop, yeni periyodun ‘Türkiye Yüzyılı’ olmasında ısrarlı olduklarını belirterek, şunları söyledi:

“Memleketin değerli bir kısmı işgal edilmişken, millet utanç verici bir esarete mahkum edilmeye çalışılırken açılan Gazi Meclis’in bu birinci mütevazı salonundan bütün dünyaya şunu söylüyoruz. ‘Türkiye neresidir’ diye sorulduğunda, siyasi haritalara bakıp karşılık vermek bugün için artık kâfi değildir. Türkiye’nin hudutları, haritaların gösterdiği yerde başlayıp bitmez. Türkiye’nin hudutları, gönlümüzden, tarihimizden, uğruna şehit verdiğimiz yerlerden başlar ve kendimizi sorumlu hissettiğimiz coğrafyalarda biter. Adım attığımız yeni devirde ispatlayacağımız hakikat, tahakkuk ettireceğimiz tez, görev hissiyle ve adanmışlara has çelikten bir iradeyle gidip etkinleşeceğimiz her yer, bizim için vatan toprağıdır. Önümüzdeki yüzyılın ‘Türkiye Yüzyılı’ olmasının manası, mayası, ruhu, yolu ve gayesi budur.”