41 YILLIK AYAKKABI USTASI; OKULLARDA ELEMAN YETİŞTİRİLMELİ

Burdur‘da babasından öğrendiği ayakkabı tamirciliğini 41 yıldır sürdüren Sadık Akyürek (63), 5 metrekarelik dükkanında cet mesleğini severek yapmaya devam ediyor. Emekli olmasına karşın mesleğini bırakmayan Akyürek, son temsilcilerinden olduğu ayakkabı tamirciliğinin yaşatılması için okullarda kısımlar açılıp eleman yetiştirilmesini istedi.

Burdur’da 1982 yılında askerden geldikten sonra ayakkabı tamircisi babasının yanında mesleğe başlayan Sadık Akyürek, 1 yıl sonra kendi iş yerini açtı. 20 yıla yakın müddet Üst Pazar’da çalışan Akyürek, son 21 yıldır ise Gazi Caddesi’ndeki 5 metrekarelik dükkanında mesleğini sürdürüyor. İşini severek yaptığını belirten Akyürek, Benim cet mesleğim. Merhum babam öğretti. Biraz onun yanında durdum. 1983 yılında kendi açtığım dükkanımda işe başladım dedi.

‘İMİTASYON AYAKKABILAR ÇABUK DEFORME OLUR’

21 yıldır 5 metrekarelik dükkanda cet mesleğini severek sürdürdüğünü anlatan Akyürek, Dar da olsa bana yetiyor. Evvelce ayakkabı tamirciliğine ilgi çoktu. Evvelce hazır ayakkabı fazla değildi. El imalatı ayakkabılar vardı. Daha kaliteli, daha düzgündü. İmitasyon diye bir şey yoktu. Kaliteli deri, kösele ayakkabılar vardı. Onların altına pençe yapılır, ökçeleri değişir, burunlarına, ökçelerine demir çakılırdı. Onlar tarih oldu. Artık hazır taban. Kimi kaliteli ayakkabılar da var. İmitasyon ayakkabılar çabuk deforme olduğu için ayaklara ziyan verir. Birtakım vatandaşlarımız da spor ayakkabılarını çamaşır makinesine atıp yıkamaya çalışıyor. Ayakkabı yıkanmaz. Ayakkabı deforme oluyor diye konuştu.

‘BİZİ YADEDECEKLER’

2007 yılında emekli olduğunu lakin mesleğine devam ettiğini belirten Akyürek, şunları söyledi

Sağlığım el verdiği sürece mesleğimi devam ettireceğim. Konutta oturmayı sevmiyorum, kahve alışkanlığım yok. İşime gelip gidiyorum. Ayaklarım beni dükkana getirdiği kadar devam edeceğim. Bizim yaptığımız iş topluma bir hizmet, iktisada katkı. Bir kemer tokasını değiştirip, onu biraz daha kullanabilmek, bir ayakkabıyı tamir edip 6 ay, 2 yıl kullanılmasını sağlamak iktisada katkıdır. Kimi arkadaşlar bizi eskici olarak görür lakin ayakkabıcı esnafının iktisada katkıda bulunma açısından kıymetli yeri var. Yeni çırak yetişmediği için beşerler ayakkabıcı arayacak. ‘Falanca ayakkabıcı vardı, gidip ayakkabımızı yaptırıyorduk’ diye bizi yadedecekler. Terzilik, ayakkabıcılık üzere mesleğin okullarda kısımlarının açılıp yeni elemanlar yetiştirilmesi lazım. Arttan çırak gelmeyince yetişen elaman olmayınca bunun sorunlarını göreceğiz.

‘ÖNEMLİ OLAN İŞİ SEVEREK, ŞUURLU YAPMAK’

Dükkanı 5 metrekare olduğu için kimi müşterilerinin ‘Burada canın sıkılmıyor mu, bunalmıyor musun’ üzere sorular yönelttiğine değinen Sadık Akyürek, işini severek yaptığı için dükkanında keyifli olduğunu belirtti. Akyürek, Dünyada hengame, savaşlar oluyor lakin ben burada keyifli olabiliyorum. İnsan işini severek yaptığında her vakit memnun olabilir. Kıymetli olan işi severek, şuurlu yapmak. O biçimde hayatı idame ettirmek gerekiyor dedi.