Adalet Bakanı Bozdağ, Şanlıurfa’da gençlerle bir ortaya geldi Açıklaması

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, muhalefeti eleştirerek, “Togg’u görüyor, ‘Nerede?’ diye soruyor. ‘Aha burada’ diyoruz. Etrafa bakıyor, göremiyor. Artık doğal gazla meskeninde ısınacak, ‘Doğal gaz nerede?’ diyor. İşte meskeninde. Artık bakın onlar bol bol palavra söylüyorlar. Palavra söylüyorlar.” dedi.

Şanlıurfa‘dan AK Parti milletvekili adayı olan Bozdağ, AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığının düzenlediği “Gençlik Buluşması”nda soruları yanıtladı, gündeme ait açıklamalarda bulundu.

Gelecek jenerasyonların AK Parti için büyük ehemmiyet taşıdığını söyleyen Bozdağ, gençlerin yalnızca ailelerinin değil, milletin ve devletin de geleceği olduğunu vurguladı.

Bakan Bozdağ, Türkiye’nin büyük ıslahat hareketleriyle gençlerden de alınan güçle ilerlemeye devam ettiğini lisana getirdi.

Siyasi tarihe bakıldığında gençlere en fazla bedel veren başkanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunun görüleceğini belirten Bozdağ, gençlerin değerini bilen devletlerin ebediyen emin adımlarla yol aldıklarını söz etti.

Karadeniz doğal gazının devreye alındığı hatırlatarak, buna inanmayanların olduğunun belirtilmesi üzerine Bozdağ, şöyle konuştu:

“Halk takdir edecektir”

Muhalefeti eleştiren Bozdağ, “Biz neyle uğraşıyoruz, onların gündemi ne, bizim gündemimiz ne?” sorusunu yöneltti.

Bakan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Altılı masa bugün doğal gaz patlamasıyla patladı. Seçim de bitti Allah’ın müsaadesiyle. Onlar 14 Mayıs’a kadar boşa yorulacaklar. Evet, onları anlamakta zorlanıyorum son olarak onu söyleyeyim. Bir de gördüğünüz hakikati teslim edin. Bir de deyin ki ‘İlk yerli araba yaptınız, Allah razı olsun. Bu ülkede birinci sefer arama tarama sondaj ve güvenlik bakımıyla gaz ve petrol denizlerde arayan gemiler aldınız, teşekkür ederiz. Bu ülkede birinci kere denizde doğal gaz buldunuz teşekkür ederiz. Birinci kez nükleer güç getirdiniz, teşekkür ederiz.’ Bunlarda teşekkür kültürü yok. Yerine gelince kendilerini çağdaş, uygar, ilerici görürler. Çok net, bunlar çağdaş yobaz. Biraz teşekkürü bilmiyorsan, söylenecek diğer bir laf yok. Bari özür lisana, pek çok şey var onu da yapmıyorlar. Fark etmez, halk bunu takdir edecektir. Allah iyi etsin.”

“Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP ile kapalı kapılar gerisinde yaptığı muahedeler nelerdir?” sorusuna Bakan Bozdağ, şu cevabı verdi:

“İşin doğrusu herkes üzere ben de merak ediyorum. Ne konuştular, ne ettiler? Daima de davet yapıyoruz, ‘Taahhüdün nedir, bunu bir açıkla’ diye fakat açıklamasa da HDP ismine konuşan birtakım isimler kapılar gerisinde konuşulan şeylerin ip uçlarını veriyorlar. Yani birisi ‘Yüz yıllık Cumhuriyet’i değiştireceğiz’ diyorlar. Aşikâr ki Cumhuriyet’in temel nitelikleriyle ilgili kimi hususlar konuşulmuş. Buradan o çıkabilir, yorum bu natürel. Bizim yorumumuz ikincisi, ‘Yerel idareler özerklik kaidesinde çekinceleri kaldıracağını’ söylüyor. Aşikâr ki onlara da bunu tekrarlamış olabilir. Üçüncüsü bu devir Ahmet Türk, ‘Öcalan’a özgürlük dönemidir’ diyor. Öte yandan Pervin Buldan ‘ağırlaştırılmış tecridin kaldırılacağı dönemdir’ diyor.

Belli ki Öcalan ile ilgili de birtakım taahhütler yahut görüşmeler olduğu anlaşılıyor lakin muhtevasını açıklamıyorlar ne olduğunu, onu da işin doğrusu bilen yok. Kayyumlar kaldırılacak. Yani HDP için Yeşil Sol Parti, terör örgütüne belediye liderleri olduğu vakit onlara dokunmayacağız. Bizim hazineden verdiğimiz parayı daha kanalize edebilirsin manasına da gelir bu. Artık görünen şey de bunlar gözüküyor. Daha öbür neler var? Onu bilmiyoruz lakin HDP ismine konuşanlara bakılırsa onlar da Kılıçdaroğlu’nun verdiği kelamları kamuoyu nezdinde açıklamasını istiyor. Muhakkak ki açıklama kelamı de vermiş. Onlara hani diyor ya ‘şimdi söz’ diyor. Şimdiden kelamını tutmamaya başladığı da anlaşılıyor, açıklamıyor. Ben de tekrar diyorum, açıklayın. Ne kelam verdiyseniz millet öğrensin. Sözünüze nazaran sizi tartsın. Ona nazaran oyunu versin. İnşallah açıklarlar lakin sıkıntı. Zira bunlar riyakar siyasetin en âlâ temsilcileri kolay kolay açıklamazlar diye de düşünüyorum.”