Abdullah Çatlı kimdir? Nasıl öldü? Abdullah Çatlı nerede ve ne vakit öldü, doğum tarihi ne?

Abdullah Çatlı kimdir? Gündemin öne çıkan isimleri ortasında yer alan Abdullah Çatlı hakkında Abdullah Çatlı kim sorusu merak ediliyor. Pekala Abdullah Çatlı kimdir? Abdullah Çatlı nasıl öldü? Abdullah Çatlı nerede ve ne vakit öldü? İşte Abdullah Çatlı doğum tarihi ve ayrıntılar haberimizde…

ABDULLAH ÇATLI KİMDİR?

1977’de Dava Ocakları Ankara Vilayet Başkanlığına, 25 Mayıs 1978’te de Ülkücü Gençlik Derneği Genel Lider Yardımcılığı’na seçildi. 11 Temmuz 1978’de Ankara’da Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Bedrettin Cömert’in öldürülmesi olayının faili olarak Ankara 5.Sulh Ceza Mahkemesi’nce hakkında gıyabi tevkif kararı verildi. 23 Ağustos 1978’de Sakarya’da yakalandı ve gözaltına alındı. Abdullah Çatlı’nın, 9 Ekim 1978’de de Ankara ili Bahçelievler semtindeki 7 TİP’linin öldürülmesi olayının planlayıcısı ve baş sorumlusu olduğu savlarına ait tutuklama kararı olayın üzerinden 4 yıl, 4 ay geçmesinden sonra gerçekleştirilebildi. Çatlı, 12 Eylül Darbesi’ni izleyen aylarda yurt dışına çıktı. Bulgaristan ve Viyana’da bir mühlet kaldı. 22 Şubat 1982’de, İsviçre’de Mehmet Özbay ismine düzenlenmiş pasaport ile yakalandı, lakin hür bırakıldı. 22 Ekim 1983’de Paris’te MİT ile bağa geçtiği ve ASALA’ya karşı 5 aksiyonda kullanıldığı MİT resmi dokümanlarında yer aldı.22 Ekim 1984’de Paris’te yakalandığında üzerinde Hasan Kurtoğlu ismine düzenlenmiş bir pasaport vardı. Çatlı, Fransa’da 7 yıl mahpus cezasına çarptırıldı. 16 Eylül 1985’de Papa Suikasti davasında şahit olarak konuştu. Oral Çelik’in suikast ile ilgisi olmadığını, Mehmet Ali Ağca’nın Bulgar casusu olabileceğini argüman etti. Çatlı, kısa bir mühlet sonra Fransa tarafından 7 yıl ceza aldığı İsviçre’ye iade edildi. 21 Mart 1990’da Bostadel Cezaevi’nden kaçtı.

1993’te Türkiye’ye gelen ve taşıdığı Şahin Ekli ismine düzenlenmiş pasaport ile gözaltına alınan Çatlı, tıpkı tarihte hür bırakıldı. Çatlı’nın 26 Nisan 1996’da Ömer Lütfü Topal ile tıpkı uçakta Kıbrıs’a gittiği ve birebir otelde kaldıktan sonra 1 Mayıs 1996’da geri döndüğü de kayıtlardan ortaya çıktı. Abdullah Çatlı Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde yargılanmamış ve rastgele bir karar giymemiştir.3 Kasım 1996’da Balıkesir’in Susurluk ilçesi yakınlarında tarihe Susurluk kazası olarak geçen trafik kazasında öldü. Kaza sırasında Çatlı’nın yanında, art sol tarafta oturan Gonca Us ve arabayı kullanan İstanbul eski emniyet müdür yardımcısı Hüseyin Kocadağ da ölmüştür. Aracın içindeki dört şahıstan sırf periyodun DYP milletvekili Sedat Edip Bucak kurtulabilmiştir. Nevşehir’de yapılan cenaze merasimine, 4500 kişilik bir topluluk katıldı. Türk bayrağına sarılı tabutu Nevşehir Kaldırım Mezarlığına defnedildi. Vefatı hakkında birçok komplo teorisi mevcuttur.

POPÜLER KÜLTÜRE ETKİLERİ

Abdullah Çatlı’nın kızı Gökçen Çatlı bir röportajından Kurtlar Vadisi isimli televizyon dizinin baş kahramanı Polat Alemdar’ın babasına çok benzediğini belirtmiştir. Abdullah Çatlı’nın erkek kardeşi Zeki Çatlı bir köşe muharririne Kurtlar Vadisi dizisi başlamadan evvel dizinin konsept danışmanı Soner Yalçın’in kendisi ile ağabeyi hakkında görüştüğünü ve sohbet ettiklerini belirtti. Zeki Çatlı sohbette ağabeyinin anıları, kullandığı kelamlarının konuşulduğunu daha sonra ağabeyine ilişkin kelamların Kurtlar Vadisi dizinde gördüğünü söyledi. Zeki Çatlı, ağabeyinin Pir Şamil’e ilişkin “Sonunu düşünen kahraman olamaz” kelamını çok kullandığını ve bunu Soner Yalçın’a anlattığını belirterek Kurtlar Vadisinde fenomen olan bu kelamın kullanılmasına dikkat çekti. Zeki Çatlı, bir gün ağabeyi Abdullah Çatlı’nın kendisini aradığını ve “Yarın burada bir tren kazası haberi duyar ve ölmüş birinin üzerinde kimliğim çıkarsa inanmayın fakat rolünüzü yeterli oynayın.” dediğini ve bu anıyı da Soner Yalçın’a anlattığını, dizide ise Ali Candan isimli karakterin bir kaza sonucu öldüğü haberinin yayılması ve estetik ameliyat ile yüzünün değiştirilmesi olayının bu anıya hitaben kurgulanmış olabileceğinden bahsetti. Birtakım köşe müellifleri tarafından, Polat Alemdar isimli karakterin mafya başkanı olması ve devlet ismine birtakım aksiyonlarda bulunması sebebiyle Abdullah Çatlı’yı temsil ettiğini sav etmiştir. Dizinin imalcileri bu iddiayı ne reddetmiş ne de kabul etmiştir.