Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Yanık, Osmaniye’de konuştu Açıklaması

Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Bizim sandıktan ve milletten öteki gidecek yerimiz yok. Bizim milletten öbür dayanacak bir garantimiz yok.” dedi.

AK Parti Osmaniye milletvekili adayı Yanık, partisinin vilayet başkanlığında düzenlenen bayramlaşma programına katıldı.

Yanık, daha sonra parti binası önünde kurulan platformda partililere hitabında, Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların acısını hala hissettiklerini söyledi.

Depremlerin akabinde hükümetin çok süratli bir biçimde çalışmalara başladığına dikkati çeken Yanık, “Çok kısa vakit içerisinde gözle görülür bir değişiklik ve gelişme sağlayarak süreci yürütüyoruz.” tabirini kullandı.

Partilerine ve Cumhur İttifakı’na sahip çıkacaklarını aktaran Yanık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Nisan’da kenti ziyaret edeceğini bildirdi.

Yanık, AK Parti’nin 17 seçimde yazdığı tarihin tek sebebinin çalışmak olduğunu vurgulayarak “Gayretle, ısrarla, azimle, kararlılıkla ve milletle gönül gönüle çalışarak biz bu muvaffakiyet kıssasını yazdık. Milletin gönlüne girerek muvaffakiyet kıssası yazdık. Milletin evladı, içinden çıkan beşerler olarak bu öyküyü yazdık.” diye konuştu.

Doğal gaz keşfi

Bakan Yanık, Karadeniz’de bulunan doğal gazın devreye alınmasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muştularını açıkladığını hatırlattı.

Muhalefetin, Karadeniz gazıyla ilgili telaffuzlarına değinen Yanık, şöyle konuştu:

“Karadeniz gazıyla alakalı bundan bir iki sene evvel bugün iktidara talip olup Türkiye‘yi daha yeterli bir noktaya taşıyacağını sav eden muhalefet başkanları ne diyordu? ‘Efendim çıkaramazlar, o denli bir gaz yok. Hani nerede bu gaz? Söylüyorlardı, hani çıkmadı bir türlü’. Israrla ve inatla, kararlılıkla 6-7 yıldır Karadeniz’de sondajı, çalışması ve şu anda artık mutfaklarımıza, kombilerimize gelen bir gazdan bahsediyoruz. Bir tanesi özür diler mi? Dilemez. Nedamet getirir mi? Getirmez. Hani diyorlar ya daima palavradan ‘Helalleşme’. Bir tanesi helalleşir mi? ‘Ya hakkını helal et, biz bu türlü demiştik ancak aslında doğruymuş. Bak geldi. Biz de parasız kullanacağız bu gazı’ der mi? Demez.”

“İHA alabilmek için yalvarmadığınız yer kalmıyordu”

Yanık, Türkiye‘nin en büyük askeri gemisi TCG Anadolu’nun suya indirildiğini, ülkenin yerli ve ulusal birinci müşahede uydusu İMECE’nin de uzaya fırlatıldığını anımsatarak, “1990’larda, 2000’lerde bir tane Heron İHA’sı alabilmek için yalvarmadığınız yer kalmıyordu. Dünyanın parasını veriyorduk, alamıyorduk. F-35’leri alamıyoruz, vermiyor şu anda Amerika. Kendimiz üretiyoruz. Bütün denklemi değiştirdi mi AK Parti, Sayın Recep Tayyip Erdoğan? Değiştirdi. Türkiye‘nin başı dik, alnı ak bir biçimde dünyada her girdiği platformda, ‘Dünya beşten büyüktür. Tek başınıza buna karar veremezsiniz. Mazlumların da hakkı vardır. Bütün milletlerin hakkı vardır’ kelamını neye güvenerek yapıyoruz? İşte bunlara, millete güvenerek söylüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye‘nin dünyanın neresinde olursa olsun her vatandaşının gereksinimini karşılayan bir ülkeye dönüştüğüne dikkati çeken Yanık, bunun en büyük örneklerinden birinin Almanya’da kurdukları “aile ataşeliği” olduğunu anlattı.

“Türkiye dünyanın dönüp gözünü çevirdiği bir ülkeye dönüştü”

Yanık, Türkiye‘nin global ölçekte geldiği noktaya işaret ederek ” Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’nde bile vatandaşına sahip çıkan, koruyan ve kollayan, bir sıkıntısı varsa gerisinde duran bir ülkeye dönüştü. Artık bölgesel ve global bir aktör olarak Türkiye‘nin takınacağı hali, tavrı herkesin merakla beklediği, ‘Acaba Türkiye ne diyecek bu mevzuda?’ diye bütün dünyanın dönüp gözünü çevirdiği bir ülkeye dönüştük. Bunun bir tek aktörü var, Recep Tayyip Erdoğan. Türkiye’yi milletler topluluğunun içinde kelamı dinlenen ve kelamına bedel verilen, dikkat kesilen bir ülke haline getiren aktör Sayın Cumhurbaşkanı’mız.” diye konuştu.

“Meclis’imizde daha çok milletvekili sayısıyla yer alacağız”

Bakan Yanık, AK Parti teşkilatlarının bugüne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ardında dimdik durduğunu belirterek bundan sonra da Cumhur İttifakı teşkilatları olarak güçlü sesle yollarına devam edeceklerini aktardı.

Erdoğan’ı bugüne kadar olandan daha yüksek oy oranıyla yine cumhurbaşkanı seçeceklerini vurgulayan Yanık, şunları kaydetti:

“Meclis’imizde daha çok milletvekili sayısıyla yer alacağız. Cumhur İttifakı olarak 4-0’ı Osmaniye’den çıkaracağız. Biz bunun azim ve kararlılığı içerisindeyiz zira bu sesi vermemiz terör odaklarıyla yan yana duran, terör odaklarına iki satır kelamı olamayan, onlara gelince havaya bakıp ıslık çalan, ‘efendim işte terörle anılmak istemiyoruz, şudur budur’ diyenlere karşı önemli bir ses vermemiz gerekiyor. En çok şehidin döküldüğü topraklar buralar. En çok canı biz verdik, bizim canımız yandı. Artık nedir karşımızda? İsimli ismince Murat Karayılan’ın bilmem şunun bunun isimli ismince desteklediği ‘Erdoğan iktidarını yıkmamız lazım, bunlar bizim peşimizde, MİT her gün bir tane yöneticimizi öldürüyor’ diye… Biz bunun için uğraş etmiyor muyuz? 40 yıldır bu adamları bitirmek için uğraş etmiyor muyuz? Artık bitirmeye yakın geldiğimiz noktada niçin o vakit muhalefetin adayını destekliyorlar? Hem de rastgele bir perdelemeye muhtaçlık olmaksızın hem de rastgele bir formda ‘Yahu bunu dersek, bu millet bunu nasıl anlar, sanki desteklediğimiz şahsa ziyan verir miyiz?’ korkusunu duymadan. Arkadaşlar, saflar bu kadar netleşti, katılaştı.”

“Bizim sandıktan öbür gidecek yerimiz yok”

Yanık, vakti gerçek ve verimli formda kullanarak çalışacaklarını vurgulayarak şunları kaydetti:

“Bizim sandıktan diğer gidecek yerimiz yok. Onların var, terör örgütlerine sırtlarını yaslayabiliyorlar. Masanın sağına, soluna gizlenenler söylüyorlardı; ‘Biz sırtımızı Kandil’e dayadık’. Bizim sandıktan ve milletten öbür gidecek yerimiz yok. Bizim milletten öbür dayanacak bir teminatımız yok. Vesayet odaklarına, memleketler arası sisteme, emperyalizmin koçbaşlarına dayanamayız. Bizim gideceğimiz yer, yalnızca millet ve Allah’ın isteğini ummak. Öteki bir desteğimiz yok. O yüzden yalnızca çalışacağız, sırtımızı dayadığımız bu necip millet… Meşruiyetimizi, gücümüzü, yetkiyi aldığımız bu necip millete kendimizi anlatmaktan, onun teveccühünü tekrar tekrar kazanmaya çalışmaktan öteki seçeneğimiz yok. Bunun da yolu çalışmak.”